Formula 1’de üç dünya şampiyonluğu bulunan pilotu Ayrton Senna’yı onure eden McLaren Senna, beraberinde pek çok en değerini getirdi.
Formula 1 tarihine damga vurmuş ve kendi hayran kitlesini yaratmış pek çok pilot vardır. Ayrton Senna ise geçirdiği trajik kaza sonucunda genç yaşta aramızdan ayrıldığı günden beridir farklı noktada konumlanan birkaç efsaneden bir tanesi. Üç dünya şampiyonluğu (1988, 1990,1991) bulunan efsanevi pilotunu hiç unutmayan McLaren, tarihinin en önemli otomobili konumundaki yeni canavarıyla Senna için belki de yapabileceği en anlamlı işi ortaya koyuyor. 720S‘in tanıtımının dört ay ardından P15 kodlu özel bir proje hazırlığında olduğunu duyuran McLaren, düzenlediği tanıtım etkinliğiyle bu projenin Senna ismini marka haline getirme temelli olduğunu tüm dünyayla paylaştı. 720S tabanlı olarak geliştirilen McLaren Senna, marka tarihinin en güçlü ve en agresif otomobili rozetiyle karşımızda!
Lansman rengi olarak da 720S’de olduğu gibi aracın karakterine uygun “uçuk kaçık” bir seçeneği tercih eden McLaren ekibi, Senna ile birlikte pek çok “en”i beraberinde getirdi. Nereden başlamak konusunda tereddütte düştüğümüz modellerden olan aracın bir diğer efsaneyi geride bıraktığı noktasından bahsedelim. Paylaşılan teknik değerlerin ağırlık kısmında baktığımızda McLaren Senna için bu değerin sadece 1.198 kilogram (720S’ten 220 kilogram daha hafif) olduğunu görüyoruz. Böylesine bir otomobil için takdir edilmesi gereken olan bu standart, efsane F1‘in bile geride bırakıldığı anlamına geliyor. Bu da Senna’yı McLaren tarihinin sokaklara çıkacak olan en hafif otomobili yapıyor. Değerlerin elde edilmesindeki temel parçaysa, gövde parçaları da dahil olmak üzere şasinin tamamen karbon fiberden üretilmiş olması.
Söz konusu McLaren tarihinin en güçlü otomobili olduğu için ister istemez gözlerimiz hemen performans değerlerini arıyor. McLaren’ın şu safhada tüm bilgileri paylaşmadığını belirterek buradaki satırlarımıza başlayalım. Ortada konumlandırılmış olan motor bölümünde 4.0 litrelik twin-turbo V8 makine kullanılan Senna, 800 PS (789 beygir) güç ve 800 Nm tork değerlerine sahip. Güç/ağırlık oranı için paylaşılan değerse ton başına 668PS (650 beygir). Maksimum hız ve 0-100 değerleri henüz paylaşılmayan modelin “Marka tarihinin en hızlısı” rozetiyle tanıtıldığını düşündüğümüzde beklentilerin hangi seviyelerde olduğunu az çok hayal edebiliyoruz.
McLaren Senna’nın dış ve iç tasarımıyla ilgili bölüme geçtiğimizde aerodinamik kriterler üzerine oluşmuş bir sanat eseri gözümüzde canlanıyor. Ön bölümdeki karbon lip, bir savaş uçağını andıran yan bölümdeki hava kanalları ve aktif arka kanat, Senna’nın McLaren tarihinin en ekstrem otomobili sıfatını haketmesi konusundaki en büyük yardımcıları. Yere basma kuvveti ve virajlardaki burulma direncini de maksimize şekilde iyileştiren bu çizgilere altyapıda; bağımsız yapıda hidrolik adaptif süspansiyonlar, anti-roll bar ve elektro hidrolik direksiyon kiti eşlik ediyor. Karbon seramik fren sistemiyle tırmanışı kadar durdurulması da güvenli olan McLaren Senna’da Pirelli P Zero Trofeo R lastik seri kullanılıyor.
Aracın içerisine girdiğimizdeyse minimalizmin sade güzelliğiyle karşılaşıyoruz. 720S’ten alıştığımız kokpitten farklı olarak, uçak hissini zirve yaptıran bir nokta var ki, bunu gördüğümüz ilk andan itibaren yüzümüzdeki tebessüm bir kat daha artmadı desek yalan olurdu. Tamamen karbon detaylarla bezenen kokpitte McLaren, başlatma düğmesini tavan bölümüne entegre ederek “kuleden alınan kalkış izninin” ardından gaza basma imkanı tanıyor. Tamamı el işçiliği ile toplamda 500 adet üretilecek olan McLaren Senna’nın 499 tanesi 1 milyon dolarlık fiyatla alıcı bulurken, son örnek Senna Vakfı’na bağışlanmak üzere 2,7 milyon dolarlık fiyatla satışa sunulacak. İlk kez Cenevre Otomobik Fuarı 2018’de sergilenmesi beklenen modelin üretimi 2018’in üçüncü çeyreğinde başlayacak.