Markanın yeni nesil motor ve altyapısı üzerine geliştirilen ilk model olacak McLaren Artura, rakamsal verileriyle dikkat çekiyor.
Otomobil dünyasının içerisinde olduğu elektrik dönüşümünün artık süper otomobil pazarında da olduğunu biliyoruz. Uzun süredir hibrit dinamikler üzerinden nabzını veren bu dönüşüm, tamamen elektrikli Lotus Evija ile geçtiğimiz yıl nasıl bir şeye dönüşebileceğini gösterdi. McLaren Artura da, içerisinde barındırdığı son nesil hibrit teknolojiyle, adım adım geleneksek isimler için de limitlerin zorlanışının temsilcisi konumunda. Artura’nın önemli yanlarından birisi de içten yanmalı motoru olacak. Bir süre sekiz silindirli motor üzerinden devam eden testlerin, elektrik dokunuşunun ardından 3.0 litrelik twin-turbo V6’ya döndürülmesi sonucu emisyon konusunda da çok daha başarılı rakamlar yakalandı.
Artura, tanıtımıyla birlikte markasının yeni dönemde nasıl bir rota izleyeceğini de gösteriyor bizlere. Bu da aracın detaylarında pek çok ilk niteliğindeki özellikleri görmemize vesile oluyor. Artura, marka mühendisleri tarafından geliştirilen yüksek performanslı hibrit bileşenini taşıyan ilk otomobil olarak karşımıza çıkıyor. Ek olarak MCLA (McLaren Carbon Lightweight Architecture) olarak isimlendirilen yeni nesil mimari üzerine geliştirilen ilk otomobile baktığımızı da özellikle belirtmek gerekiyor. Tüm parçaların bir araya gelmesiyle birlikte 1.498 kilogramlık toplam ağırlığıyla sınıfının zirvesinde konumlanabilecek bir otomobil karşımıza çıkıyor.