Meclise sunulan kanun teklifi kabul edilirse bazı şarj edilebilir hibrit araçlara (PHEV) ÖTV indirimi sağlanacak.
Emre Özpeynirci tarafından aktarıldığı kadarıyla Meclis’e sunulan kanun teklifi kabul edilirse (kabul edilmesi bekleniyor), tam elektrikli otomobillerden sonra şarj edilebilir hibrit otomobillere de (Plug-in hybrid) ÖTV indirimi gelecek. Bu teklife göre karbondioksit emisyonu 25 gramın altında olup, elektrikli menzili 70 km ve üstünde olan şarj edilebilir hibrit araçların ÖTV oranları şöyle olacak: “Motor silindir hacmi 1.600 cm3’ü geçmeyen ve ÖTV matrahı 1.350.000TL’yi aşmayanlar için yüzde 30 ÖTV. Motor silindir hacmi 1.600 cm3’ü geçmeyen ve ÖTV matrahı 1.350.000TL’yi aşanlar için yüzde 60 ÖTV. Motor silindir hacmi 1600 cm3’ü geçen fakat 1.800 cm3’ü geçmeyenler ve ÖTV matrahı 1.350.000 TL’yi aşmayanlar için yüzde 70 ÖTV.” Özpeynirci, güncel fiyatlar ve teknik özellikler üzerinden ÖTV’si yüzde 80’den yüzde 30’a düşecek tek modelin BYD Seal U DM-I olacağını aktarıyor. ÖTV’si yüzde 80’den yüzde 60’a düşecek modeller ise BMW X1 xDrive30e, SKODA Kodiaq 1.5 TSI (204 PS) PHEV ve DSG DS-9 E-TENSE 250 olacak gibi görünüyor. ÖTV’si yüzde 80’den yüzde 70’e düşecek bir model yer almıyor, aktarılan şu modellerin ise kapsama dahil olabileceği düşünülüyor: “AUDI A3 PHEV, MG E-HS PHEV, CHERY PHEV, DS4, DS7 PHEV, HYUNDAI Tucson PHEV, KIA Sportage PHEV, OPEL Astra PHEV, OPEL Grandland PHEV, CITROEN C5 PHEV ve VOLKSWAGEN Golf PHEV”. Atılan adım için Özpeynirci, “BYD’nin yatırım yapması için adrese teslim düzenleme.” yorumunda bulunuyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Eğer kaçırdıysanız BYD geçtiğimiz hafta Türkiye’ye büyük bir fabrika yatırımı yapacağını duyurdu. Yapılan anlaşma çerçevesinde BYD’nin Türkiye’de yaklaşık 1 milyar dolar yatırımla, yıllık 150 bin araç kapasiteli elektrikli ve şarj edilebilir hibrit otomobil üretim tesisi ile sürdürülebilir mobilite teknolojilerine yönelik Ar-Ge merkezi kurması öngörülüyor. 2026 sonunda üretime başlaması hedeflenen tesiste 5 bin kişiye kadar doğrudan istihdam sağlanması planlanıyor.
Bu konuda BYD tarafından yapılan açıklamada ise, “Türkiye’nin gelişen teknoloji ekosistemi, güçlü tedarikçi tabanı, olağanüstü konumu ve nitelikli iş gücü gibi sahip olduğu eşsiz avantajlar sayesinde, BYD’nin bu yeni üretim tesisine yaptığı yatırım, markanın yerel üretim yeteneklerini daha da geliştirmekte ve lojistik verimliliği artıracaktır. Bölgede yeni enerji araçlarına yönelik artan talebi karşılayarak Avrupa’daki tüketicilere ulaşmayı hedefliyoruz” ifadeleri kullanılmıştı.
Peki BYD’nin Türkiye’deki ilk fabrikası nerede olacak? BYD Türkiye Genel Müdürü İsmail Ergün, şirketin yatırım kararlarını Bloomberg HT’ye değerlendirdi. Ergün önemli gelişme hakkında şunları söyledi: “5.000’in üzerinde istihdam sağlayan bir yatırım olacak. 1 milyar dolar civarında bir yatırım düşünülüyor. 150 bin kapasite var; ama bu kapasiteyi başlangıç kapasitesi olarak söylemek lazım. Daha sonra bu kapasite genişleyecektir. Yer Manisa olarak netleşti. Çok ciddi bir şekilde Türkiye’ye teknoloji transferi de olacaktır. BYD çok hızlı bir firma, çok dikey bir üretim sistemi var. Cam ve lastik hariç her şeyi kendi üretiyor. Karar verdiği andan itibaren bunları çok hızlı yapabiliyor.
O yüzden anlaşmada yazan 2026 yılı sonunun biraz daha öne çekilmesi için de çaba sarf edilecektir. Benim inancım ve BYD Global’in hedefi üretim tarihinin bir parça daha öne çekmek. Bugün siparişini vereceğimiz modeller Kasım- Aralık gibi gelebilir. Fabrikada üretiminin 2026’nın son çeyreğinden önce olması için çalışıyoruz. Tesiste üretilecek modeller belli değil, hem elektrikli hem hibrit araçlar olabilir. BYD Türkiye’ye çok güçlü girecek. Bugünkü denge değişecek. BYD yatırımın diğer markalara yol açtığını söyleyebilirim.”