e-Power teknolojisi kapsamında yüzde 50 termal verimliliğe odaklanan Nissan, bu hedeften sadece birkaç yıl uzakta olduğunu duyurdu.
Otomobil üreticilerinin son yıllarda pazarın içerisinde bulunduğu elektrik dönüşümüne paralel olarak AR-GE ve fabrika yatırımlarında yeniden yapılanmaya gittiğini görüyoruz. Küresel bazda faaliyet gösteren pek çok isim özellikle dizel motorlar için artık geliştirme yatırımı yapmayacağını duyurdu. Geçiş sürecinin temel oyuncusu konumunda olan hibrit ünitelerin kalbindeki benzinli motorlar içinse hala ciddi çalışmalar yapanlar da yok değil. Son yıllarda Mazda cephesinin bu noktada ön plana çıktığını görmüştük. Son olarak RX-8’de kullandığı Rotary’ı motoru tekrar hayata geçirmek için ciddi bir mühendislik ve maliyet ayıran Japon üretici, geldiği son noktada bu motoru hibrit kombinasyonlarda menzil artırıcı olarak kullanacağını açıkladı. Nissan cephesi de tıpkı Mazda’da olduğu gibi hala içten yanmalı motorların gelecekte daha verimli şekilde kendisine yer bulabileceğine inanıyor. Markanın bu noktada odaklandığı nokta ise termal verimlilik üzerine kurulu.
Nissan’ın içten yanmalı motor odağında yaptığı bu çalışmanın detaylarına girmeden önce, Leaf gibi ciddi başarıya ulaşmış bir elektrikli otomobil deneyimi olduğu da unutulmamalı. Son 5 yılda popüler olan elektrikli otomobil furyasının çok öncesinde, 2010 yılından beri satışa sunulan Leaf, bugün dünyanın en çok satış yakalayan elektrikli otomobillerinin başında geliyor. Nissan cephesi bu deneyimle birlikte içten yanmalı motoru birleştirdiği e-Power sistemi, son çalışmalarda yer alan yüzde 50’lik termal verimlilik puanın da merkezinde. Geçtiğimiz süreçte Mercedes-AMG tarafından yol otomobilleri için yakalanması imkansız olarak nitelendirilen bu değerin günümüz itibarıyla sokaklarda olan otomobillerde yüzde 40 civarında olduğunu biliyoruz. Nissan’ın son AR-GE çalışmalarının ardından yakaladığı değerse yüzde 46 olarak resmiyet kazanmış durumda.
Hyundai Ioniq 5