Mercedes “imkansız” demişti; Nissan, yüzde 50 termal verimlilikle çalışan motor için hazır

03 Mart 2021 14:14

e-Power teknolojisi kapsamında yüzde 50 termal verimliliğe odaklanan Nissan, bu hedeften sadece birkaç yıl uzakta olduğunu duyurdu.

Otomobil üreticilerinin son yıllarda pazarın içerisinde bulunduğu elektrik dönüşümüne paralel olarak AR-GE ve fabrika yatırımlarında yeniden yapılanmaya gittiğini görüyoruz. Küresel bazda faaliyet gösteren pek çok isim özellikle dizel motorlar için artık geliştirme yatırımı yapmayacağını duyurdu. Geçiş sürecinin temel oyuncusu konumunda olan hibrit ünitelerin kalbindeki benzinli motorlar içinse hala ciddi çalışmalar yapanlar da yok değil. Son yıllarda Mazda cephesinin bu noktada ön plana çıktığını görmüştük. Son olarak RX-8’de kullandığı Rotary’ı motoru tekrar hayata geçirmek için ciddi bir mühendislik ve maliyet ayıran Japon üretici, geldiği son noktada bu motoru hibrit kombinasyonlarda menzil artırıcı olarak kullanacağını açıkladı. Nissan cephesi de tıpkı Mazda’da olduğu gibi hala içten yanmalı motorların gelecekte daha verimli şekilde kendisine yer bulabileceğine inanıyor. Markanın bu noktada odaklandığı nokta ise termal verimlilik üzerine kurulu.

Nissan, yüzde 50 termal verimlilikle ne yakalamak istiyor?

Nissan’ın içten yanmalı motor odağında yaptığı bu çalışmanın detaylarına girmeden önce, Leaf gibi ciddi başarıya ulaşmış bir elektrikli otomobil deneyimi olduğu da unutulmamalı. Son 5 yılda popüler olan elektrikli otomobil furyasının çok öncesinde, 2010 yılından beri satışa sunulan Leaf, bugün dünyanın en çok satış yakalayan elektrikli otomobillerinin başında geliyor. Nissan cephesi bu deneyimle birlikte içten yanmalı motoru birleştirdiği e-Power sistemi, son çalışmalarda yer alan yüzde 50’lik termal verimlilik puanın da merkezinde. Geçtiğimiz süreçte Mercedes-AMG tarafından yol otomobilleri için yakalanması imkansız olarak nitelendirilen bu değerin günümüz itibarıyla sokaklarda olan otomobillerde yüzde 40 civarında olduğunu biliyoruz. Nissan’ın son AR-GE çalışmalarının ardından yakaladığı değerse yüzde 46 olarak resmiyet kazanmış durumda.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Mühendislerin geliştirdiği sistem içerisinde yer alan içten yanmalı motor, e-Power şemasında tıpkı yeni tip Wankel’de olduğu gibi bataryaları şarj etme görevini üstleniyor. Yüzde 50 oranını yakalama yolunda çok az bir yolu kalan markanın, daha yüksek bir sıkıştırma oranına odaklandığını görüyoruz. Eğer her şey planlandığı gibi giderse, motorun yakıt tüketim değerinde yüzde 25 gibi çok ciddi oranda iyileşme gözlemlenebilecek. En az tüketim kadar önemli olan karbon salınımı ve emisyon değerlerinde de çok ciddi iyileşmelerin yakalanması gündemde.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Süreçle ilgili açıklamalarda bulunan resmi kaynaklarda; “Termal verimliliğin yüzde 30’dan yüzde 40’a çıkartılması 50 yıl sürdü. e-Power teknolojisi üzerine oluşturulan mühendislikle yüzde 50’nin yakalanması çok daha kısa sürede mümkün olacak.” ifadelerine yer verildi. Motoru önümüzdeki birkaç yıl içerisinde son kullanıcıya hazır hale getirecek olan Nissan cephesindeki beklentiler bir hayli fazla. Elde edilecek somut verilere göre içten yanmalı motorların geleceğini yeniden şekillendirme potansiyeli taşıyan bu teknoloji bizim de radarımızda olmaya devam edecek. Mercedes-AMG cephesinin yüzde 50’yi Formula 1’de sadece 3 yıl önce yakalayabilmiş olması, markanın çalışmalarındaki başarıyı anlayabilmemiz konusunda da önemli bir referans.

İlginizi çekebilir

Hyundai Ioniq 5

Paylaş