Facebook, Instagram, WhatsApp ve fazlasının çatı şirketi Meta, büyük bir denizaltı fiber optik kablo ağı kurmaya hazırlanıyor.
Meta, 10 milyar dolarlık bir yatırım yaparak 50 bin kilometreden fazla bir denizaltı fiber optik kablo ağı kuracak. “Project Waterworth” adının verildiği proje kapsamında hayata geçirilecek fiber optik kablo ağı yalnızca Meta tarafından kullanılacak. Hattın rotası ABD’nin doğu kıyısından Güney Afrika’ya, oradan Hindistan’a, ardından Avustralya’ya ve son olarak ABD’nin batı kıyısına uzanacak şekilde planlanıyor. Kabloları saldırılara ve diğer risklere karşı koruyabilmek adına mümkün olduğunca derine yerleştirmek isteyen Meta tarafından sunulan hizmetlerin ve platformların, küresel sabit internet kullanımının yaklaşık yüzde 10’unu, mobil trafiğin ise yüzde 22’sini oluşturduğu belirtiliyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Bu konuda en son gündeme gelen isim Google olmuştu. İnternet devi, Afrika’yı Avustralya ve Asya Pasifik’e doğrudan bağlayan Umoja isimli bir fiber optik ağı kuruyor. Google CEO’su Sundar Pichai, resmi X hesabından bu konuda yaptığı açıklamada şunu aktardı: “Bugün Afrika’yı Avustralya ve Asya Pasifik’e doğrudan bağlayan ilk fiber optik ağ olan Umoja’yı duyuruyoruz. Bu, kıtanın dört bir yanındaki insanların bağlantı imkanlarını artırarak Afrika’nın dijital dönüşümünü hızlandırma ve iyileştirme amacımızı destekleyecek.”
Bu konuda Google’ın resmi blog sayfasında verilen bilgiler ise şöyle olmuştu: “Kenya’da başlayan Umoja hattı, Hint Okyanusu’nu geçerek Avustralya’ya ulaşmadan önce Google Cloud bölgesi de dahil olmak üzere Uganda, Ruanda, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Zambiya, Zimbabve ve Güney Afrika’dan geçecek. Umoja’nın karada geçtiği hat, diğer ülkelerin ağdan yararlanmasını sağlayacak erişim noktaları da dahil olmak üzere Afrika boyunca yüksek oranda ölçeklenebilir bir rota oluşturmak adına Liquid Intelligent Technologies ile iş birliği içinde inşa edilecek.
Swahili dilinde birlik anlamına gelen Umoja, Africa Connect adlı girişim olan Equiano’ya da katılıyor. Umoja, Afrika ülkelerinin birbirleriyle ve dünyanın geri kalanıyla daha stabil bir şekilde bağlantı kurmasını sağlamayı hedefliyor. Mevcut bağlantı rotalarından farklı yeni bir rota oluşturmak, şimdiye kadar çok büyük kesintiler yaşayan bölge için kritik önem taşıyor.”
