Şimşek hızında aksiyon! Uzantısı her ne olursa olsun, başlangıcı “Metal Gear” olan bir oyun hakkında konuşuyorsanız kelimeleri seçerken dikkatli olmak zorundasınız. Solid veya Rising olması fark etmez, oyun dünyasının gidişatını kökünden değiştiren bir seriden bahsediyoruz sonuçta Yaklaşık olarak 27 senelik bir geçmişe sahip olan Metal Gear serisi, oyun dünyasının belki de en çok saygı duyulan yapımı konumunda. Hikaye örgüsü bu kadar derin, çetrefilli ve bir o kadar da akışkan olan başka bir isim yok. Hideo Kojima’nın sektör içinde “dahi” olarak sıfatlandırılması yersiz değil. Eğer gerçek bir fanatik değilseniz ve seriye ucundan göz atmakla yetinmişseniz, hikayeyi takip edeyim derken kafayı sıyırmanız işten bile değil. Zaman çizgisi atlamalarının ve karakter karmaşasının arasında yaratılan bu muazzam dünya, “Solid” takısı ile unutulmaz anlar yaşattı bugüne dek. Gizlilik, taktiksel hareket ve durağan yapı özellikleriyle “Stealth Action” türüne (Her ne kadar o kendisine Tactical Espionage Action demeyi daha çok sevse de) yeni bir anlam katan seri, bu kez Rising ile açısını 180 derece döndürüyor ve ışık hızında bir aksiyon vadediyor. Metal Gear Rising: Revengeance ► GİRİŞ ► OYUNCU DEĞİŞİKLİĞİ ► BİN KILIÇ DARBESİ ► DETAYLAR ► PUANLAMA OYUNCU DEĞİŞİKLİĞİ Metal Gear Solid 2: Sons of Liberty’i oynayanlar Raiden ismini çok iyi hatırlayacaktır. Her ne kadar geniş bir kitle tarafından Snake’siz bir Metal Gear oyunu olduğu için üvey evlat muamelesi görmüş olsa da, bu onun muazzam bir oyun olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Üstelik burun kıvrılan Raiden’ın hikayesi, serinin içindeki en gerçek ve etkileyici yapılardan birisini sunuyorken. Ancak gelen tepkiler o kadar rahatsız edici boyutta oldu ki, Metal Gear Solid 4’e kadar bir daha kendisini görme şansına sahip olamadık. Üstelik karşımıza çıktığında da oynanabilir bir karakter durumunda değildi, yer yer şovunu yapıp ekrandan kayboluyordu. Ancak bu yan karakter olma durumu Raiden’a çok yaramıştı ve serinin fanatikleri bir anda kendisini kabulleniverdi. Çünkü o artık bir cyborg ninjaydı ve bu kendisine hayran olmak için fazlasıyla yeterliydi. Önüne çıkan her şeyi saniyeler içinde parçalarına ayıran, kılıcıyla adeta dans eden Raiden, MGS4 oynayan herkeste şöyle bir hissiyat oluşturdu; “Yahu keşke Raiden olsak da önümüze geleni dilimlesek”. İşte Metal Gear Rising: Revengeance bu isteklerin evrene iletilmesi sonucu insanlığa hediye olarak gönderildi. Yaklaşık bir sene önce ilk olarak konsollara çıkan yapım, bu kez PC platformuna taşınarak heyecanlı bekleyişe noktayı koyuyor. Ancak bu inceleme sırasında oyun ilk kez şu an çıkmış gibi bahsedeceğiz kendisinden çünkü PC oyuncularının görüş alanında olmadığından yazılanları ıskalamış olma ihtimalleri var. Rising ile ilgili söylememiz gereken ilk şey, Metal Gear ile ilgili bildiğiniz hemen her şeyi kafanızdan silmeniz gerektiği olacak. Düşmanların olduğu bölgeye gizlice girmek yok, taktiksel hareket yok, arkadan sinsice saldırılar yok, kamuflaj ve benzeri gizlilik öğeleri yok; yani kısacası Metal Gear Solid serisine ait oynanış dinamiklerin hiçbirisi bu oyunda yok. O yok bu yok peki ne var? Bütün bunların yerine Metal Gear Rising’de bir saniye olsun durmak bilmeyen aksiyon var. Tür olarak rahatlıkla “hack and slash” diyebiliriz anlayacağınız. Yağmurdan boşalırcasına üzerinize yağan düşman askerleri, devasa boss dövüşleri, vahşet seviyesine kayan dövüş dinamikleri ve nefes almaya gerek duymayan bir koşuşturmaca oluşturuyor Rising’in temelini. Peki bütün yapımcılık hayatı yavaşlık üzerine kurulu olan Kojima Productions nasıl olacaktı da böyle bir oyunun altından kalkacaktı? Elbette kalkamayacaktı. İşte bu nedenle Hideo Kojima, hikaye örgüsünü kendisi sırtlayarak oyunu, türe daha hakim firmalardan olan Platinum Games’e devretme kararı aldı. Geçmişinde sınırsız aksiyonun kitabını yazmış olan Bayonetta ve vahşet dendiğinde akla gelen ilk oyunlardan olan Mad World gibi iki oyuna sahip olan bu firma, elbette ki Rising için doğru bir tercih olacaktı. Bunun üstüne yapımcı koltuğuna daha önce Devil May Cry, Viewtiful Joe, Vanquish ve Okami gibi oyunlarda çalışmış olan Atsushi Inaba da oturunca kafadaki tüm soru işaretleri giderilmiş oldu. Kojima ve Platinum Games’in ortaklığından ortaya çıkan Rising, kusursuz aksiyon deneyimine işte böyle sahip oldu… Metal Gear Rising: Revengeance ► GİRİŞ ► OYUNCU DEĞİŞİKLİĞİ ► BİN KILIÇ DARBESİ ► DETAYLAR ► PUANLAMA BİN KILIÇ DARBESİ Peki bu kusursuzluğu sahip olduğu hangi elementlerle sağlıyor oyun? Öncelikle ana karakterimiz olan Raiden ve düşman yapısı bunu oluşturuyor. Tamamen yakın dövüş dinamiği üzerine kurgulanmış olan Rising, Raiden’ın kılıç darbeleriyle ortaya “kendi çapında” bir sanat eseri çıkarmasını sağlıyor. Tıpkı bizim gibi düşmanlarımız da cyborg ninjalardan oluştuğundan, uzun yıllardır oyuncular tarafından hayali kurulan hissiyatlı kılıç dövüşü oyunu hayat bulmuş oluyor. Gerek hafif gerekse de ağır saldırılardan oluşan kılıç darbelerimiz tam da hissettirmesi gerektiği gibi hissettiriyor. Burada kusursuz aksiyonun ikinci elementi ortaya çıkıyor: Animasyonlar. Oyundaki her unsur o kadar akıcı ki, bir saniye olsun durmamamıza rağmen her şeyin bizim kontrolümüzde olduğunu çok net anlayabiliyor. Özellikle Raiden’ın hareketleri daha önce hiçbir aksiyon karakterinin sahip olmadığı kadar stilize ve göze hoş gelir vaziyette. Oyunun tüm yapısı üzerimize doğru gelen füzelerin tepesinde zıplamak gibi saçmalık derecesinde olsa da, Raiden’ın bunları yapabilecek yeteneklere sahip olduğundan bir saniye olsun şüphe duymuyorsunuz. Sahip olunan bu saçma yapı, sanatsal bir görsellikle birleşince oyunu durdurmak içinizden gelmiyor bile. DİLİMLEME SANATI Ancak bütün bunların yanında bir de “Blade mode” denen bir olay var ki evlere şenlik. Bu moda geçiş yaptığınızda zaman yavaşlıyor ve kılıcınızı istediğiniz açıda savurabilir hale geliyorsunuz. Bu öyle muhteşem bir özellik ki, düşmanın istediğiniz her noktasını kesebilmenize imkan veriyor. İsterseniz düşmanın iki bacağını vücudundan ayırabiliyor, isterseniz de dikey bir şekilde komple ikiye bölebiliyorsunuz. Bu özellik sayesinde bina kolonları, arabalar vb. pek çok yapıyı da kafanıza göre dilimlemeniz mümkün oyunda. Daha önce bahsettiğimiz vahşet unsuru da bu noktada devreye giriyor çünkü ayrılmış olan parçaları net bir şekilde gözlerinizin önüne seriyor oyun. Ancak tüm bunların başarılı bir görsellikle birleşmeden anlam kazanması mümkün değil. MGR: Revengeance,konsol versiyonundan çok daha kaliteli bir görsellikle PC ortamına taşınmış durumda. Eğer sağlam bir bilgisayarınız varsa gerçekleştirdiğiniz her hareketi en ince detayına kadar, oldukça kaliteli bir sanat yönetimiyle karşınızda bulacaksınız. Özellikle dev savaş makineleriyle olan kısımlarda oyunun kasılmaması için gerçekten iyi bir PC’ye ihtiyacınız olduğunu söyleyebiliriz. PC OYUNCULARI YAŞADI! En iyisi ise, tüm bu aksiyonun Kojima’nın hikaye örgüsüyle paketlenmiş bir şekilde gelmesi. Normalde bu denli saf aksiyonlarda karşılaşmadığımız kadar derin bir senaryo ile karşılaşıyoruz oyunda. Eh, Metal Gear isminden de daha azı beklenemezdi zaten. Rising, yolundan sapmış olsa da serinin fanatiklerini bile ihya edecek bir yapım. Seriyle alakanız yoksa da sıkıntı yapmayın, Raiden’ın kılıcı sizin de emrinize amade… Metal Gear Rising: Revengeance ► GİRİŞ ► OYUNCU DEĞİŞİKLİĞİ ► BİN KILIÇ DARBESİ ► DETAYLAR ► PUANLAMA Oyunda yer alan boss karakterlerin tasarımları, gördüklerimiz içinde en özgün olanlardan. Eğer kan görmeye dayanamıyorsanız Blade moduna pek fazla geçiş yapmanızı tavsiye etmiyoruz. Raiden’ın bedeni kendini yenilemekten biraz aciz. Bu nedenle düşmanları keserken özlerini de almayı unutmayın. Oyunda kazandığınız puanlarla birbirinden farklı pek çok bedenin sahibi olabiliyorsunuz. Metal Gear Rising: Revengeance ► GİRİŞ ► OYUNCU DEĞİŞİKLİĞİ ► BİN KILIÇ DARBESİ ► DETAYLAR ► PUANLAMA PUANLAMA OYNANABİLİRLİK -9PUAN- GRAFİK -8PUAN- EĞLENCE -10PUAN- SES – MÜZİK -8PUAN- 8,8 YAPIMCI - DAĞITICI • PLATINUM GAMES • KONAMI PLATFORM • PS3, PC, XBOX 360 Metal Gear Rising: Revengeance ► GİRİŞ ► OYUNCU DEĞİŞİKLİĞİ ► BİN KILIÇ DARBESİ ► DETAYLAR ► PUANLAMA