İnsanlarla yaratıklara aynı strateji ile saldırmanız mümkün değil. Genelde gruplar halinde ilerleyen insanlardan gizlenebiliyor, kimseye belli etmeden teker teker indirebiliyorsunuz. Ancak yaratıklar gözleri dönmüş bir şekilde üzerinize saldırdıkları için gizlenmek gibi bir seçeneğiniz bulunmuyor, silahınızı kullanmak zorundasınız. Ancak yaratıklar da farklı farklı ve her silah her yaratığa etki etmiyor. Örneğin kimi yaratıkların derisi çok kalın olduğundan sadece pompalı tüfek işe yararken, örümceğimsi yaratıklara karşı ışık kullanmanız gerekiyor. Tek zayıf noktaları karın bölgesi olan bu yaratıkların gözüne ışık tutmalı, ayaklarını kaldırdıklarında silahınıza sarılmalısınız. Düşmanlarda bulunan bu çeşitlilik oyuna zorluk katarken, yapay zekanın sık sık çuvallaması maalesef zorluk seviyesini düşürüyor. Özellikle insanların biraz daha zeki davranmalarını beklerdik. Düşmanlar, tespit edildiğimizde taktiksel stratejilerle saldırmak yerine oldukları yerden bizi vurmaya çabalıyor ki bu da ancak kolay hedef olmalarını sağlıyor. Fakat oyunun atmosferi öyle başarılı ki, yapay zekanın bütün sorunlarını kolayca görmezden gelebiliyoruz. Hatta neredeyse hissetmiyoruz bile demek mümkün.
NE ÇEKTİN BE METRO!
Geldik daha önce bahsetmiş olduğumuz kusura. Oyunun çıkış sürecini takip etme şansınız olduysa atlattığı badireleri biliyorsunuzdur. Normal şartlarda geçen sene çıkması planlanan oyun, THQ’nun istifası sonrası sahipsiz kalmış ve kendisini Deep Silver’ın ellerinde bulmuştu. Yaşanan bu çalkantılı süreç belli ki bazı noktalarda işlerin tam olarak tamamlanamamasına sebep olmuş. Bunların en gözle görülür olanı ise teknolojik sıkıntılar. Oyunda çok fazla hata bulunmakta ve bu hatalar oyunun sık sık donması gibi can sıkıcı sonuçlar doğurmakta. Tünellerde ilerlerken havada süzülen cam parçaları ve görünmez duvarlarda sıkışıp kalmış insanlara denk gelmeniz de olası. Neyse ki bunların hiçbiri düzeltilemeyecek unsurlar değil ancak an itibariyle can sıktıkları da bir gerçek. Bunun dışında ise görsel olarak oyundan şikayet etmek mümkün değil. İlk oyunda olduğu gibi bu oyunda da çok üst düzey grafikler kullanılmış. Özellikle ışıklandırmaya şapka çıkartmamız gerek. Mevcut platformlarda bu kalite yakalanmışken, geçtiğimiz günlerde açıklanan PlayStation 4 versiyonunun nasıl olacağını tahmin bile edemiyoruz.
TADI DAMAKTA KALMALIK
Bütün bu güzelliklere sadece 5-6 saatliğine sahip olabilmemiz ise oldukça üzücü. Sadece tek kişilik senaryosu bulunan bir yapım için oyun süresinin kısa olduğunu söyleyebiliriz. Yine de son dönemde çıkan Bioshock Infinite ve The Last of Us ile birlikte en etkileyici senaryoya sahip oyun olduğu için parasının karşılığını veriyor Metro: Last Light. Karanlık korkusu olanlara özellikle tavsiyemizdir.
► GİRİŞ
► ATMOSFERİN GÜCÜ
► DETAYLAR
► PUANLAMA