Yeni yılla birlikte Avrupa satışlarına başlanan Microlino, Türk tasarımcı Ozan Kayıkçı’nın yorumuyla ufak kamp maceralarımıza ortak olacak bir araca dönüşüyor.
Elektrik gücünün otomobil pazarına olan keskin etkisiyle birlikte özellikle şehir içi ulaşımda bir anda sayısız model alternatifi karşımıza çıktı. Gün içerisindeki pek çok ihtiyaçı karşılayan bu modeller bazı klasikler için de yeniden doğuşun anahtarı haline gelmiş durumda. BMW’yi İkinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan ucuz ulaşım ihtiyacında iflastan kurtulan Isetta’nın kompakt tasarımı da son yıllarda dönüşümlerin merkezinde radarımıza takılıyor. İlk olarak 2018 yılında tanıştığımız ve büyük ses getiren Microlino, aradan geçen üç yılın ardından 2021 itibarıyla Avrupa’daki meraklılarıyla satışa buluştu. Türk tasarımcı Ozan Kayıkçı da, yeni yılla birlikte yollara çıkan bu sevimli aracı, bir kamp arkadaşına dönüştüren ilgi çekici bir konsept çalışmayla radarımıza takıldı.
Microlino karakter olarak kompakt bir şehir aracı olduğu için, tasarımcı Ozan Kayıkçı’nın ufak boşlukları değerlendirmek adına kelimenin tam anlamıyla dar alanda kısa paslaşma yapması gerekiyor. Kamp gibi bir konseptin böylesine kompakt bir araca uyarlanabilmesi için kullanışlılığın maksimumda tutulması da şart. Bu noktada ilk dikkatimizi çeken bölüm tavana entegre edilen metal platform oldu. Bu sayede ihtiyaç duyulan malzemelerin sabitlenerek üst bölüme konumlanabildiği bir kullanım yakalanmak isteniyor. Microlino Camper’ın arka bölümü ise taşınabilir ufak bir mutfak gibi yeme-içme ihtiyaçlarını karşılayacak düzene getirilebiliyor. Aracın kendine has olan öne doğru açılan kapı tasarımı, çadır ile bir araya getirildiğinde geniş bir kullanım alanı yakalanıyor.