BİRAZ ONDAN BİRAZ BUNDAN
Zaman dilimi olarak Yüzüklerin Efendisi öyküsünün öncesinde geçiyor oyun. Ana karakterimiz olan Talion’un ölümüyle sonuçlanan şok edici olaylara tanıklık ettikten sonra asıl hedefimiz ortaya çıkıyor. Çünkü Talion lanetlendiği için ölmeyi başaramıyor ve iki dünya arasında sıkışıp kalıyor. Dahası ruhu, tıpkı kendisi gibi ölümle kucaklaşamamış olan bir Elf’in hayaleti ile birbirine bağlanıyor. Böylece tam anlamıyla ölebilmek ve başımıza gelenlerin intikamını alabilmek için çıktığımız yolculuk da başlamış oluyor. Shadow of Mordor, yıllarca unutulmayacak, üzerine kitaplar yazılacak bir hikayeye sahip değil. Ancak kesinlikle takip etmesi keyifli ve içinde bulunduğu dünyaya uyum sağlayan bir öykü anlatmaya çalışıyor. Yine de oyuna başladığınız ilk andan itibaren Shadow of Mordor’un anlatmak istediklerinden çok size yaptırmak istedikleriyle ilgilendiğini anlamaya başlıyorsunuz.
Aksiyon, keşif ve düşmanlar olarak ayırabileceğimiz üç önemli gücü bulunuyor oyunun. Bunlardan aksiyon ve keşif çok iyi bildiğiniz iki oyundan birebir aktarılmış yapılarken, düşmanlar Shadow of Mordor’un kendisini diğer tüm oyun dünyasından ayıran en önemli özelliği konumunda yer alıyor. Yapısal anlamda konuşmamız gerekirse, Batman Arkham serisi ve Assassin’s Creed bir gün bir barda tanışsalar, aralarında güzel bir kıvılcım oluşsa, yıllar süren bir birliktelik sonucunda evlenseler ve dünyaya aşklarının meyvesi tadında bir çocuk getirseler ismi kesinlikle Shadow of Mordor olurdu. Oyunda yapacağınız hemen her şey bu iki oyundan alınmış durumda. İlk olarak oyunun dünyasını inceleyelim. Harita, tıpkı Assassin’s Creed serisinde olduğu gibi parçalara ayrılmış. Bu parçaları açabilmek ve orada var olan görevleri görebilmek için yüksek bir kuleye çıkmamız ve ele geçirmemiz gerekiyor. Harita ve görev yapısı birebir olarak Assassin’s Creed serisinden alıntı anlayacağınız. Ancak durum elbette bununla sınırlı değil. Talion’un hareketleri ve ilerleyişi de bu benzerlikten nasibini almış. Engelleri aşma şekli, karşısına çıkan her şeye tırmanması derken elimizin altında bir Assassin varmış gibi hissetmemiz işten bile değil. Öyle ki, düşmanların bizi fark etmesi ve sarıdan kırmızıya ilerleyen bir alarm barına sahip olmaları bile aynen oyuna yedirilmiş. Bu dünya içinde ilerleyip düşmanla karşı karşıya geldiğimizde ise bu kez Arkham serisinin izleri ortaya çıkıyor. Oyun dünyasının en başarılı dövüş mekaniğine sahip oyunu olan Batman Arkham’ın sistemi birebir alınmış ve Talion’a entegre edilmiş.
Karakterimiz, tıpkı Batman gibi akıcı bir şekilde gruptaki her düşmanın arasında dans ediyor ve kusursuz bir koreografi ortaya koyuyor. Counter saldırılarından düşmanın üzerinden takla atmaya, bitirici vuruşlardan alan etkili geliştirmelere kadar her şey burada da karşımıza çıkıyor. Hal böyle olunca, ister istemez karşımızda çalıntı bir oyun olduğunu düşünmüş olabilirsiniz. Ancak Shadow of Mordor, bu iki oyunun yaptıklarını çok iyi bir şekilde özümseyip, çoğu zaman onlardan daha da iyisini ortaya koyan bir oyun olmuş.
► GİRİŞ
► BİRAZ ONDAN BİRAZ BUNDAN
► DEVRİM NİTELİĞİNDE
► ÖNÜNÜ ALAMAYINCA
► PARASI YETENLERE
► DETAYLAR
► PUANLAMA