Yapay zekâ merkezli görsel üretim sistemlerinden Midjourney, kullanıma sunulan “v5” sürümüyle çıtayı inanılmaz yükseltti.
Midjourney, uzun süredir kullanımda olan v4 sürümü ile tam anlamıyla nefes kesti. Yazdıklarınızı ya da başka bir deyişle verdiğiniz komutları inanılmaz iyi şekilde görsel hale getiren yapay zekâ merkezli içerik üretim sistemi, kısa süre önce “v5” sürümünü yayınladı ve kaliteyi bir seviye daha yukarıya çıkarmayı başardı. Yeni sürüm, v4’ün çok eleştirilen “el / parmak sorunlarını” büyük oranda çözüyor. Eski sürümde sistem iç içe geçmiş, altı hatta yeni parmaklı eller hazırlıyor ve bunu çözmek için çok spesifik komutlar ile ciddi zaman gerekiyordu. Yeni çıkan sürüm ise artık olması gerektiği gibi beş parmaklı eller üretiyor, bu sayede Midjourney ile üretilen “insan” merkezli içerikler artık çok daha gerçekçi görünüyor. V5 için “Yeni sürüm daha yüksek görüntü kalitesi, daha çeşitli çıktılar, daha geniş stilistik aralık, kesintisiz dokular için destek, daha geniş en boy oranları, daha iyi görüntü istemi, daha geniş dinamik aralık ve fazlasına sahip” açıklamasını yapan geliştirici firma, sürüm üzerinde ulaşılan bu seviyeye rağmen geliştirme çalışmalarına devam ediyor. Yani v5 sürümü önümüzdeki dönemde daha da iyi hale gelecek, v6 sürümüyle ise büyük ihtimalle artık gerçek ile sanal arasındaki fark anlaşılmayacak düzeyde ortadan kalkacak. Deneme süreci sonrasında ciddi bir kullanım ücreti bulunan sisteme buradan ulaşabilirsiniz.
Yeni sürüm ile üretilen bazı örnek fotoğraflar:
Midjourney bundan önce bir telif hakkı davası ile gündeme gelmişti. DALL-E, Stable Diffusion ve Midjourney gibi yapay zekâ temelli sistemler internetteki fotoğrafları / görselleri geniş çaplı olarak toplayarak analiz ediyor ve kişilerin yazdıklarını bunlar üzerinden görsel hale getiriyor. Bu yüzden kurulan altyapılar tasarımcılar ve fotoğrafçıların tarzlarını izinsiz olarak kopyalıyor, aynı zamanda bu sistemlerin uygunsuz içerikler oluşturma konusunda da kötü bazı yanları bulunuyor. İşte bu konuda kısa süre önce büyük sonuçları olabilecek bir adım atılmıştı. Üç sanatçı (Sarah Andersen, Kelly McKernan ve Karla Ortiz) Stable Diffusion ve Midjourney sistemlerinin arkasındaki Stability AI ile Midjourney yanında DeviantArt’a karşı dava açmıştı.
Bu kuruluşlar tarafından geliştirilen yapay zekâ araçlarının “orijinal sanatçıların izni olmadan” internet üzerinden toplanan beş milyar görüntü üzerinden eğitilmesinin, milyonlarca sanatçının hakkını ihlal ettiği düşünülüyor. Çünkü Stable Diffusion ve Midjourney gibi sistemler üzerinde yaratılan içeriklerden para kazanılıyor, bu gelirden orijinal sanatçılar maalesef pay alamıyor. Özellikle kendisine has özel bir tarz geliştiren sanatçılar, bu durumdan büyük darbe alıyor, birçok kopya tasarım ile ciddi gelir kaybı yaşanıyor.
Yapay zekayı herkes için adil ve etik hale getirmeye yönelik bir adım olarak görülen davanın sonuçları, sistemlerin geleceğini ciddi şekilde değiştirebilir. Bu dava sonucunda yapay zekâ sistemlerinin sahipleri, tarzını kopyaladığı tasarımcı ve fotoğrafçıya pay ödemek zorunda kalabilir. Hatta bu durum sistemler için imkânsız bir sonuç anlamına gelirse (Örneğin görsel kayıtları iyi tutulmadıysa), kurulan ticari sistemlerin kullanımı dahi iptal edilebilir.
∗Yukarıdaki fotoğraflarda da görebileceğiniz üzere Midjourney için çıkarılan v5 sürümü de halen, oluşturduğu görseller için kullandığı kaynak görsellerdeki fotoğrafçı / sanatçı imzaları silemiyor.