Might & Magic: Heroes VI incelemesi

01 Nisan 2012 20:05


Serinin altıncı bölümü, tesadüf müdür bilinmez, Might & Magic markasının 25. yıl dönümüne denk gelmiş. Öyle olsun ya da olmasın, işin içinde bu marka varsa, hele bir de “Heroes” diyorsa beklentiler yükselecek demektir. Heroes’un hayran kitlesi hem çok büyük hem de çok sadık. Oyunun dağıtım haklarını elinde bulunduran Ubisoft uzunca bir zamandır bu sadık hayran kitlesini memnun edemiyordu. Heroes’u takip edenler bilir, sadık hayran kitlesi için serinin tepe noktası üçüncü oyundu. Bu oyundan sonra gelen dördüncü ve beşinci bölümlerde, üçüncü oyunun havası asla yakalanamadı. Gerek dağıtıcının el değiştirmesi gerekse de yeni dağıtıcı Ubisoft’un serinin oyuncu kitlesini genişletmek için oyunun içeriğine müdahale etmesi, serinin gerçek hayranlarının büyük tepkisini çekti. Altıncı oyun duyurulduğu zaman herkesin gözü kulağı oyunun özelliklerine çevrilmişti. Heroes VI, serinin takipçileri için koca bir soru işaretiydi.

AİLE TRAJEDİSİ
Heroes VI, bir önceki oyunun öncülü; Heroes V’in yaklaşık 500 yıl öncesinde geçiyor. Yapımcılar hikayeyi büyük bir aile trajedisi olarak tanımlıyorlar. Haksız da sayılmazlar, hikaye, Griffin hanedanlığının beş varisinin, büyük ve şeytani bir işgali durdurmaya çalışması konu alıyor. Fakat ne yazık ki ailenin tüm üyeleri aynı tarafta değil. Griffin Hanedanlığı’ndan Duke Slava’nın beş çocuğundan ikisi aydınlık tarafta, şeytani güçlere karşı melek Mikail’i canlandırmaya çalışırken, diğer ikisi kara büyü ve cehennem güçlerine daha yakın. Kardeşlerin biriyse daha ortada bir profil çiziyor. Fakat tüm bu “düşman kardeşler” teması oyunda gayet dikkat çekici ve anlamlı bir şekilde işlenmiş. Seriyi bilmeyenler için türü kısaca tanıtalım. Oyunda her bir kardeşin başında olduğu beş taraf bulunuyor: Haven, Sanctuary iyi karakterde olan taraflar. Stronghold daha çok ortalama bir görüşe sahip olan tarafken, Inferno ve Necropolis, kötü tarafta olan fraksiyonlar. Tüm bu fraksiyonların her birinin kendi hikayeleri de bulunuyor. Her biri seçilebilir ve oynanabilir durumda. Önceki oyunlarda olduğu gibi bir fraksiyonun kontrolünü aldığınız zaman, ilgili tarafa ait bir kasaba ve kahramanların da kontrolünü ele alıyorsunuz. Bundan sonrası haritaları keşfetmenize ve kaynaklarınızı düzgün kullanmanıza bakıyor. Toplayabildiğiniz dört kaynak bulunuyor: Altın, odun, cevher ve kan kristali. (Önceki oyunlarda kaynak miktarı yediydi. Sanırız Ubisoft oyunun özelliklerini sadeleştirmeye devam ediyor.) Kaynak yönetimini doğru kurguladıktan sonra, ordularınızı üretebiliyorsunuz. Savaşlarsa sıra tabanlı olarak ilerliyor. Oyun ağırlıklı olarak strateji olsa da, rol yapma aroması taşıdığı için kendine has bir havası var diyebiliriz. Her bir fraksiyonun havası ve teması kendine has. Özellikle kasabaları yönetmeye başladıktan sonra, yaratıkları üretebilir hale geliyorsunuz. Bu noktada her fraksiyonun kendine has yaratıkları olsa da, ortak olarak üretilebilecek yaratıklar da bulunuyor. Bundan sonrası artık kahramanların elinde… Kahramanlar oyunun seyrini belirleyen ve ürettiğiniz yaratık ve askerlerle birlikte savaşa giren kişiler ve her bir adımda onlara çok ihtiyacınız olacak. Kahramanlar, kendilerini geliştirebiliyor. Etrafı keşfettikçe ve savaş kazandıkça, tecrübe edinebiliyorlar ve böylece giderek çok daha güçlü karakterler haline geliyorlar. Sonra kahramanlarınızla yavaş yavaş haritaları keşfetmeye çıkıyorsunuz. Kasabanızın gelişimi için önemli materyaller bulabileceğiniz gibi, sizi yolunuzdan etmeye çalışacak türlü düşmanlarla da kapışabiliyorsunuz. Bu arada hemen ekleyelim, oyuna tek kişilik başlayabileceğiniz gibi, direkt çok oyunculu modda da başlayabiliyorsunuz. Fakat eğer Heroes oyunlarında tecrübeniz yoksa, tek kişi olarak başlamanızı tavsiye ederiz. Zaten oyunun yeniden oynanabilirliği oldukça yüksek; bir defa bitirdikten sonra, farklı fraksiyonlarla da bitirmek isteyeceksiniz.

MELEKLERİN UYANIŞI
Oyundaki kahraman geliştirme sistemi, serinin özellikle dördüncü ve beşinci oyunundan daha serbest olmuş. Artık yetenekleri birer birer vermek yerine, düzgün bir yetenek ağacımız var. Bu yetenek ağacı üç dala ayrılıyor: Might, Magic ve Heroic. Tüm bu yetenekler de kendi içinde farklı dallara ayrılıyor. İşin güzel kısmı, birinde uzmanlaştığınız zaman, karakter geliştirme sisteminin diğer seçenekleri kapatmıyor olması. Böylece kahramanlarınızı dilediğiniz gibi geliştirme şansınız oluyor. Diğer yandan ana üç dal içindeki farklı yetenekler oyunu cidden çok detaylı bir hale getirmiş fakat haritanın farklı yerlerini keşfetmeden önce mutlaka bazı yetenekleri açmanız gerekiyor. Aslında bu biraz kısıtlayıcı gibi dursa da, seriye yeni başlayan oyuncuların düzgün karakter geliştirebilmeleri açısından faydalı olmuş. Yine altını çizelim, serinin sadık hayranları bu gibi seçimlerden hiç memnun kalmayacaktır. Bunun dışında bu yetenek ağaçlarının her fraksiyon için farklı olduğunu belirtelim ki varın detay seviyesini siz hesap edin.

ÖĞRENMEK KOLAY, UZMANLAŞMAK GÜÇ
Oyunda uzmanlaşmak oldukça zor ve zaman alan bir olay ancak, öğrenmek ve içine dalmak da bir o kadar kolay. Oyunun çok büyük bir kısmı kahramanların üzerinden ilerlese de, diğer ağırlık sıra tabanlı savaşlarda. En zor uzmanlaşılan kısım da burası olsa gerek. Her bir kahramanın ve ürettiğiniz yaratığın, sizin için savaşacak askerin en detay özelliğini bile biliyor olmak durumundasınız. Her bir biriminizin savaş alanında yapabilecekleri birbirinden farklı. Dolayısıyla taş, kağıt, makas oyunu gibi düşünüp düşmanlarınızın, hangi birim tarafından daha rahat alt edilebileceğini, hem de birkaç adım önceden planlayabiliyor olmalısınız. Oyunun başında bu dinamikleri gayet temiz bir şekilde anlatan bir tutorial kısmı bulunuyor. Savaşların temel dinamiklerini, buradan öğrenebiliyorsunuz.

YENİLER BİR ADIM ÖNE!
Heroes VI, uzun zamandır devam eden efsane bir seri için tabii ki son değil. Ancak Ubisoft için bir yol ayrımı görünüyor. Bundan böyle ya seriyi köklerinden uzaklaştıracak ve yeni oyuncuların dikkatini çekmeye çalışacak ya da serinin sadık hayranlarının sevdiği ve takdir ettiği dinamikler üzerine yoğunlaşıp serinin sonraki oyunlarını bu şekilde inşa edecek. Heroes VI için de durum bu: Eğer seriye bu oyunla başlayacaksanız, muhtemelen oyunu severek oynayacaksınızdır. Ancak seriyi eskiden beri takip eden sadık bir hayransanız, yine ve tekrar üçüncü oyunu özleyeceksiniz. Heroes VI derli toplu olsa da serinin önceki oyunlarının ihtişamından biraz uzakta.

Sayfa: 1 2 3

Paylaş