Street Fighter ve Tekken ile beraber tarihe meydan okuyarak başarısını düşürmeden yoluna devam eden dövüş oyunu serilerinden birisi olan Mortal Kombat, X ile beraber dalya demenin haklı gururunu yaşıyor. Her ne kadar pek çok açıdan “9,5” izlenimi yaratıyor olsa da... Mortal Kombat her zaman kanlı bir oyun olmuştur. Vahşetin dozajı çoğu kişi için kabul edilebilir noktanın üzerindedir. Ancak geçmiş yapımlardan daha kanlı olan örnekler görmüştük zamanında. Bloodstorm ve Timeslaughter gibi örnekler verebiliriz. Ancak işin rengi Mortal Kombat’ın yolculuğuna devam etmesi ile değişti. 2011’e geldiğimizde karşımızda görsel olarak çok daha gerçekçi ve detaylı bir oyun vardı ve önümüze sunulan vahşet kan donduracak seviyedeydi. 16 bit grafikler eşliğinde kopan bir kafanın yarattığı etkiyle, sinematografik seviyede dışarı dökülen bağırsakların etkisi birbirinden fersah fersah uzakta. Bütün bunları söylüyoruz çünkü eğer 2011 yapımı Mortal Kombat sizi rahatsız ettiyse, Mortal Kombat X’ten koşarak uzaklaşmalısınız! Karşımızda bugüne dek yapılmış en kanlı ve vahşi oyun bulunuyor ve 18 yaşından küçüklerin bu oyunu oynamasını kesinlikle tavsiye etmiyoruz. LÜTFEN EVDE DENEMEYİNİZ Üzerimize düşeni yaparak uyarımızı yaptığımıza göre artık oyuna geçebiliriz. Bildiğiniz üzere devir e-spor ve turnuva devri. Haliyle dövüş oyunları da kendilerini bu trende uygun hale getirmeye gayret ediyor. 2011 yılında reboot edilen Mortal Kombat da bu düşüncenin bir ürünüydü zaten. Ancak uygulamayı başarıyla gerçekleştirebildiklerini söylemek güç. Bir oyunun turnuvaya uygun olabilmesi için uzun yıllar oynanabilir kalması gerekiyor. En verimli e-spor mücadeleleri ancak 3-4 yılın sonunda hayat bulabiliyor. Bunun en iyi örneğini Street Fighter IV ile görmek mümkün. 6 yıl önce piyasaya çıkan oyun, devamlı güncel tutularak, günümüze ulaştı ve hız kesmeden oynanmaya devam ediyor. Bu tarafa baktığımızda ise yapımcı ekip NetherRealm’in 2011’deki Mortal Kombat’ın üzerine önce Injustice: Gods Among Us’ı, şimdi de Mortal Kombat X’i çıkardığını görüyoruz. Hal böyle olunca olgunlaşmanın ve ustalaşmanın mümkün olmadığı bir oyun haline geliyor seri. Bu durumun Mortal Kombat X ile ne kadar değişeceğini tabii ki zaman gösterecek. İncelemenin girişinde X için, “pek çok açıdan 9,5 izlenimi yaratıyor” demiştik. Bunu sakın oyunda bir gelişme olmadığı yönünde algılamayın. Mortal Kombat X, selefine göre çok daha dolu bir oyun. Ancak bu doluluk genellikle “seçenek” olarak kendisine yer buluyor. Arenaya çıkıldığında ise, dövüş mekaniklerini baz alarak konuşursak, öyle ahım şahım bir ilerleme göze çarpmıyor. Kusurları daha minimale çekilmiş, daha dengeli ve daha akıcı bir oynanış yakalanmış ancak bunlar 9’dan 10’a yükselmek için yeterli özellikler değil. Uzaktan bakıldığında iki oyunu birbirinden ayırmak çok kolay olmayacaktır. İşte bu nedenle Mortal Kombat X bir “9,5” havası taşıyor, tıpkı Street Fighter IV’ün Ultra takısını alması gibi. “ÖLÜMÜNE” DÖVÜŞ Mortal Kombat X, bu evrendeki bazı canlıları “kişi” olarak değerlendirmek doğru olmasa da 24 kişiden oluşan bir karakter kataloğu ile geliyor. Bunların 8 tanesi ise ilk kez bu oyunla birlikte seriye giriş yapıyor. Açıkçası yeni karakterlerin bazılarını çok beğenirken birkaçını ise hiç tutmadık. Örneğin Takeda, Kung Jin, Erron Black ve D’Vorah son derece ilginç isimler. Ancak aynı şeyleri Cassie Cage ve Jacqui Briggs için söylemek mümkün değil. Bunun en büyük sebebi de aile bağları. Cassie, Sonya ve Johnny Cage’in kızıyken Jacqui ise Jax’in kızı ve bu karakterler hem yapı olarak hem de dövüş stili olarak aile bireylerini tamamen kopyalıyor. Zaten Sonya, Johnny ve Jax seçilebilir karakterlerken bir de onların çakma versiyonlarını listeye eklemek tamamen gereksiz olmuş. Sanıyoruz ki Mortal Kombat X’te bir aile bağı takıntısı var. Takeda mesela Kenshi’nin oğlu, ha keza Kung Jin de Kung Lao’nun kuzeni gibi… Anlaşılan o ki iki dünya birbirine girmişken ve herkes “ölümüne” dövüşürken bu arkadaşlar yememiş içmemiş çocuk yapmış. Hoş, gamsız Johnny’den de bu beklenirdi zaten. MORTAL KOMBAT FİLMİ İSTEYENLERE Bu aile temasının altının çizilmesini senaryo modunda da fazlaca görüyoruz. Bir dövüş oyununu hikayesine göre değerlendirmek pek doğru olmasa da, Mortal Kombat X hiç de fena olmayan bir öykü barındırıyor içinde. Yaklaşık olarak 3-4 saat süren bu hikaye modunu uzun soluklu bir Mortal Kombat filmi olarak değerlendirmek hiç de yanlış olmayacaktır. Her bölümü farklı bir karakter üzerinden ele alan hikaye, “doğru zamanda doğru tuşa basma” mekaniği ile öyküyü aktarırken kritik noktalarda ise standart dövüş perspektifine geçiş yapıyor. Özellikle hikayeden dövüşe geçişlerin çok temiz ve akıcı olduğunu söyleyebiliriz. Zaten Mortal Kombat X’in en başarılı olduğu yer sunum kısmında kendisini gösteriyor. Karakterlerin dövüş öncesi hareketleri, birbirlerine söyledikleri, öldürücü vuruşların ekrana yansıma şekli hep incelikle işlenerek oyuna aktarılmış. NetherRealm’in Injustice’ten çok iyi dersler çıkardığı anlaşılıyor. Dövüş alanındaki çevre etkileşimleri de bu derslerden bir diğeri. Tıpkı Injustice’te olduğu gibi bu oyunda da etraftaki nesneleri rakibe fırlatabiliyor veya duvarlara basarak diğer tarafa sıçrayabiliyoruz. Injustice kadar ön planda olmamakla birlikte işe yarar özellikler olduğu yadsınamaz. GÖZÜNÜZ DOYSUN! Oyuna başlar başlamaz 5 gruptan (faction) birisini seçmeniz isteniyor ve tüm maceranız boyunca o gruba dolaylı yoldan hizmet ediyorsunuz. Yaptığınız her dövüşün sonunda hem kendiniz, hem de grubunuz için ayrı ayrı tecrübe puanı kazanıyorsunuz. Her haftanın sonunda en çok puanı elde eden grup birinci oluyor ve o grubun mensuplarına çeşitli ödüller veriliyor. “Bana ödül lazım değil, ihtiyacım olanı kendim alırım” diyorsanız bunun yolu da koinlerden geçiyor. Oyun içi para birimi olan koinleri, interaktif bir mağaza olan Krypt’te harcıyorsunuz. Krypt’e girdiğiniz zaman oyun birincil kişi kamera açısına geçiyor ve tuzaklarla, gizli odalarla dolu büyük bir haritada sandık gibi şeyleri açarak kazanımlar elde ediyorsunuz. İşin sıkıntılı tarafı ise, altınlarınızı heba ederek açtığınız sandıklardan ne çıkacağını bilmemeniz. Yani oyun size kapalı olarak sunuyor her şeyi, çıkan şey şansınıza kalıyor. Bu sistemi fazla uzatmadan, en basit tabirle lanetliyoruz. Çünkü oyunun size istediklerinizi bu kadar zor bir şekilde sunmasının tek sebebi hepsini parayla satma gayreti. Mortal Kombat X’te EA’in bile solda sıfır kalacağı kadar insafsız ve gözü aç bir oyun içi satış politikası var. Senaryoda gördüğünüz karakterlerle oynamak mı istiyorsunuz? Para verin! Krypt’te yer alan tüm özelliklere sahip mi olmak istiyorsunuz? Para verin! Daha kolay bir şekilde fatality mi yapmak istiyorsunuz? Eh, para verin! ÜÇ HAYIRLA UĞURLUYORUZ Tüm bunları para vermeden yapabiliyor olsanız da, koin kazanmak çok zor olduğundan zulme dönüşüyor. Öyle ki, oyunun menüsündeki en büyük ikon “store” bölümüne ait, varın durumu siz düşünün. Pek çok açıdan oldukça iyi bir oyun olsa da, kullanıcısını hafife alan yapımlardan bir diğeri olduğu için Mortal Kombat X bizden uzak, isteyene yakın olsun. DETAYLAR Oyundaki tüm karakterlerin 3 farklı oynanış şekli bulunuyor. Bir dövüş oyununda tüm olay rakibi tanımak olduğundan, bu da işinizin çok daha zor olduğu anlamına geliyor. Faction özelliği kulağa enteresan gelmekle birlikte kozmetik olmaktan öteye gidemiyor. Bir yerden sonra grubunuz için değil sadece kendiniz için dövüşmeye başlıyorsunuz. Mortal Kombat serisinin en keyifli modlarından birisi olan kuleler X’te de yer alıyor. Üstelik bu kez hem daha çeşitli hem de çok daha zor bir şekilde. Oyuna sonradan eklenecek karakterlerin arasında Predator ve 13. Cuma serisinden tanıdığımız Jason da var. Tabii bunlara sahip olmak için pamuk elleri cebe atmanız gerekiyor. PUANLAMA