Şubat 1998’de saat ve mücevherlerin dünyasından ilham alan Frank Nuovo, tasarım fikirlerini kağıda dökmeye başladı. Kaliteli bir cep telefonu vizyonunu hayata geçirmek için yola çıkan Nuovo, kusursuzluğu hedef aldı ve 1998’in ekim ayında Vertu’yu kurdu. Bu görevinden önce Nokia’da 16 yıl tasarım grubunda hizmet veren Nuovo’ya varlıklı kesime ulaşacak bir cihazı mı yoksa kitlelere ulaşacak bir cihazı mı tasarlamak daha zor diye soruyoruz. Bu ikisinin birbirinden çok farklı şeyler olduğunu vurgulayarak lafa başlıyor. Kendisi için hedef tüketici kitlesinin hangisi olduğundan çok kalitenin her zaman için daha önemli bir kriter olduğundan bahsediyor: “Bunu sağlamak çok fazla zaman ve efor sarf etmeyi gerektiriyor. Daha büyük kitleleri düşünerek kaliteli cihazlar üretmek, tasarımı sağlam ve kullanıcı için cazibesi olan bir şeyi düşük maliyetlerle üretmek zorunda olduğunuz anlamına geliyor. Nokia’dayken bu süreci yürütmek konusunda başarılıydım. Vertu için tasarım yapmaksa kalite ve cazibenin bir araya getirilmesi anlamına geliyor. Üstelik de kullanılan materyal ve dış görünümüne son halini veren maddelerin kullanımı anlamında yüksek kalite ve çekiciliğin bir araya gelmesi gerekiyor ki bunlar da yalnızca sınırlı üretimde mümkün olabiliyor. Vertu müşterisini diğerlerinden ayıran şey dünya üzerinde tek olan bir şeye sahip olma duygusu. Olağanüstü kalite, ender bulunan bir ürün ve tabii ki Vertu tarzı…”
NOKIA’DAN VERTU’YA
Nokia için çalıştığı dönemlerde Vertu telefonları gibi lüks segmente ait bir seri üretmeye kendisini iten şeyin ne olduğunu sorduğumuz Nuovo, teknolojik ürünlere, farklı türdeki küçük, hassas cihazlara (söz gelimi lüks ve zarif saatlere) karşı geçmişten beri bir tutkusu olduğunu söylüyor: “Cep telefonu tasarlamaya 1989 yılında başladım ve o noktadan itibaren komünikasyon alanında mükemmel olanı yaratmanın hayalini kurdum. 1995’te baş tasarımcı olduğum zaman önümdeki fırsat biraz daha belirginleşti. Artık mobil deneyimi yenilikçi ve eşsiz cihazlar yaratarak şekillendirebilme şansım vardı.” Nuovo’nun o yıldan sonraki on yılı, iş dünyasına yönelik olan bir teknolojik ürünün kişisel bir iletişim cihazına, bir aksesuara dönüşümünü kapsayan on yıl olmuş. 1989 ve 1997 yılları arasında Nokia’da teknoloji ve modanın birleşimine liderlik eden Nuovo, Vertu projesini 1997’de iletişimin en üst noktasında yer almasını umduğu bir fikir olarak Nokia’ya sunmuş. “Vertu’nun en iyi teknolojiyle üstün tasarımın birleşimi olması planlanmıştı ve kullanıcıya özel hizmet de içinde yer almalıydı. Yani lüks segmente hitap edecek bir marka yaratmak için gerekli olan DNA kodları buydu.” 14 yıldır Vertu’nun baş tasarımcılığını yapan Nuovo’ya halen şahsi olarak başından sonuna kadar üretim sürecini takip edip etmediğini soruyoruz. Başından sonuna kadar tüm süreci; başlangıçtaki konseptten bitmiş ürüne ve hatta bazen cihazın lanse edilişine kadar her anını takip ettiğini anlatıyor: “Vertu’nun tüm telefonlarının tasarımına bizzat öncülük ettim ve onları kaleme aldım. Ancak tabii ki çok yetenekli tasarımcı ve mühendislerle birlikte çalışıyorum. Bir yıldan iki yıla kadar değişen bir zaman dilimi içinde detaylandırma süreciyle ilgileniyorlar.
VERTU TABLET
Vertu’nun son yılların yükselen trendi tabletlere karşı bakışının nasıl olduğundan bahseden Nuovo, bunun makul bir fikir olduğunu belirtiyor. Piyasaya Vertu marka bir tablet sunmak için doğru zamanı bekleyeceklerini; her zaman olduğu gibi farklı çözüm önerileriyle fazlasıyla meşgul olduklarını anlatıyor. Nokia’dan önce, Design Works USA/BMW’de çalışarak Fortune 500 şirketleri için mobilya, tüketici elektronik ürünleri, genel tüketici ürünleri ve otomotiv ürünleri tasarlayan Frank Nuovo, ürün, otomotiv, iletişim ve endüstriyel tasarım alanlarındaki profesyonel programlarıyla ünlü, Kaliforniya eyaletinin Pasadena kentindeki Art Center College of Design’dan mezun. 1989-2006 yılları arası Nokia’da çalıştığı dönemde çıkan hemen hemen tüm Nokia cihazlarının tasarımı kendisine ait. O yıllar arasındaki Nokia telefonlar direkt olarak Nuovo tarafından dizayn edilmiş: “Daha önceleri başka endüstriyel tasarımlara imza attım ama kariyerimde vites yükseltmeme yarayan adımları Nokia ve Vertu’yla attım.”
TEKNOLOJİ VE TASARIM
Teknoloji ve tasarım arasında karşılıklı bağımlılık ilişkisi bulunduğunu söyleyen Nuovo, durumu şöyle özetliyor: “Teknoloji, bugün kullandığımız ve zevk aldığımız tüm fonksiyonların temeli. Telefonlardan bilgisayarlara ve hatta aklınıza gelebilecek her şeye kadar. Tasarım ise bir ürünü kullanmayı, elinde tutmayı, o ürüne bakmayı zevkli hale getiren bir olgu. Tasarım ve teknoloji birbirlerine bağlı, birbirlerinin içine geçmiş kavramlar. Biri olmadan diğeri başarılı ya da arzu edilen bir yaklaşım olmaz.” Nuovo, Vertu telefonların yapımında deri ve metal kullanımının yoğun olduğunu söylüyor. Özellikle titanyum ve alüminyumun kullanımının halen daha geniş bir yer tuttuğunu ve koyu renkli metallerin ürünü inanılmaz sağlam yaptığını; Vertu kullanıcıları arasında da bu metallerin oldukça popüler olduğunu belirtiyor. Nuovo, cep telefonunun kişisel bilgi ve medya içeriklerine her yerden ulaşımın sağlanabildiği bir kapı olduğunu anlatıyor. Gelecekte insanların fotoğraf çekip video kaydetme, internete girme, GPS kullanma ve sosyal ağlara entegre bir halde yaşama gibi şeylerin üzerinde daha da fazla kontrol sahibi olmak isteyeceklerini düşündüğünü söylüyor: “Gelecekte insanlar cep telefonlarını bir uzaktan kumanda gibi evde, ofiste ve otomobillerindeyken farklı cihazlara da ulaşabilmek için kullanmak isteyecek. Bunların büyük bir kısmı bugün de oluyor ama gelecekte her şey daha da basit olacak. Vertu’yla birlikte olağanüstü hizmetlerden yararlanmaya da devam edecekler.”