NASA bugün önemli bir açıklamada bulundu. Yapılan küresel ölçümlere göre Temmuz 2023 son 170 yılın en sıcak ayı olarak kayıtlara geçti.
Bu bilgi spesifik olarak ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA ve ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi NOAA tarafından paylaşıldı. NASA, NOAA ve aynı zamanda yardım alınan diğer kuruluşlar, dünyanın dört bir yanındaki binlerce meteoroloji istasyonunu kullanarak küresel sıcaklıkları takip ediyor ve bu bağlamda elde edilen son veriler, 2023’ün kayıtlara geçen en sıcak yıl olma ihtimalini artırıyor. Bu elbette hepimiz için fazlasıyla endişe verici görünüyor. Türkiye’nin de etkisini fazlasıyla hissettirdiği yüksek sıcaklar, yangın riskini de inanılmaz oranda artırıyor. Kayıtlara geçen en sıcak beş temmuz ayının son beş temmuz olduğu aktarılıyor, sıcaklıklar son yıllarda sürekli olarak artıyor ve bunun etkisiyle deniz suyu sıcaklığı arttığı için kutuplar bölgesindeki tehlike yükseliyor. Küresel ısınma halen çok garip şekilde ülkeler tarafından tam olarak ciddiye alınmıyor…
NASA confirms: this July was the hottest month on record.🌡️https://t.co/gzu9vPoraT
Our record starts in 1880, when consistent global recordkeeping became possible. It shows an undeniable pattern of increasing global temperatures, primarily from human emissions of carbon dioxide. pic.twitter.com/YqTfn9BMuX
— NASA Earth (@NASAEarth) August 14, 2023
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Küresel ısınma konusunda bizim gündemimize bundan önce bir Toyota haberi gelmişti. Eğer kaçırdıysanız Toyota henüz elektrikli otomobilleri tam olarak merkeze almış bir otomobil üreticisi değil. Hatta bu konuda birçok rakibinin çok gerisinde kalan firma, yüzde 100 elektrikli otomobil satışına geçmeyi 2035 yılından önce düşünmüyor. Firmayı bu çok hızlı davranmadığı elektrikli otomobiller konusunda bugün gündeme getiren ise yeni bir açıklama oldu. Şirketin eski CEO’su ve mevcut yönetim kurulu başkanı olan Akio Toyoda, elektrikli araçların karbon emisyonlarını azaltmak ve nihayetinde küresel ısınmayı çözmek için tek çözüm olmadığını aktardı. Elektrikli araçların sürece destek olacağını ancak tek başına bir çözüm getirmeyeceğini belirten Toyoda, bu konuda elbette haklı durumda.
Küresel ısınma ile mücadele için esas olarak enerji üretim süreçlerinin temizlenmesi ve fabrika salınımlarının azaltılması gerekiyor. Toyota’nın eski CEO’su geçtiğimiz yıl sonunda yaptığı benzer temelli bir açıklamayla da çok dikkat çekmişti. Akio Toyoda, “Otomobil dünyasındaki büyük bir kesim elektrikli araçların tek seçenek olarak gerçekten uygun olup olmadığını merak ediyor. Ancak bunun (Sadece elektrikli otomobillerin olduğu geleceğin) günümüzde bir trend olduğunu düşünüyorlar ve bu yüzden yüksek sesle konuşamıyorlar. Aslında doğru cevap halen belirsiz ve kendimizi tek bir seçenekle sınırlamamalıyız.” gibi ilginç bir söylemde bulunmuştu.
Toyoda, burada ileriye dönük olarak en iyi yolun “hibrit, plug-in hibrit, hidrojen ve tamamen elektrik” gibi farklı temellerin geliştirilmesi olduğuna inanıyordu. Polestar firmasının sürdürülebilirlik konusundaki üst düzey ismi Fredricka Klaren ise bu konuda farklı bir görüş bildirmişti. Yaptığı açıklamalar kapsamında küresel ısınma konusunda zaman kaybedilmemesi gerektiğini belirten Klaren, “Bu mümkün değil. Fosil yakıtları kullanmaya devam edemeyiz.” demişti. Toyota daha sonra başa geçen yeni CEO’su ile beraber yapılan açıklamalar ile elektrikli otomobillere daha fazla ağırlık vereceğini aktarmıştı.
