Geçirdiğim üç günlük sürüşün ardından elimizde biriken notları sizlerle paylaşmadan önce, bu kez farklı bir noktadan inceleme detaylarına geçmek istiyorum. Bir süre önce gerçekleştirilen özel bir etkinlik kapsamında yolcu koltuğuna oturduğum Ranger Raptor’ın bu buluşmadaki sürücü koltuğunda şampiyon ralli pilotumuz Murat Bostancı oturuyordu. Aracın yeteneklerini profesyoneller ellerden görmek adına benzersiz bir şans niteliği taşıyan bu deneyimde, profesyonel ralli parkurunu aratmayacak virajlar ve sürüş dinamikleriyle karşılaştık. Bostancı, direksiyon başında araçla birlikte kendi yeteneklerini de sergilerken otomobili konuşmadan da edememiştik. Profesyonel yarış otomobillerini kullanan birisinin, fabrikadan çıkarken yarışa girebilecek niteliklerde olan bir pickup için görüşlerini almak için daha iyi bir yer bulabileceğimi pek sanmıyordum. “Raptor’ın en can alıcı özelliği nedir?” sorusunu yönelttiğimde Murat Bostancı’nın cevabı; “En zorlu arazi hatta yarış koşullarına girerken, direksiyonu asfalta kırdığımda normal bir binek araç konforunda gidebilmek ender bulabileceğimiz bir durum olsa gerek.” olmuştu.