Ne ekersen, onu biçersin; Ford Ranger Raptor incelemesi

12 Mart 2022 21:42

KAPLUMBAĞANIN KABUĞU; TASARIM

Raptor’u klasik Ranger modellerinden ayıran detaylara sürüş öncesinde gözle görülen taraftaki elemanlarla başlayabiliriz. Araca ilk olarak baktığımızda ön yüzde güçlü karakteri marka logosuyla tamamlamak adına tercih edildiğini düşündüğümüz bir ızgara karşımıza çıkıyor. Yüzü domine eden “Ford” yazısı tüm modellerde siyah renkte tercih edilirken, pek çok kişinin arka fonda aracın ana rengiyle desteklenmesi yönündeki görüşüne biz de katılıyoruz. Bununla birlikte ışıklandırma grubunun yapısı, tamponlar ve alttaki korumaya gönderme yapan alt tampon bölgesi de bu versiyonu diğerlerinden ayırmamıza yardımcı oluyor. Gündüz, kısa ve sis farlarının tamamı LED olarak gelen model bu sayede ışığın yetersiz olduğu noktalarda ihtiyacı karşılama konusunda çok fazla problem yaratmıyor. Raptor çamurluk tarafındaki detayları ve basamağı ile standart versiyondan ayrılıyor.


Kokpit tarafına geçtiğimizde ise bizleri ilk olarak modelin imzasıyla bezenmiş koltuklar karşılıyor. Bununla birlikte direksiyon simidine gelen kırmızı dokunuşla birlikte aracın performansı konusunda ufak bir ipucu verilmek istenmiş. Aslında bakarsanız aracın eksik olarak hissettirdiği nadir noktalarından birisi de kokpiti. Yetenek ve performans olarak bu kadar üst seviyede olan bir versiyonun kokpitinde de bu dinamiklere daha fazla ölçüde vurgu yapılmasını beklerdik. Bununla birlikte 2019 yılında pazara sunulan modeldeki multimedya ekran ve sürücü ekranı tasarım bazında biraz demode hissettiriyor. Kısa süre önce yenilenen Ranger Raptor’da bu konunun ortadan kaldırıldığını görmemiz de, Ford’un dersine iyi çalıştığını ortaya koyuyor.


Aracın 8 inçlik multimedya ekranında kullanım ve yazılımdaki geri bildirimin sorunsuz olduğunu söyleyebiliriz. Bunun dışında grafik anlamında ise daha zengin veri aktarımı da sağlanabilirmiş. Örneğin arabanın arazideki anlık eğim durumu, suya giriş yanındaki su yüksekliği gibi bilgi detaylarının ekrana yansıtılması Raptor gibi araç için kullanıcı tarafındaki sürüş keyfini kesinlikle bir katman daha yukarı taşıyacak detaylar arasında olma potansiyeli taşıyor. Araçta arka park sensörünün standart olarak sunulması önemli olsa da ön bölümde böyle bir destek olmaması bazı kullanıcılar için problem yaratabilecek eksiklikler arasında. Bu ebatta bir araç için özellikle şehir içi park manevralarında bu donanımlar hayat kurtarıcı konumda.

Sayfa: 1 2 3 4 5 6 7

Paylaş