Sahip olduğu teknik ve tasarımsal farklarla Chiron’u gölgede bırakmayı başarmaya aday olan Bugatti Divo, sınırlandırılmış üretim adedinin tamamı satılmış bir otomobil olarak sahne aldı.
Amerika’da düzenlenen Pebble Beach etkinliğinin en merak edilen otomobillerinden birisi olan Bugatti Divo, kapıların açılmasıyla birlikte örtülerinden kurtuldu. Bugüne kadar tasarım ve teknik detayları sır gibi saklanan yeni canavarında, eski yarış pilotu Albert Divo‘ya selam gönderen Bugatti, karşımıza çıkarttığı modelde pek çok kişiye “beklemeye değdi.” dedirtmeyi başarmış gibi görünüyor. Toplamda sadece 40 adet üretileceği açıklanan aracın tanıtımıyla birlikte tamamının satılmış olması da bunun en büyük kanıtı. Özellikle tasarım konusunda ciddi anlamda karakteristik farklar barındıran Divo, mekanik ve altyapı olarak ise Chiron ile büyük oranda benzerlik gösteriyor. Bugatti mühendislerinin bu araçta tercih ettikleri değişim rotasının daha çok eldekini geliştirmek üzerine olduğunu ilk anda sizlerle paylaşalım.
Daha iyisi mümkün
Divo hakkında kullandığımız “olanı geliştirmek” terimini açmaya başladığımızda sizlerin de bize hak vereceğini düşünüyoruz. Bunu anlayabilmek adına ilk olarak aracın sunduğu performans rakamlarını sizlerle paylaşalım. Chiron’da gördüğümüz 8.0 litrelik on altı silindirli ve dört turbo destekli devasa makine Divo’da birebir şekilde korunuyor diyebiliriz. Kardeşinde olduğu gibi 1.500 PS güç üreten bu motor, aracı maksimumda 380 km/s hıza çıkartabiliyor. Geçtiğimiz yıl içerisinde Chiron’un rahatlıkla 450 km/s’leri geçtiğini düşündüğümüzde bu bize biraz “yavaş” gelebilir. Elektronik olarak sınırlandırılan bu rakam üzerinden net bir kanıya varmadan önce diğer parçaları beklemenizi şiddetle öneririz. “Neymiş bunlar?” diyenleri hiç bekletmeden, Divo’nun Nardo pistinde Chrion’dan tam 8 saniyede daha iyi zaman yakalamış olmasını öne sürebiliriz. Böylesine ciddi bir farkın ortaya çıkmasında ise ilk başta altını çizdiğimiz “olanı geliştirmek” felsefesi çıkıyor.
Bu başlık altında dile getirilmesi gereken ilk nokta aracın Divo’nun Chiron’a göre 35 kilogram daha hafif olması. Bu da toplam ağırlık değerinin 2 tonun altına çekildiği anlamına geliyor elbette. Sonucun elde edilmesindeki temel başarıyı; yenilenen jantlar, karbon fiber motor kapağı, hafifleştirilmiş ses sistemi ve eşya gözlerinin azaltılmasına borçluyuz. İkinci sayfada ise araç üzerine yapılan aerodinamik geliştirmeler yer alıyor. Ön bölümde hava akışını artıran tampon, hava girişleri ve yeni ızgarayla başlayan bu değişimler arkaya doğru ilerledikçe tavan, difüzör ve yüzde 25 oranında büyüklüğü artırılan kanat ile devam ediyor. Paylaşılan resmi verilere göre artık önümüzde 90 kilogram daha fazla yere basma kuvveti barındıran bir canavar var. Hızlanma sırasında aracın dinamiklerini kontrol eden bu değişimler aynı zamanda dört tekerlek içinde bağımsız yapıda olan fren sistemi soğutmasını da içerisine alıyor. Tabi ki bu sayede fren performansı da daha yukarı çekilmiş durumda. Kokpit bölümünde de Chiron ile benzerlikler taşıyan Divo’da alcantara ve karbon fiber gibi parçalara daha elden geçirilmiş direksiyon ve vites kulakçıkları eşlik ediyor. Yurt dışında 5,8 milyon dolara alıcı bulan Divo’nun önümüzdeki süreçte asfalt üzerin yeteneklerini görmeyi bekliyoruz.