Nissan’ın imza modeli olan Sykline GT-R efsanesinin doğuşu ve markanın tarihine belgesel tadında bir yolculuk sizleri bekliyor.
Şu an milyar dolarlık bir değere sahip o meşhuuur Nissan markası dile gelmeden önce bambaşka bir altyapı üzerine kuruldu. Tarihler 1910‘u gösterdiğinde; Kenjiro Den, Meitaro Takeuchi ve Rokuro Aoyama isimli 3 kafadar tarafından kurulan Kaishinsha Motorcar Works şirketi Nissan’ın ilk sinyalleri oldu. Üç ortağın soy isimlerinin ilk harfinden oluşan ilk araç olan “DAT” 1914 yılında üretildi. Aradan geçen 11 yılın ardından 1925 yılında şirket adı DAT Motorcar şeklini aldı. 1926 yılına gelindiğinde Jitsuyo Jidosha ile birleşen ekip DAT Manufacturing şirketini oluşturdu. Şirket 1932 yılına kadar bu çatı altında birlikte geliştirdikleri otomobilleri üretti. 1930 yılında birleşik krallığa ait Austin ile otomobil ve motor dizaynlarının geliştirilmesinde işbirliğe gidilmesi küreselleşme yolunda ilk adım oldu. 1931 yılında ise DAT’ın oğlu anlamına gelen ilk DATSON üretildi. Nissan adı ilk olarak 1934 yılında Jidosha-Seizo ve Nihon Sangyo birleşmesiyle ortaya çıktı. Bu ortaklıkla beraber 1 Haziran 1934’te şirket günümüzdeki adı olan Nissan Motors’a dönüştü.
Skyline ismi Nissan tarihine girmeden önce Prince isimli bir üreticinin yarış organizasyonları için özel olarak tasarladığı modelde yer alıyordu. 1964 yılından itibaren 5 yıl boyunca Prince adına yarışlara katılan Skyline birbirinden zor rakipleri alt etmek için kıyasıya bir mücadele verdi. Bu süreçte 160 beygirlik Skyline; Mazda, Porsche birçok üreticinin yer aldığı organizasyonlarda 33 tane yarışta derece kazanmayı başardı.
Tarihte bilinen ilk Nissan GT-R, 4 Şubat 1969 yılında otomobil dünyasıyla buluştu. İlk jenerasyon GT-R’ın kullanıcılarla buluştuğu organizasyon ise 1968 Tokyo Otomobil Fuarı‘ydı. Birinci jenerasyon Nissan GT-R’da 160 beygir güç ve 178 nm tork üreten 2.0 litre‘lik DOHC (double overhead cam) motor yer alıyor. Vites kısmında ise 5 ileri manuel şanzıman görev yapıyor.
Birinci jenerasyonda yakalanan başarının ardından Nissan hiç zaman kaybetmeden GT-R’ı geliştirmeye koyuldu. Yenilenen GT-R’ın yine kullanıcılarla buluşacağı yer 1972 Tokyo Otomobil Fuarı’ndan başka bir yer değildi. Nissan, tıpkı ilk jenerasyon gibi bir başarı beklerken beklenmedik bir olay ikinci jenerasyonun sonunu getirdi. 1970’lerde yaşanan petrol krizi birçok otomobil gibi Nissan GT-R’ında sınırlı sayıda üretilmesine neden oldu. Sadece 197 adet üretilen ikinci jenerasyonda benzer güç değerlerine sahip 2.0 litre’lik motor yer alıyor. Eski nesline göre tasarım hatları gözler görülür bir şekilde değişen ikinci jenerasyonda daha çok amerikan arabalarına benzer bir dil kullanılmış. Eklenen aerodinamik parçalar ise aracın değerlerinde yaşanan gelişmelerin en önemli faktörlerinden.
Nissan mühendisleri yeni baştan üretilen dinamikleriyle 313 beygir güç üreten turboşarjlı bir motor ortaya çıkardı. Tamamen yeni bir şasi olan E-BNR32 üzerine dizayn edilen üçüncü jenerasyon GT-R’da yarış organizasyonları için entegre edilen 4.0 litre’lik motor seçeneği 650 beygire kadar güç sağlayabiliyordu. Genel üretimde ise 276 beygir güç ve 361 nm tork üreten 2.6 litre hacminde motor seçeneği de satışa sunuldu. 1973’te yaşanan petrol krizinin ardından Nissan’ın, GT-R’ın tekrar dönüşü için 16 yıl beklemesi gerekti.
Aradan geçen uzun yılların ardından performansından birşey kaybetmeyen GT-R’ın dönüşü de tıpkı ilk zamanları gibi başarılı oldu. Başarılı satış rakamlarının ardından 1995 yılında dördüncü jenerasyon karşımıza çıktı. Efsane olarak bilinen RB26 motorunun yer aldığı 280 beygirlik yeni jenerasyonun 2.8 litrelik farklı bir motor seçeneği de sunuldu. Dördüncü jenerasyon Nürburgring’te yakaladığı sekiz dakikanın altında tur zamanıyla başarısını tescillemiş oldu.
Beşinci jenerasyon GT-R çoğu kişi için özel modeller arasında yer alıyor.
Hızlı ve Öfkeli efsanesiyle sinema yıldızı olan Nissan GT-R R34, Paul Walker ile özdeşleşen bir model oldu. Bu seriyi diğerlerinden ayrılan özelliği ise sadece film yıldızı olması değil elbette. “R-34 Nür” adı altında 1000 adet üretilen özel seri Nürburgring’de geliştirildi. RB26 motorunda yapılan geliştirmeler daha daha büyük turbonun entegrasyonu ile 450 beygir güç üreten ve saatte 300 km hıza erişebilen bir model ortaya çıktı.
Nissan GT-R’ın geldiği son nokta ise geçmişine yakışır bir şekilde karşımızda duruyor. New York Otomobil Fuarı’nda karşımıza çıkan son jenerasyon GT-R 314 km/s maksimum sürati ve 0’dan 100’e eriştiği 3.2 saniye ile milyon dolarlık süpersport modellere kafa tutuyor. Aradan akıp geçen 48 yılın ardından Nissan GT-R efsanesi değerinden hiçbir şey kaybetmeden yoluna devam ediyor.
1984 yılından beri performans geliştirmeleri yapan Nismo, Skyline dışında 370Z’nin performans geliştirmelerini üstleniyordu. 2017 yılında geliştirilen GT-R Nismo, Nissan tarafından “şimdiye kadar ürettiğimiz bastırma kuvveti en güçlü otomobil” olarak nitelendiriliyor. Bu da GT-R’ın aerodinamisi ve yol tutuş geliştirmeleri konusunda ne kadar iddialı olduğunun bir kanıtı. 2017 GT-R Nismo’nun çift turbo beslemeli 3,8 litre V6 motoru 600 beygir güç ve 650 Nm tork üretiyor.
NEREDEN NEREYE SERİSİ
– Nereden Nereye #1: Nissan Skyline GT-R
– Nereden Nereye #2: Ford Focus
– Nereden Nereye #3: Volkswagen Golf
– Nereden Nereye #4: Mitsubishi Lancer EVO
– Nereden Nereye #5: BMW 3 Serisi
– Nereden Nereye #6: Subaru Impreza
– Nereden Nereye #7: Toyota Corolla
– Nereden Nereye #8: Lotus Esprit
– Nereden Nereye #9: Mercedes-Benz G-Class
– Nereden Nereye #10: Alfa Romeo Giulia
– Nereden Nereye #11: Lada Niva