Volkswagen tarihinin efsane modelleri arasında her alan Golf, ilk jenerasyonundan bugüne Nereden Nereye‘nin bu haftaki konuğu.
Nereden Nereye serimizin ikinci haftasında Ford Focus ve efsane ralli pilotu Colin McRae konuğumuz olmuştu. Serimizin bu haftaki konuğu, otomobil tarihinin en çok satan modelleri arasında yer alan, her yeni nesliyle dünyanın çeşitli yerlerinde rekorları altüst eden ve ödüle doymayan Volkswagen Golf. Günümüzde yedinci jenerasyonuyla kullanıcılara sunulan Volkswagen Golf, otomobil tarihinin yanı sıra Volkswagen’ın tarihinin en çok satan modeli olarak listenin başındaki yerini koruyor. Renault Clio ile birlikte Avrupada Yılın Otomobili ödülünü iki kez kazanmış nadir modellerden olan Golf, 2012 yılında 29 milyon rekor satış rakamına ulaşmış bir model olarak yoluna tam gaz devam ediyor.
Volkswagen, hemen hemen herkes tarafından halkın arabası olarak bilinir. Bilinir çünkü markanın çıkış noktası tamda bu parola üzerine kurulu. 1932 yılında geliştirme aşamasına Adolf Hitler’in da bizzat katıldığı, Ferdinand Porsche’nin tasarım ekibininde dahil olduğu bir otomobil projesi hayata geçirilir. Hitler’in tıpkı Amerika’da olduğu gibi tüm Alman halkının aynı standartlarda, ulaşılabilir fiyatlarda bir otomobile sahip olması üzerine kurulan projeye “Halkın Otomobili” adı verilir. Erwin Komenda günümüzde Beetle olarak bilinen Volkswagen’in efsane modelinin prototipini tüm bu sürecin ardından ortaya çıkartan kişi olur. Alman Emek Cephesi tarafından 1937 yılında kurulan Volkswagen, ikinci dünya savaşında Alman savaş gücünü arttırmak için harekete geçirilen Volkswagenwerk hareketinde kara ve hava taşıtlarının sağlanması için sanayi gücünü ordunun emrine verir. II. Dünya Savaşı’ndan sonra Volkswagen, Milli İktisat Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Federal Almanya Cumhuriyeti, fabrika yönetici ve personeli temsilcilerinden kurulu on beş kişilik bir kurul tarafından yönetilmeye başlanır. Volkswagen Savaş zamanının ardından dünyanın ilk hava soğutmalı motor sistemini üretir. Beetle modelini efsaneler arasında yazdıran Volkswagen, 1974 yılında yine efsaneler arasında girecek olan Golf modelini kullanıcılarla tanıştırır ve modeli endüstriyel bir başarı olarak günümüze kadar getirir.
Volkswagen Golf’ün destansı hikayesi takvimler 1974‘ü gösterdiğinde başladı. Golf, aynı zamanda Lotus Esprit‘in yaratıcısı olan İtalyan tasarımcı Giorgetto Giugiaro tarafından dizayn edildi. İlk olarak Avrupada boy gösteren birinci jenerasyon Golf, ardından Amerika, Kanada ve Meksika (Rabbit adıyla) gibi ülkelerde de satışa sunuldu. Önden çekiş altyapısına sahip birinci jenerasyonunun kaputunun altında 1.1 litre hacminden başlayan motor seçenekleri 1.8 litreye kadar yükseldi. En küçük motor seçeneğiyle 50 beygirlik bir güce sahip olan Golf’un maksimum güç değeri 115 beygire kadar değişkenlik gösterdi. Çoğu markadan farklı olarak ilk jenerasyonundan itibaren otomatik şanzıman (3 ileri) seçeneğiyle sunulan Golf’te 4 ve 5 ileri manuel şanzıman seçenekleride sunuldu. Yarı bağımsız süspansiyon sistemine sahip olan ilk jenerasyon sürüş deneyimi açısından pek başarılı bir model sayılmaz.
1976 yılında dizel motor seçeneğine kavuşan birinci jenerasyon Golf, 1.5 ve 1.6 litrelik dizel motor seçenekleriyle sunuldu. Benzinli motor seçeneğinin en düşük sürümü olan 1.1 litrelik ünite ile hemen hemen aynı güç değerine sahip olan dizel motorlar o dönem eleştirilere maruz kaldı. Golf tutkunları için ayrı bir yerde olan GTI modeliyse birinci jenerasyonla birlikte kullanıcılarla buluşmaya başladı. 1975 yılının Frankfurt Otomobil Fuarı‘nda ilk kez kullanıcılarla buluşan birinci jenerasyon Golf GTI’da 4 silindirli 1.6 ve 1.8 litrelik motorlar bulunuyordu. Bosch’un ürettiği K-Jetronik benzin enjeksiyon sistemine sahip olan GTI, 110 ve 115 beygirlik güç değerlerine ve 140 nm tork değerine sahipti. Sadece 810 kg ağırlığı bulunan birinci jenerasyon Golf GTI, 0‘dan 100‘e 1975 yılı gibi bir tarih için oldukça başarılı sayılabilecek bir değer olan 9 saniyede erişebiliyordu.
İlk jenerasyonun başarısının ardından dersine iyi çalışan Volkswagen ekibi yeni nesil Golf’ü Eylül 1983 Frankfurt Otomobil Fuarı‘nda görücüye çıkardı. Daha geniş bir yüz ve ferah bir iç dizayn ile kullanıcılara sunulan ikinci jenerasyon Golf’te ilk jenerasyona göre daha geniş bir motor gamı sunuldu. 1.8 litrelik turbo dizel ve DOHC motora sahip GTD model seçeneğiyle sunulan yeni jenerasyonda dört tekerlekten çekiş altyapısıda ilk defa sunulmaya başlandı. Hatchback ve sedan kasa seçeneklerine sahip olarak sunulan ikinci jenerasyonda 1.3 litrelik ve 2.0 litrelik motorlar aileye eklendi. Golf GTI, birinci jenerasyonda olduğu gibi 1.8 litre hacminde 115 beygir gücünde sunuldu. 1986 yılında Golf GTI, 16V‘lik motoruyla sınırlı sayıda üretildi. 16V’lik versiyon 1.8 litrelik motorun gücünü 149 beygire kadar yükseltti. Volkswagen Motorsport departmanı tarafından sadece 71 adet üretilen modelde dört cam ve aynalar tamamen elektrikliydi. Bununla birlikte sunroof, ABS ve deri iç döşeme özel sürümde sunulan özellikler arasındaydı.
1985 yılında İngiliz otomobil dergisi What Car, ikici jenerasyon Volkswagen Golf’ü “Yılın Otomobili” ödülüne layık gördü. Golf, İngiltere’de 50.000 gibi bir satış rakamı yakalayarak en çok satan yabancı otomobil modellerinden birisi oldu. İlk jenerasyondan itibaren Avrupa dışında farklı bölgelerde de sunulan Golf’ün, 1980 yılından itibaren tek isim altında dünyaya sunulmasına karar verildi. Volkswagen, 1985 yılında 25,000‘lik ikinci jenerasyon Golf üretimini Yugoslavya‘da açtığı fabrikada da gerçekleştirdi. Üretim 1992 yılında yaşanan savaşa kadar devam etti.
İkinci jenerasyonun birinci jenerasyonu katlayan başarısıyla birlikte üçüncü jenerasyon Golf, Avrupa’da 1991 yılında sunulmaya başlandı. Volkswagen’in üçüncü jenerasyonla birlikte kullanıcılara bir sürprizide vardı. Golf’ün Variant modeli 1993 yılında dünyayla tanıştı. Variant’ı 1994 yılında Golf’ün Cabrio modeli izledi. Yeni nesil modellerde birlikte oldukça genişleyen Golf ailesi her sınıftan kitleye erişecek bir konuma geldi.
Üçüncü jenerasyonla birlikte Golf’ün tarihçesine ilkler de eklendi. Golf ailesi direkt enjeksiyona sahip ilk turbo dizel motora üçüncü jenerasyonda kavuştu. 2.9 litre hacme kadar yükselen motor hacmiyle zamanının en çok motor seçeneği sunan modelleri arasında yer aldı. Üçüncü jenerasyonla birlikte tamamen elektrikli motora sahip ilk Golf, CityStromer adıyla sınırlı sayıda Almanya’da sunuldu. Tamamen elektrikli motora sahip CityStromer’in menzili ise 50 km olarak açıklandı. 1992 yılı “Golf’ün Avrupada Yılın Otomobili” ödülüne layık görüldüğü ilk tarih olarak kayıtlara geçti.
Volkswagen üçüncü jenerasyonda 1000 adetlik bir üretim rakamıyla birbirinden farklı özel modelleri de kullanıcılara sundu. GTI’ın 20. yıl özel modeli bu seçenekler arasında en çok dikkat çeken model olarak öne çıktı. The Harlequins modelinin yanı sıra 90’larda zamanının en önemli rock gruplarına sponsor olan Volkswagen, sponsor olduğu grupların adıyla özel versiyonları satışa sundu. Pink Floyd (1994), Rolling Stones (1995) ve Bon Jovi (1996) gibi grupların özel sürümü Golf’te sunulan özel versiyonlar arasındaydı.
Volkswagen Golf dördüncü jenerasyonuyla ilk kez 1997 yılının Ağustos ayında ortaya çıktı. MK3’te yer alan şasi üzerine geliştirilen dördüncü jenerasyon, eski nesillere göre daha dinamik ve modern bir görünüme kavuştu. Dördüncü jenerasyonun iç tasarımındaki yeniliğin yanı sıra dış tasarımda hem arkada hem önde yeni bir görünüme kavuştu. Volkswagen Golf’ün dördüncü jenerasyonu Volkswagen tarihinin yanı sıra dünya otomobil tarihine adını yazdıran bir özellikle sunuldu.
2002 yılında R32 koduyla üretimine başlanan Golf, 2003 model yılıyla dünyada, seri üretim bandında olup, çift kavramalı vites kutusuna sahip ilk model olarak kayıtlara geçti. Volkswagen’in beklediği rakamların çok çok üstünde satışlara ulaşan R32, Amerika’da da sunulmaya başlandı. Volkswagen’in o dönemde sunduğu motorların en yenisi olan 3.2 litre hacminde 24V‘lik VR6 motor 237 beygir güç üretiyordu. Motorun tork değeriyse 320 nm olarak açıklandı. Golf GTI’ın 25. yıl özel versiyonu 1750’lik üretim rakamıyla sınırlandırıldı. 2000 yılının En İyi HB Modeli, 2000 yılının En İyi Dizel Otomobili dördüncü jenerasyonun elde ettiği önemli başarılar arasındaydı. Vites seçeneklerinde 4 ileri otomatiğin yanı sıra 5 ileri tiptronic şanzımanı sunan Volkswagen, 6 ileri manuel ve 6 ileri DSG’yi de bu jenerasyonda kullanıcılara sundu.
Volkswagen, Golf’ün zafer sarhoşluğunu yaşarken 2003 yılında beşinci jenerasyonu yepyeni bir platform ile sunmanın heyacanını da yaşadı. Tamamen elden geçirilen süspansiyon sistemi ve şasi dinamikleriyle beşinci jenerasyon, o zamana kadar üretimiş tüm Golf modelleri içerisinde en iyi sürüş deneyimini sunan model olarak kabul edildi. Volkswagen geride bıraktığı süreçte kazandığı “En İyi Aile Arabası” ödüllerine adeta teşekkür niteliğinde 20 litre daha geniş bir bagaj hacmini artık kendi kitlesini oluşturmuş Golf tutkunlarına sundu. 1.4 litre ve 3.2 litrelik motor seçenekleri ile sunulan beşinci jenerasyonda, 6 ileri manuel vites seçeneğinin yanı sıra günümüzde de sunulan 7 ileri DSG ilk kez sunuldu.
Beşinci jenerasyon Golf GTI’da, 2.0 litre hacminde turbo beslemeli direkt benzin enjeksiyonlu motor yer aldı. Bu motoruyla beşinci jenerasyon GTI yaklaşık 200 beygirlik bir güç değerine ve 280 nm tork değerine sahipti. Beşinci jenerasyon Golf GTI’da Volkswagen, “Böyle bir modelde manuel şanzıman kesinlikle olmalı.” diyen müşterilerini duymuşcasına 6 ileri manuel ve 6 ileri DSG seçeneklerini kullanıcıların tercihine sundu. Volkswagen Golf tarihi için en önemli anlardan birisi 2008 Cenevre Otomobil Fuarı‘nda gerçekleşti. Golf’ün ilk Hybrid versiyonunu tanıtan Volkswagen, 74 beygirlik 3 silindirli içten yanmalı motor ile 27 beygirlik elektrik motorunu Golf Hybrid’te harmanlanmış bir şekilde kullanıcılarla tanıştırdı.
2004‘ün Aralık ayında Volkswagen, beşinci jenerasyona özel olarak Golf Plus modelini tanıttı. Markanın kompakt Van modeli olan Touran’ı andıran Golf Plus, standart Golf’ten 95 mm daha uzun olarak üretildi. Volkswagen’in “fantastik” özel versiyonları beşinci jenerasyonda da devam etti. Ekim 2006‘da Volkswagen, Playboy Malikanesi’nde Golf Fahrenheit modelini ortaya çıkardı. Kendine özgü renk seçeneğine sahip olan Golf Fahrenheit, sadece belirli yerlerde satışa sunuldu. MK5’e özel olarak geliştirilen bir diğer konsept modelde, Bentley Continental GT‘den alınan 6.0 litrelik twinTurbo 12 silindiri motoru ve Volkswagen Phaeton‘un altı ileri otomatik vites kutusu kullanıldı. Motor üzerinde yapılan modifikasyonla birlikte arkadan itiş altyapısına konsept Golf GTI MK5’in gücü 641 beygir olarak kaydedildi. Aracın 0‘dan 100‘e erişme süresi ise sadece 3.7 saniyeydi.
Altıncı jenerasyon Golf ilk kez 2008 Paris Otomobil Fuarı‘nda kullanıcıların karşısına çıktı. Volkswagen tasarım şefi Walter de’Silva tarafından dizayn edilen MK6, tasarım olarak çok daha aerodinamik bir görünüme kavuşurken yeni jenerasyonda yer alan motorlar tutumluluk açısından bir adım ötesini vadediyordu. Yeni jenerasyonla birlikte Golf ailesenin en hızlısı konumuna Golf R yerleşti. Kaputunun altında 2.0 litrelik TSI motorun görev yaptığı Golf R, yaklaşık 270 beygir güce ve 350 nm gibi bir tork değerine sahipti. Golf R’ın 0-100 değerleriyse Volkswagen tarihinin en önemli değerleri arasındaydı. Manuel vites kutusuyla 0‘dan 100‘e 5.5 saniyede erişebilen Golf R, DSG şanzımanıyla 0.2 saniyelik gerilemeyle 5.7 saniyede erişebiliyordu.
2011 yılı Golf GTI’ın 35. yaşını kutladığı yıl oldu. Volkswagen, 2011 Cenevre Otomobil Fuarı‘nda Golf’ün Cabriolet versiyonunun tanıtımını yaparken aynı yıl içerisinde Golf’ü Nürburgring‘e çıkardı. Volkswagen Motorsport, Golf24 adını verdiği modelde 2,500 cc beş silindir turbo motora yer verdi. Dört tekerlekten çekiş altyapısı üzerine geliştirilen Golf24, 440 beygir güç ve 540 nm tork değerine sahipti. Altıncı jenerasyon, Golf ailesinin adeta ödüle boğuldu bir bireyi olarak kayıtlara geçti. İşte altıncı jenerasyon Golf’ün nereeyse tüm otoritelerden “pekiyi” not aldığı karnesi;
2009 Dünyada Yılın Otomobili, 2009 Euro NCAP – Yılın En Güvenli Otomobili, 2009 Yılı 60,000 dolar altı En İyi Performans Otomobili (GTI) (Avustralya), 2009 Yellow Angel (Almanya), 2009 Auto Motor and Sport okuyucuları tarafından Almanya’nın En İyi Otomobili, 2009 What Car? – En İyi Aile Arabası (Büyük Britanya), 2009 Dünyada Yılın Motoru (1.4 TSI), 2009 En Çevreci Motor (1.4 TSI), 2009–10 Japonya’da Yılın Otomobili, 2010 İrlanda’da Yılın Otomobili, 2010 Automobile Magazine – Yılın Otomobili (GTI), 2010 Kanada’da Yılın Otomobili, 2010 Güney Afrika’da Yılın Otomobili, 2010 Dünyada Yılın En Çevreci Modeli (BlueMotion), 2010 Top Gear Magazine – Yılın En İyi HB Otomobili (Golf R), 2012 What Car? En İyi Aile Arabası (Büyük Britanya).
Günümüzde de Volkswagen Golf tarihinin geldiği son noktayı temsil eden yedinci jenerasyon, 2012 Paris Otomobil Fuarı‘nda gün yüzüne çıktı. Audi A3 ve Seat Leon’da da kullanılan MQB platformu üzerine inşa edilen MK7, tarihinin en geniş formuna kavuştu. Eski jenerasyonuna göre motor hacimlerindeki farklılıklarla 100 kg’a kadar daha hafif bir rakama gerileyen yeni jenerasyon gelişen teknoloji ve değişen şartlarla birlikte yine Golf tarihinde önemli değişikliklerin yaşandığı bir jenerasyon olarak dikkat çekiyor. Yedinci jenerasyon GTI, 2.0 litrelik motoruna eklenen performans parçalarıyla 220 beygirlik bir değere sahipken ailenin en hızlı modeli Golf R, aynı motor seçeneği ve dört tekerlekten çekiş altyapısı ile 292 beygirlik bir güce sahip. Geride bırakmaya hazırlandığımız 2016’nın içerisinde sunulan 261 beygirlik GTI Clubsport S, Nürburgring’de ön tekerlekten çekiş altyapısına sahip en hızlı model olarak rekoru elinde bulunduruyor.
Yedinci jenerasyonda sunulan güvenlik sistemleri yine ilkler arasında yer alıyor. Golf MK7’de yer alaan çarpışma sonrası fren sistemi ve aktif sürücü koruma sistemi bu donanımlar arasında dikkat çekenlerden. Dünya çapında hemen hemen her üreticin yer vermeye başladığı düşük hacimli turbo motor furyasına uyan Volkswagen, 1.0 litrelik motorunu Golf’te de yer vermeyi ihmal etmedi. 2.0 litreye kadar çeşitlilik gösteren motor seçeneklerine sahip olan Golf’ün elektrikli modeli olan e-Golf, 2013 Frankfurt Otomobil Fuarı‘nda kullanıcıların karşısına çıktı. Kullanım koşullarına göre 190 km‘ye kadar bir menzil değeri sunan elektrikli model e-Golf’e, 2014 yılında Golf GTE eşlik etti. 2014 Cenevre Otomobil Fuarı kapsamında tanıtılan Hybrid model Golf GTE’de, 148 beygir güç üreten 1.4 litrelik içten yanmalı motorla birlikte 75 kW‘lık elektrik motor kombinasyonu görev yapıyor. Sadece elektrik motoruyla 50 km‘lik menzil değerine sahip olduğu açıklanan Golf GTE’nin karma türekim değeri yüz kilometre’de 1.5 litre olarak açıklandı. Saatte maksimum 217 km hıza erişebilen Golf GTE, 0‘dan 100‘e 7.6 saniyede erişebiliyor. Dördüncü yaşını geride bırakacak olan yedinci jenerasyon, kendinden önceki modellerin başarısını devam ettireceğinin kanıtı kazandığı ödüllerle gösterdi. 2013 yılında elde ettiği Japonya’da Yılın Otomobili, Dünyada Yılın Otomobili, Avrupada Yılın Otomobili ödüllerinin yanı sıra 2015‘te elde ettiği Motor Trend Yılın Otomobili ve Kuzey Amerikada Yılın Otomobili ödülleri Golf’ün ödül müzesindeki en son başarıları olarak tazeliğini koruyor. Golf, Volkswagen tarihinin yanı sıra elde ettiği başarılar ve otomobil sektörüne kattığı değerle segmentinin referans otomobili olarak efsanesini devam ettiriyor. Nede olsa “Efsaneler ölmez, yalnızca şekil değiştirir.” değil mi?
BONUS VİDEO
NEREDEN NEREYE SERİSİ
– Nereden Nereye #1: Nissan Skyline GT-R
– Nereden Nereye #2: Ford Focus
– Nereden Nereye #3: Volkswagen Golf
– Nereden Nereye #4: Mitsubishi Lancer EVO
– Nereden Nereye #5: BMW 3 Serisi
– Nereden Nereye #6: Subaru Impreza
– Nereden Nereye #7: Toyota Corolla