Nier: Automata incelemesi
ÖZGÜRLÜK DEDİĞİN BÖYLE OLUR
Şaka sonları bir yandan “Easter egg” olma özelliği taşıyor olsa da, aslında oyunun sunduğu yaratıcılığın da en net göstergesi. Her zaman oyuncuya sunulan özgürlükten bahsederiz, peki bunu gerçek anlamda kaç oyun sağlıyor ki? Diyelim; “Ben senin yazdığın senaryoya göre ilerlemek istemiyorum, bence benim karakterim savaşmaktan vazgeçiyor ve gidip kendi hayatını yaşıyor” dediğinizde bunu herhangi bir oyunda gerçekleştirebilir misiniz? Automata’da gerçekleştirebilirsiniz. Görev sırasında sırtınızı dönüp yandaki yoldan koşarak uzaklaştığınızda; “Savaşmaktan bıkarak yalnızlığı seçtin ve balık tutmaya başladın” mesajı eşliğinde credits ekranı ile karşılaşabiliyorsun. Yahu bakın, oyunda karakteriniz android olduğu için boştaki slotlarına çipler yerleştirerek geliştiriyorsunuz ve sahip olduğunuz her özellik bir çiple ifade ediliyor. Ki buna size yaşam veren ana çip de dahil ve oyunun herhangi bir noktasında bu çipi çıkarıp, oyunu bitirebiliyorsunuz. Asıl size özgürlük!
TEKRAR VE TEKRAR VE TEKRAR
Tüm bunlar bir yana, serinin yeni oyuncularına en büyük tavsiyemiz oyunu “tam olarak” bitirdiklerinde kesinlikle kenara kaldırmamaları. Çünkü Automata’yı bir kez bitirdiğinizde, aslında hikayeye başlangıç yapmış oluyorsunuz. İkinci kez başladığınızda bu kez tüm oyun boyunca yanınızda olan ve yan karakter olma özelliği taşıyan androidi yöneterek hikayede ilerliyorsunuz. İçerik değişiyor, diyaloglar değişiyor, deneyim komple değişiyor.
Automata’yı tam olarak anlamak ve tüm boşlukları doldurarak bitirebilmek için beş kez sona ulaşmanız gerekiyor. Bunun her oyuncuya hitap etmeyeceğinin çok net farkındayız. Hatta her yeni oynayışta sunulan farklılaşmanın önceki oyunlar kadar çeşitlendirilmediğini de kabul etmemiz gerekiyor. Özellikle şok etkisi yaratması amacıyla eklenmiş özel lokasyonların, sonraki ziyaretlerde anlamını yitiriyor olması önemli bir kayıp. Ancak buna rağmen her bir yeni yolculuğun farklı deneyimler sunma garantisi taşıdığından emin olabilirsiniz. Nier: Automata, tekrar oynanabilirliğin nasıl yapılması gerektiğini çok net bir şekilde gözler önüne seriyor.