Nier: Automata incelemesi

11 Nisan 2017 19:45

VUR, KIR, PARÇALA!

Bu oyunla birlikte seriye Platinum Games dahil oluyor ve dokunuşları anında kendini belli ediyor. Bayonetta, Vanquish ve Metal Gear Rising gibi oyunların altında imzası bulunan Platinum’dan ne bekliyorsanız, burada onu bulacağınızdan şüpheniz olmasın. İnanılmaz hızlı bir aksiyon, yeri geldiğinde cehenneme dönen dövüş sekansları ve su gibi akıp giden karakter hareketliliği burada da kendini gösteriyor. Yoko Taro’nun çılgınlığı ve Platinum’un kendine has aksiyon lezzeti harika bir karışım olmuş gerçekten de. Önceki oyunlarda da yer yer karşımıza çıkan ancak burada tavan yapmış farklı oyun türlerini aksiyona yedirme mekaniği de muazzam. Düşmanın yapısına göre bir anda izometrik açıya geçiş yapıp “Shoot-em up” tarzı bir içerik de çıkabiliyor karşınıza, 2D platform tadında kaçış sekansları da. Bu değişkenlik oyunun daima taze kalmasında büyük önem taşıyor. Bütün bunların yanında grafiksel anlamda oyunun biraz eski göründüğünü de itiraf etmek durumundayız. Sanatsal anlamda oldukça güzel bir işçilik çıkarılmış olmakla birlikte, 2017 standartlarının gerisinde kalınmış olduğunu görmezden gelemiyoruz. Diğer tarafta ise müziklerle resmen şov yapılmış, kulaklara ziyafet hedeflenmiş. Oyunun müzikleri o kadar iyi ki, soundtrack albümü çok uzun süre işlerinize arka plan olma özelliği taşıyabilir.

BİTİRMELERE DOYAMAMAK

Nier: Automata, serinin diğer oyunlarının aksine genele ulaşmayı başarmış bir yapım oldu ancak buna rağmen sevmeyeni kesinlikle çok olacaktır. Lakin size hitap etmiyor diye, sadece bir kez bitirip bu oyunu yermek büyük bir insafsızlık olur. Katman katman açılan hikayesi, barındırdığı felsefik yaklaşımları, harika dövüş mekanikleri ve pek çok farklı oyun türünü harmanlamasıyla Automata eşsiz bir oyun olmuş. Şimdi izninizle biz kalan diğer şaka sonları bulmak üzere oyuna dönüyoruz…

Sayfa: 1 2 3 4 5 6

Paylaş