Detroit Otomobil Fuarı’nın en gözde projeleri arasına girmeyi başaran Nissan Xmotion, heyecan veren detaylarıyla “keşke gerçek olsa” dedirtiyor.
Nissan, İstanbul Autoshow 2017 de dahil olmak üzere geçtiğimiz yıl düzenlenen otomobil odaklı etkinliklerde tanıttığı konsept projelerle adından söz ettirmeyi başardı. Teknoloji ve tasarım felsefesiyle otomobile ilgi duyan-duymayan hemen herkesin ilgisini çekmeyi başaran marka, 2018’in ilk önemli etkinliklerinde birisinin düzenlendiği Detroit’te de istikrarını devam ettiriyor. Bu kez belki de en başarılı noktası olan SUV sınıfındaki vizyonunu ortaya koyan şirketin yeni hamlesinde ise akılda kalıcı çok fazla parça var. Nissan Xmotion adıyla hatırlayacağımız bu konseptin önümüzdeki jenerasyon modellere tasarım konusunda ilham olacağına hiç şüphe yok. Lakin eğer tanıtımı gerçekleştirilen teknolojiler kısa vadede gerçeğe dökülebilir ise, işte o zaman “devrim” kelimesini kullanmak konusunda hiç tereddüt yaşamayacağız.
Nissan Xmotion’u diğer tüm projelerden ayıran özelliklerinin kokpit bölümünde yer aldığını ilk adımda belirtelim. Bu yüzden dış tasarımla ilgili öne çıkan parçalardan kısaca bahsederek sizleri daha fazla bekletmeden içeriye geçmek istiyoruz. Doğrusunu söylemek gerekirse bu proje teknolojileri kadar dış tasarımıyla da diğer tüm Nissan imzalı işlerden ayrılmayı başarıyor. Daha kaslı ve arazinin doğasına daha uygun olduğunu gördüğümüz Xmotion’da biraz Toyota havası almadık desek yalan olur. Markanın günümüzde kullandığı V formlu ızgara felsefesinin kaputu da içerisine almış bir şekilde artırıldığı projede, bumerang formlu ön ışıklandırmaları bugün sokaklardaki modellerde de görmek mümkün. Arka bölümde slim LED ışıklandırma tasarımıyla aynı zamanda sportif bir hissiyat da uyandıran Xmotion’da jantlar da yeni gördüğümüz yorumlardan biri olarak gözümüze çarpıyor.
Dış tasarımın karakteriyle “ilgi çekici” sıfatını kapmayı başaran Nissan Xmotion’un içerisine girdiğinizde ise “gariplikler” karşınıza çıkıyor. İki taraftan da dışarıya doğru açılan kapı tasarımıyla davetkar bir duruş sergileyen konseptte toplamda yedi adet dijital ekran kullanılmış. Evet, doğru okudunuz tam tamına yedi ekran. Bu ekranları, sedir ağacından üretilmiş ahşap detaylarla bir araya getiren Nissan tasarımcıları, konsolun ortasını da boylu boyunca bu materyalle birlikte tasarlamış. Burada ekranlarla ilgili en dikkat çeken nokta ise sesli komut ve el hareketlerinin yanı sıra göz hareketleriyle de kontrol edilebilir yapıda olması. Doğrusunu söylemek gerekirse bunu görebileceğimizi düşünmek bile heyecanlanmaya yetiyor.
Kişisel asistan teknolojinin de sınırlarının zorlandığı projede Japon geleneklerinden bir parça ve parmak izi güvenliği de işin içerisine giriyor. Xmotion konseptinin çalışması için konsolun üst kısmına parmak izi kimlik doğrulama alanı ekleyen Nissan, doğrulamanın ardından aracın çalışmasıyla birlikte Japon koi balığının şeklini alan sanal kişisel asistanın da aktif hale geleceğini belirtiyor. Otonom sürüş sırasında sürekli ekranlarda beliren asistan, bu sayede sadece işitsel olarak değil görsel olarak da kullanıcının karşısında biri varmış hissiyatını uyandırıyor. Seri üretime geçiş süreciyle ilgili bir bilginin paylaşılmadığı projenin ilk adımda önümüzdeki süreçte gelecek yeni modellere yansıtılması ilk adımdaki planlar arasında