Nissan’dan ilk elektrikli model Tama ile 1947’den 2018’e uzanan keyifli bir tarih yolculuğu [Video]
1966 yılında Nissan’a dahil olan Prince Motors’un imzasıyla tarihteki yerini koruyan Tama, bizlere gelinen son noktayı bizlere çok net bir şekilde görmemize yardımcı oluyor.
Günümüzün en çok konuşulan konularından birisi olan elektrikli otomobiller, her geçen gün biraz daha gelişerek geleceğin sahibi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Üreticilerin iki yıl sonrası için adeta bir savaş ortamına hazırlandığı bu süreci geriye bakıp değerlendirdiğimizde ise 2015 ve 2016’nın kritik bir dönemeç olduğunu söyleyebiliyoruz. Yani elimizde, özellikle son iki yılda zirve yapmış ve artık bir akım haline gelen bir teknoloji var. Pek çok kişi için yeni olarak bilinen elektrikli modellerin tarihçesi ise hiç de sanıldığı kadar yeni sayılmaz.
Filmi en başara sarıp hikayenin derinliklerine indiğimizde bu tip modellerin 19.yy‘ın ortalarına kadar köklü bir geçmişe dayandığını görebiliyoruz. Dönemler içerisinde yetersiz olan altyapılar, teknoloji kısıtlığı ve savaş gibi temel etmenler yüzünden bir türlü isteneni veremeyen elektrikli modeller, pek çok otomobil üreticisinin sadece fabrika içerisindeki ulaşım ihtiyacının sağlanması rolünde kullanıldı. Pek çok endüstride olduğu gibi otomobil dünyasına da büyük etki yapan İkinci Dünya Savaşı sonrası dönem, özellikle Japon ve İtalyan markalara ışık tuttu.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Bir dönemi anlatan teknik veriler
Savaştan yenik ayrılan Japonya’nın o dönem yaşadığı sıkıntıların da işin içerisine girmesiyle 19.yy’da doğan teknoloji tekrar gündeme geldi. Buna 1947 yılında Tama adını verdiği prototip kamyonla dahil olan Nissan, bu modeli kısa süre içerisinde standart bir otomobil haline de getirdi. Tama’nın teknik değerlerinin yazıldığı listeye baktığımızda 4,5 beygirlik güç üreten elektrik motoru ve 40V‘luk batarya paketinin kullanıldığını görüyoruz. Maksimumda 35 km/s hıza erişebilen modelin tek seferde kat edebildiği menzil değeri ise 65 kilometre civarındaydı. O dönem Prince Motors’un logosu altında üretilen Tama’nın projelendirmesine baktığımızda günümüzde kullanılan modeller ile neredeyse aynı olduğunu görüyoruz. Aracın ağırlık merkezinin aşağıda tutulması için batarya paketini tabana yerleştirilmesi bahsetmekte olduğumuz örneklerden sadece bir tanesi. Günümüzde 500 kilometre menzil değeri sunar hale gelen Leaf ve yapılan onca altyapı yatırımlarıyla birlikte elektrikli otomobil devriminin kapılarını artık çok net bir şekilde araladığı görülüyor. Mercedes ve Mazda gibi üreticilerin içten yanmalı motorlardan ümidini kesmediği şu günlerde bizleri oldukça hareketli bir dönem bekliyor.