Nokia Lumia 1020 incelemesi

14 Kasım 2013 10:47


DONANIM
Günümüzün ileri seviye akıllı telefonları arasında Windows Phone işletim sistemini kullanan cihazları göremiyoruz. Bu gidişatın kısa bir zaman içinde değişmesi de zor görünüyor. Lumia cihazlar da hep belli bir standart donanım etrafında şekilleniyor. Bunda yine en büyük pay Windows Phone işletim sisteminin elbette. Lumia 1020, çift çekirdekli Snapdragon S4 işlemci kullanıyor. Dört çekirdekli Snapdragon 800’in artık asgari standart olarak kabul edildiği üst ligde Nokia’nın bu işlemciyle pek fazla şansı yok. 2 GB RAM’e sahip telefonun dahili depolama alanı ise 32 GB. MicroSD kart desteği olmadığı için telefonun depolama alanını artırmanız ne yazık ki mümkün değil.

Nokia’nın eleştirildiği yönlerden biri de bu ancak son dönemde birçok marka bu yoldan gitmeyi tercih ettiği için onları suçlamamız de pek doğru değil. Windows Phone arayüzünün fazlasıyla yanar dönerli olmasından ötürü telefon ilk bakışta biraz yavaşmış izlenimi veriyor. Ancak buna aldanmamak gerek. Uygulamaların açılması, kapanması, uygulamalar arasında geçiş gayet hızlı. En dikkat çeken yavaşlık kamerada karşımıza çıkıyor. Her bir karenin çekilmesi ve kaydedilmesi neredeyse bir saniye kadar sürüyor. Bu da art arda bir şeyler çekmek istediğinizde sizi oldukça yavaşlatıyor. Bu durum yalnızca Nokia Pro Cam ve Nokia Smart Cam uygulamalarında söz konusu değil. Herhangi bir ekstra yeteneğe sahip olmayan standart kamera uygulaması da aynı hızda tepki veriyor.

Ekrana çift tıklayarak telefonu uykudan uyandırabiliyorsunuz. Bu, fiziksel düğmeyi kullanmaya ihtiyaç bırakmaması açısından kullanışlı bir detay. Lumia 1020, 4,5 inç büyüklüğünde AMOLED panelli bir ekran kullanıyor. HD çözünürlüklü ekranın piksel yoğunluğu değeri 332 ppi. Bu boyut, bu çözünürlük ve bu piksel yoğunluğu değeri tatmin edici bir görüntü kalitesi vadediyor.

AMOLED panelin artısı olarak kontrast ve üç seviyeli parlaklık yüksek lakin beyazlar gerçek beyazdan biraz uzak. Ekran üzerinde sanki “sıcak” bir filtre varmış gibi görünüyor. PureMotion HD+ ClearBlack teknolojili ekranın ayarlarında güneş ışığı altında okunabilirliği artıran bir özellik ve Lumia renk profili menüsü de yer alıyor. Profil menüsünden renk doygunluğu ve renk sıcaklığını değiştirebiliyorsunuz. Bu sayede sözünü ettiğimiz sıcaklık etkisini azaltabiliyorsunuz. Ekrana bakış açınızı değiştirdiğinizde renklerin hafiften maviye kaçtığını da belirtelim.

KAMERA
PueView 808 modeliyle birlikte Nokia akıllı telefon kameralarında bambaşka bir boyuta geçiş yaptı. 41 megapiksellik sensör devrim niteliğinde bir yenilik getirdi ve 2012 içinde oldukça konuşuldu. Sonrasında PureView teknolojisine sahip Lumia 920 modeliyle tanıştık. Çözünürlüğü 8 megapiksel olan kamera, optik görüntü sabitleme (OIS) teknolojisine sahip olmasıyla 920’yi bir ilk yaptı. Lumia 1020 ise bu iki teknolojiyi bir araya getiren muhteşem bir kameraya sahip.

Telefonun 41 megapiksellik sensörü, 1,1 micron büyüklüğünde, yeni nesil arka aydınlatmalı (BSI) piksellerden oluşuyor. Piksellerin yapısı sayesinde düşük ışık koşulları altında detaylı ve aydınlık fotoğraflar çekmek mümkün hale geliyor. 1/1.5” formatlı sensör, sıradan akıllı telefon kameralarının sensörlerinden neredeyse beş kat daha büyük. Nokia, keskinliğin yalnızca yüksek megapiksel demek olmadığını da çok iyi biliyor. Lens de sensör kadar önemli. Firma bu anlamda oldukça şanslı çünkü dünyanın en başarılı lens üreticilerinden biri olan Carl Zeiss ile yllardır iş birliği içinde. Lumia 1020, bu iş birliğinin en özel ürünlerinden biri.

Telefonun kamerası beşi güçlendirilmiş plastik ve biri cam olmak üzere altı elementli bir lense sahip. Bir akıllı telefon için oldukça büyük olan bu lensler, titreşimleri engelleyen görüntü sabitleme teknolojisi sayesinde fiziksel olarak hareket ediyor. OIS sistemi içindeki motorlar, görüntüyü sabit tutabilmek için her harekette lensi yeniden konumlandırıyor.

Sayfa: 1 2 3 4 5 6 7 8

Paylaş