Yenilenen Renault Clio için İstanbul’da düzenlenen etkinlikte bir araya geldiğimiz Gilles Vidal, model geleceği hakkında bilgiler verdi.
Renault’nun 1990 yılından günümüze kadar uzanan süreçte küresek çapta 16 milyon adedi bulan satışıyla tartışmasız en başarılı modellerinden birisi olan Renault, bu yıl içerisinde beşinci neslinin makyajlı versiyonuyla yollarda olmaya devam edecek. Geçtiğimiz nisan ayında ilk duyurusu gerçekleştirilen yeni ürün gamıyla, İstanbul’da düzenlenen özet etkinlik kapsamında bugün ilk kez fiziksel olarak tanışma şansına eriştik. Resmi satışlarının eylül ayında başlayacağı açıklanan makyajlı Clio için bu etkinliğe markanın amiralleri de katılmayı ihmal etmedi. Bu kapsamda; Global CEO’su Fabrice Cambolive, Ürün Performansı Başkan Yardımcısı Bruno Vanel ve Renault Tasarımdan Sorumlu Başkan Yardımcısı Gilles Vidal, İstanbul’a gelerek yenilenen Clio’yu değerlendirdi. Etkinlik kapsamında bizim de bir araya gelme şansına eriştiğimiz bu önemli isimlerden biri olan Tasarım Başkan Yardımcısı Gilles Vidal ile markanın geleceği hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Sorularımıza net cevaplar veren Vidal, Clio özelinde de devam kararının alındığını vurguladı.
Peugeot’daki başarılarınızın ardından yepyeni bir disipline geçerek Renault’ya geçiş yaptınız. Burada geçen kısa zaman diliminde de en üstten en alta kadar her modele olan bakış açılarının değiştiğini hissediyoruz. Sorularımıza ilk olarak Clio’dan başlayalım. Makyajlı versiyon sizin için ne ifade ediyor?
Evet, bahsettiğiniz gibi burada alışık olduğumuz bir işi başka bir disiplinle bir araya getiriyoruz. Clio, Renault için simge modellerden bir tanesi. Yenileme sürecinde bunu göz önünde bulundurmadan geçemezdik. Makyaj operasyonu kapsamında en baskın şekilde hissedilen yeni ön yüz, ışıklandırma grubu tasarımıyla bir Renault otomobilinde ilk kez kullanılıyor. Ön tamponlarla birlikte bu dinamikler motor sporları departmanımızdan yansımalar taşıyor. Bu da erişilebilir bir model olmasına rağmen, Clio’ya verdiğimiz değeri ve onu yukarı taşıma arzumuzu net şekilde ortaya koyuyor. Tasarımın yanında teknolojik olarak da farklı bir otomobille karşı karşıya olacağız.
Clio’da kullandığımız bazı noktalar kesinlikle bir ilk niteliğinde. Lakin bu durum, yeni modellerimizde de birebir şekilde aktarım yapacağımız anlamına gelmiyor. Biz Clio’daki bu ilkin kendine has bir noktada konumlanmasını istiyoruz. Belli başlı esinlenmeler olsa da yeni modellerimiz de kendine has detaylar üzerine karakterlere sahip olacak.
Clio’nun Renault ile ne kadar özdeşleşen bir otomobil olduğuna siz de değindiniz. Yeni dönemde ise pek çok önemli modelin elektrikli ürün gamlarına paralel olarak yollara veda ettiğini görüyoruz. Yakın zamanda retro R5’i yollara çıkartmaya hazırlanan bir Renault var. Bu otomobilin ürün gamına eklenmesi Clio’nun geleceğini ne denli etkileyecek? Clio’ya bir veda söz konusu mu?
Aslında şu aşamada bahsettiğiniz R5 projesine bambaşka bir kulvar olarak bakıyoruz. Bildiğiniz gibi o sadece elektrikli olarak satın alınabilecek bir model olacak. Biz içten yanmalı motoru verimli bir şekilde gittiği yere kadar ürün gamımızda korumak istiyoruz. Bu felsefe gereği de Clio’nun adını ve kendisini ailemizde görmeye devam edeceğiz. Clio önümüzdeki süreçte hibrit ve benzinli motor seçenekleriyle tercih edilebilebilecek olmasıyla kendi içerisinde ayrışacak. Yani yeni dönemde de bu ismi görmeye devam edeceğimizi söyleyebiliriz.
Konumuz R5’in dönüşünden açılmışken ondan da konuşmadan geçemiyoruz. Renault retro tasarım karakterini birebir koruyarak klasik otomobillerini hayata geçirme hamlesiyle aslında beklenmedik bir yola girdi. Nitekim onun peşini de R4 ile SUV nitelikleri sunan yine klasik bir üye takip edecek. Bu projelerde hangi seviyedesiniz?
R5 ve R4 bizi otomotiv dünyasında ayrıştıran modeller olacak. Radikal bir adım attığımızın farkındayız ve beklentimiz de oldukça yüksek. Konsept formunda gördüğünüz R5’in neredeyse bozulmadan seri üretime taşınması üzerine çalışıyoruz ve bunu önceden de belirtmiştik. Bu model ufak değişimlerle son kullanıcıya ulaşacak. Şu anda son kullanıcıya ulaşacak örnekleri neredeyse tamamladığımızı söyleyebilirim. Bu yıl içerisinde seri üretime hazır versiyonu sizlerle ve tüm dünya ile paylaşıyor olacağız.
Peki bu felsefeyi devam ettirecek klasik otomobil genli daha fazla model için bir hazırlığınız var mı?
Bunun için konuşmanın erken olduğunu düşünüyorum. Şüphesiz talep de etmen olacak ama şu anda R5 ve R4 örneklerinin fazlasıyla makul ve yeterli olduğunu düşünüyorum. Aslında bu iki model bile pek çok kişi için fazla sayılabilir. O sebepten şimdilik yakın vadede böyle bir şey olmayacağını söyleyebiliriz.
Organizasyon kapsamında sohbet etme şansına eriştiğimiz bir diğer önemli isim de CEO Fabrice Cambolive oldu. Türkiye’nin kendileri için çok önemli bir pazar olduğunu vurgulayan Cambolive; “Dünyanın en çok satan Fransız otomobili her zaman başarılı bir model oldu. OYAK ile başarılı iş birliğimizin sonuçlarından biri olarak Türkiye, Clio için en büyük ikinci pazar konumunda yer alıyor. Bu vesileyle OYAK yönetimine teşekkürlerimi sunarım. Yeni Clio, yeni ve etkileyici ön cephesi ve daha sportif Esprit Alpine donanım seçeneğiyle, modern bir karakter sergiliyor. Bursa OYAK Renault fabrikalarında üretilen segmentinin lider modeli Clio, yenilenen tasarım ve donanım özellikleriyle Türk kullanıcıların daha da beğenisini kazanacak.” ifadeleriyle makyajlı versiyon üzerindeki beklentilerin de yüksek olduğunu vurguladı.