İlk duyurusu yaklaşık iki yıl önce yapılan Audi Charging Hub noktası, Nürnberg ve Zürih sonrası Berlin’de önemli bir ortaklık üzerine şekillendi.
Elektrifikasyonla birlikte yatırımlarını ürün olarak yepyeni dinamiklere odaklamaya başlayan otomobil üreticileri, kullanıcı deneyimi tarafında da daha önce düşünülmeyen kapıları aralayarak fark yaratma peşinde. Geçtiğimiz süreçte IONITY işbirliğiyle ortak şarj ağı konusunda iş birliğine giden sektörün devleri, kendi içlerinde de farklı çalışmalar yapmayı ihmal etmedi. Bu kapsamda ilk kez Mayıs 2021’de duyurusu yapılan Audi’nin “Charging Hub” girişiminin üçüncü örneği Berlin’de devreye alındı. Elektriki otomobillerin şarj edileceği istasyon kavramına yeni bir anlayış getirme felsefesini taşıyan girişim, elektrikli otomobil kullanıcılarına şehir merkezinde uygun ve her şeyden önce güvenilir bir hızlı şarj seçeneği sunuyor. Sistem genellikle şehirlerde evlerine dönen araç kullanıcılarının şarj talebine de cevap veriyor. Çoğunlukla müşterilerin günlük rutinlerinde şarj için 30 ila 40 dakika kalacakları şekilde inşa edilen Şarj Merkezindeki depolama ünitesi, her şarj noktasında daima 320 kW ile sabit bir enerji beslemesi sağlıyor.
Audi kullanıcılarının rezervasyon sistemiyle faydalandığı şarj merkezlerinde talep yoğunluğu olması durumunda, hızlıca bir başka güç ünitesi daha eklemek mümkün olabiliyor. Ayrıca modüler konsept sayesinde, dört şarj noktası hızlı bir şekilde altıya çıkarılabiliyor. Bu da, daha yüksek talebe anında yanıt vermeyi mümkün kılıyor. Audi, Berlin’deki Şarj Merkezinde alışveriş fırsatlarına ve bir gurme bistrosuna sahip olan Frischeparadies ile işbirliği yapıyor. Bu yeni tesisin Nürnberg ve Zürih’teki şarj merkezlerinden en önemli farkı da Frischeparadies’in elektrik şebekesine bağlı olması. Geliştirilen dinamik, akıllı şebeke kontrolü, Frischeparadies’in şebekeden ne kadar güç çektiğini aktif olarak ölçüyor. Bu sayede, Frischeparadies’in şebekedeki enerji talebi düşük olması durumunda Audi’nin enerji kullanmasını sağlıyor. Bu da ek bir enerji bağlantısı ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Mevcut elektrik şebekesi altyapısını en iyi şekilde kullanma olanağı sağlıyor, çünkü 1,05 MWsa batarya depolama sistemi, şarj merkezini güç gereksinimleri açısından bağımsız hale getiriyor.