Otomotiv dünyasını uzun süredir etkisi altına alan çip krizi için 2022 beklentileriyle ilgili açıklamalar gelmeye devam ediyor.
Geride bırakmaya hazırlandığımız 2021 yılı otomotiv dünyasının pek çok negatif etkiyle sallandığı günleri de beraberinde getirdi. Koronavirüs ile birlikte fabrika kapatmaların birbirini izlediği kaos ortamında üretim adetlerinde gerilemeler karşımıza çıktı. Pastanın kreması ise çip krizi üzerinden sektörü vurdu. Markaların satış gelirlerini de doğrudan etkileyen çip krizi bir dönem de olsa iyileşme sinyali verse de, markaların Kasım-Aralık döneminde yine üretim bantlarında ara vermek zorunda kaldığına şahit olduk. 2022 yılı için verilen ilk mesajlar ise şimdilik olumlu yönde. Volkswagen’in geçtiğimiz günlerde paylaştığı verilerde Almanya merkezli olarak üretimin 2021’e göre artırılacağına dair vurgusu dikkat çekerken, rakamların hala pandemi ve çip krizi öncesine göre istenilen seviyede olacağına dair şüpheler mevcut. Türkiye’deki sektör temsilcileri de, 2022 yılı için paylaştıkları mesajlarda bu konuya parantez açıyor.
Yedek parça sektöründe 50 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren Motor AŞİN’in CEO’su Saim Aşçı, salgın ile beraber baş gösteren çip krizine dair açıklamalarda bulundu. Sıfır araç tedarikinde büyük problemler yaratan çip krizinin bir süre daha devam edeceğine, hatta bu krizin daha da büyüyebileceğine değindi. Çözüm bulunsa dahi, bunun sektöre hemen yansımasının mümkün olmadığına, 3 ile 6 ay arasında bir süreye ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekildi. Çipsiz bir otomotiv üretiminin olmayacağını söyleyen Saim Aşçı; “Otomobilin içinde 1400’e yakın çip bulunuyor. Motordan beyine, beyinden araç elektroniğine varan tüm detaylar bu çipler ile sonuca vardırılıyor. Birçok konfor ve birçok opsiyonu da bu çipler sağlıyor. Bazı konfor ve opsiyonlardan vazgeçilirse üretimde daha az adette çip kullanılabilir. Fakat dijitalleşmeye doğru gittiğimiz bu dönemde çipsiz bir otomobil üretimi söz konusu dahi olamaz. Start-stop, navigasyon, şerit takip sistemi, adaptif hız sabitleyici, kör nokta uyarı sistemi gibi yenilikçi donanımlara bir süre veda etmemiz gerekecek gibi görünüyor. Zira kriz otomobillerde teknoloji diyetini mecbur kıldı.” dedi.
Çip krizinin katlanarak büyümesi ile zararda da görülen artışa vurgu yapan Aşçı, “Yeni açıklanan veriler otomotiv sektöründe 210 milyar doları aşan bir üretim kaybından bahsediyor. Çip krizinin sadece otomobil sektörünü değil, tüketici elektroniğini de etkilediği göz önünde bulundurduğumuzda, küresel ekonomiye maliyetinin 500 milyar dolar civarında bir zarar getirdiği söz konusu. Ne yazık ki tüm iyimser tahminler karşılığını bulmadı. Öte yandan yılbaşının gelmesiyle her sene sonunda olduğu gibi bir tüketim çılgınlığı ile karşılaşacağız. Kasım ve Aralık aylarında tüketici elektroniğine olan talep pik yapacağı için çip üreticileri, üretimini tekrar bu yöne kaydırmak durumunda kalacak, bu üreticilerin ürettiği çiplerin yalnızca yüzde 10’u otomotiv endüstrisi için ve otomotiv üretimi ilk öncelikleri değil. Tüketici elektroniğinden çok daha yüksek kar elde ediyorlar.” ifadelerine yer verdi.
Ortaya çıkan bu krizin derinlerinde küresel ısınmanın yattığına dikkat çeken Aşçı; “Uzakdoğu üreticileri Amerika’yı, Amerikalı üreticiler Uzakdoğu’yu suçluyor. Fakat Avrupa’daki araştırmacılar, konunun küresel ısınma ve kuraklıkla da ilintili olduğuna dikkat çekiyorlar. Çip krizi sadece fabrikaların yapılıp, kapasitenin artırılması ile çözülebilecek bir problem değil. Küresel ısınmanın sebep olduğu kuraklık gibi durumlar için de uzun vadede çözümler yaratılması gerekiyor.” dedi.