Amerika’nın Orlando kentinde düzenlenen özel bir etkinlik kapsamında gösterimi yapılan otonom sürüş teknolojisi, yük taşımacılığında yeni dönemi simgeliyor.
Otonom sürüş teknolojisinin şu sıralar ana akım otomobil üreticilerini bir araya getirdiğine şahit oluyoruz. Önümüzdeki 10-15 yıllık süreçte son seviyelere yaklaşan nitelikleriyle artık hayatımızın önemli parçası olacak bu deneyim, “abiler” liginde de ciddi bir gelişim içerisinde. Sürücüsüz kamyonlar üzerinden teslimat denemelerinin başarıyla sonlandığı, şoför kabininin dahi tamamen agele edildiği günümüz dünyasında kervan terimi de pay almaya başladı. Katarlama olarak isimlendirebileceğimiz konvoy niteliğindeki takip ulaşımında çalışamalar yapan Peloton Technology, geldiği noktayı gözler önüne sermeye başlıyor. Amerika’da düzenlenen özel bir etkinlik kapsamında gösterimi yapılan sistemde, tek sürücünün liderliği götürdüğü konvoyda arkadaki kamyonların da takibi sağlanabiliyor.
Marka tarafından “otonom takipleme” olarak isimlendirilen sistem aslında meraklıları için tamamen yeni bir yapı sayılmaz. Seviye 1 düzeyinde PlatoonPro adıyla kullanılan yapıda, yine iki otomobilin tek sürücü üzerinden birbirine bağlandığı biliniyor. Bu seviyede sürücünün sürekli ellerini direksiyonda tutma zorunluluğu ise, tanıtımı gerçekleştirilen yeni sistemle birlikte ortadan kalkıyor. Bu da direksiyon dinamikleriyle birlikte gaz ve fren tepkilerinin de doğrudan bu teknoloji tarafından yapılabilmesi demek. Dördüncü seviye olarak nitelendirebileceğimiz bu güncel sistemle birlikte arkada sürücüsüz olarak seyreden kamyon, yaklaşık 15 metrelik mesafe ile takip işleyişini sağlıyor. Taşımacılık dünyası için kapasite artışında büyük bir avantaj sağlayacak olan otonom takiplemeyi önümüzdeki süreçte çok daha sık gündemde görmeyi bekliyoruz.