Panasonic TX-L42WT50E incelemesi

PLAZMALARA RAKİP
Panasonic’in plazma televizyonlardaki kalitesi tartışılmaz. Halihazırda ülkemizde satılan en iyi plazmaların birçoğu Panasonic imzalı. Ancak iş LED’e gelince durum biraz değişiyor. Rakiplerin bir kısmı hem görüntü teknolojileri hem tasarım hem de akıllı televizyon içeriğinde Panasonic’ten daha iyi işler çıkarıyor. Japon devi de boş durmuyor ve kendini geliştiriyor. WT serisi Panasonic’in en iddialı LED serisi. Sahip olduğu teknolojiler, yüksek kontrast, yüksek tazeleme hızı ve zengin ayarlara izin veriyor olması onu sıradan LED’lerden ayırıyor. Bahsettiğimiz zengin ayarlar arasında renk balansı, ekran alan karartma kontrolü, beyaz dengesi, gamma, Intelligent Frame Creation, renk yönetimi, renk tonları ve renk doygunlukları ayarları yer alıyor. Tüm bu ayarlar karıştırarak kendiniz için en ideal görüntüyü ayarlayabiliyorsunuz. “Ben bunlarla uğraşamam” diyorsanız televizyonun ön tanımlı olarak gelen dinamik, normal, sinema, gerçek sinema modları size alternatifler sunuyor. Özellikle gerçek sinema modu seyir zevkini bir hayli artırıyor. Bu zenginlik görüntü kalitesine de olumlu yansıyor elbette. Televizyonun renk tutarlılığı oldukça iyi. Hızlı görüntülerde rahatsız eden bir piksellenme söz konusu değil. Parlaklık seviyesi de gayet iyi. Plazma olmadığı için kontrast pek öyle yüksek değil. Koyu sahnelerde, gölgelerin olduğu görüntülerde tam siyahları görmek biraz zor. Yine de karşınıza gelen görüntü birçok sıradan LED televizyondan kat kat daha güzel. Aktif 3D teknolojisini kullanan televizyonda crosstalk tabir edilen görüntülerin üst üste binmesinden ötürü ortaya çıkan rahatsız edici sorun yok. Gözleriniz yorulmadan 3D içerikleri izleyebiliyorsunuz. Üstelik 3D görüntülerde derinlik ayarı da yapabiliyorsunuz. Televizyonun ses performansı da beklediğimizin çok üzerinde çıktı doğrusu. Özelikle ses ayarlarından aktif hale getirebileceğiniz V-Surround ProSound teknolojisi televizyondan gelen sesi bambaşka bir hale dönüştürüyor. Adeta ses odanın içinden yansıyıp kulaklarınıza geliyor. WT50 serisi harici bir cihaza ihtiyaç duymadan DTS sesleri de çözebiliyor. Medya oynatım yetenekleri giderek gelişen Panasonic ne yazık ki sıklıkla üzerinde durduğumuz altyazı konusunda pek ilerleme kaydetmiş değil. İnce ve soluk altyazının yalnızca karakter kodlaması ayarlanabiliyor. Konum, boyut ve senkrona müdahale edilemiyor. Kimi dosya formatlarında altyazıların görünmediği de oluyor. Bu eksikliğine rağmen televizyon tüm popüler dosya formatlarını sorunsuz olarak oynatıyor.

AKILLI ÖZELLİKLER
Panasonic’in bu noktada yerinde saydığını söylesek pek yalan olmaz. Uzunca bir süredir yapılan en önemli değişiklik televizyonlara internet tarayıcı eklenmesi oldu ancak bu elbette günümüz akıllı televizyonları için bir yenilikten ziyade bir standart. Uygulama arayüzü hala aynı. Her birine yedişer uygulama kısayolu ekleyebileceğiniz 5 farklı sayfanız var. Buralara yerleştirebileceğiniz uygulamalar daha ziyade popüler video ve müzik servisleri. Twitter ve Facebook’u da unutmamak lazım tabii ki. Yerli içerik fazlasıyla kısıtlı. İlgi çekici uygulama bulmanız bir hayli zor. İnternet tarayıcısını yeni kumanda ile kullanmak oldukça kolay ancak fiziksel klavye olmadan, sanal klavye ile internette bir şeyler yapmak bir hayli zor. Netice itibarıyla Panasonic’in akıllı özellikler konusunda Güney Koreli rakiplerinden biraz ders alması gerek.