Pen efsanesi Olympus Pen E-P1 ile geri dönüyör

Kimse, Olympus’un 1959 yılında basit bir fikri takip ederek geliştirdiği taşıması ve kullanımı fazlasıyla basit olan fotoğraf makinesi Olympus Pen’in, 1970’li yılların sonlarına dek sürecek bir ‘fotoğraf makinesi patlaması’nı tetikleyeceğini o yıllarda bilemezdi. Ancak Pen bunu başardı ve şimdi geri dönüyor. Evet, Pen serisinin ilk modeli olan E-P1’in piyasaya sürülmesi ile ‘Pen efsanesi’ bir kez daha ve bu kez dijital haliyle canlanıyor. Fotoğraf konusundaki başarısının yanı sıra HD kalitesinde videolar da çekebilen Pen E-P1, ayrıca görüntü sabitleme, toz azaltma sistemi ve değiştirilebilir aydınlık lensler gibi özelliklere de sahip.

KOMPAKT YAPI, D-SLR KALİTESİ
Şık bir gövde tasarımı ve opsiyonel FL-14 flaş ile gelen Pen E-P1, bu sayede kullanıcılara Olympus Pen F modelinden aşina oldukları retro görüntüyü sağlıyor. Kompakt bir gövdeye sahip olmasıyla kullanım kolaylığı da yaratan Pen E-P1, D-SLR kalitesinde fotoğraflar verebilmek üzere en yeni teknolojiyle donatılmış. M. Zuiko Digital 17 mm 1:2.8 Yassı (34 mm) ve M. Zuiko Digital ED 14-42 mm 1:3.5-5.6 (28-84 mm) gibi Micro Four Thirds formatı için özel olarak tasarlanmış ilk Olympus değiştirilebilir lenslerinin eşlik ettiği Pen E-P1, bu sayede fotoğraf tutkunlarını mutlu edecektir diye düşünüyoruz. Pen E-P1, ağustos ayında raflardaki yerini alacak.

“HEDEF İLK ÜÇ”
Olympus Pen E-P1’in tanıtımının yapıldığı basın toplantısında konuşma yapan Olympus Türkiye Bölge Müdürü Ali Demirtel, Türkiye’deki orta vadedeki hedeflerinin %15 pazar payı ile ilk üçe oturmak olduğunu, şu anda pazar paylarını %6.4’e yükselttiklerini ve pazarda ilk 4 içinde yer aldıklarını söyledi. Satış sonrasında daha iyi ve hızlı hizmet sunabilmek için çalışmaların hızlandığına da değinen Demirtel, Olympus ürünlerini kullanan ve teknik destek ihtiyacı olan kullanıcıların teknik servis hizmeti için yalnızca telefonla aramalarının servis hizmeti alabilmeleri için yeterli olduğunu da belirtti ve servis hizmeti görmesi gereken ürünlerin adresten teslim alındığını, tamir edildiğini ve sonrasında aynı adrese teslim edildiğini de sözlerine ekledi. Ayrıca Demirtel, Olympus’un bu yaklaşımını sürdürmesiyle pazarın her kademesinde güven ve pazar payı kazanmaya devam edeceğine dikkat çekti.