Detroit Otomobil Fuarı’nda sahne alan Hyundai Veloster ve Veloster N, markanın performans performans felsefesinden izleri bir araya getiriyor.
Son yılların en dikkat çekici çıkışını yakalayan otomobil üreticilerinden bir tanesi hiç şüphesiz Hyundai oldu. Modellerinde artırdığı kalite algısı ve donanım zenginliğinin karşılığını başarılı satış rakamlarıyla taçlandıran marka, değişmekte olan motor teknolojilerine hibrit, elektrikli ve hidrojen yakıtlı gibi üç farklı sınıfta da ayak uydurdu. 2017 içerisinde marka tarihi için önemli bir adım atarak “N” adıyla bir performans departmanını devreye sokan ve ilk modeli i30 N‘i karşımıza çıkartan Hyundai, yaklaşık 10 yıldır üretimini gerçekleştirdiği kompakt spor otomobili Veloster‘i de N rozetinin altına aldı. Detroit Otomonil Fuarı’nda iki versiyonunun da tanıtımı gerçekleştiren Hyundai’nin katılımcılardan olumlu geri dönüşler aldığı da gözlerden kaçmadı.
Ailenin ilk üyesi olan ve standart versiyon olarak nitelendirebileceğimiz Veloster‘da, gözle görülür tasarım değişimleri var. Ön bölümde tamamen yeni ve araca temel karakteri katan tampona ve ızgara birlikteliğine yer veren Hyundai mühendisleri, arka bölümde de karakteri tamamlayıcı büyük bir difüzör ve çift çıkışlı egzoz sistemini kullanmış. Kokpit bölümünde ise günümüz Hyundai modelleriyle benzer bir yapının kullanıldığı araçta 8 inç’lik multimedya ekran, geri görüş kamerası, kablosuz şarj, ön bölge çarpışma asistanı, şeritte tutma asistanı, uzun far asistanı ve sürücü dikkat uyarısı gibi donanımlar sunuluyor.
Hyundai’nin kendi içerisinde iki farklı versiyonla ayırdığı Veloster’in giriş seviyesinde 2.0 litrelik dört silindirli motor sunuluyor. 147 beygir güç ve 178 Nm tork üreten bu motor 6 ileri manuel ve 6 ileri otomatik şanzımanla satın alınabilecek. Veloster’in turbo versiyonunda ise 1.6 litrelik dört silindirli motorun 201 beygir güç ve 265 Nm tork ürettiğini görüyoruz. Bu seçenek ise altı 6 manuel veya 7 ileri çift kavrama otomatik şanzımanla satın alınabilecek. Yeni Veloster ailesinin altyapı olarak en önemli farklılığıysa tork iletim kontrolünün standart olarak sunuluyor olması. Elektronik stabilite kontrolüyle koordineli çalışan sistem özellikle virajlarda farkını hissettirecek gibi gözüküyor.
Hyundai N ailesine i30’dan sonra katılan ikinci üye olan Veloster N’de ise en büyük farkı ufak çaplı gövde parçaları ve renk seçeneği ortaya koyuyor. Öncelikle aracın kaputunun altında 2.0 litrelik turbo motorun yer aldığını belirtelim. 275 beygir güç ve 353 Nm tork üreten bu motor altı ileri şanzımanla kombin ediliyor. Maksimum hız ve 0-100 gibi değerlerinin henüz açıklanmadığı Veloster N’in teknik açıdan standart versiyona göre en büyük farkıysa altyapısında. Burada elektronik LSD diferansiyel kilidi ve çok noktalı bağımsız arka süspansiyon gibi sürüş dinamiğine doğrudan etki eden parçalarla desteklenen araçta N sürüş modu tüm dinamikleri limitlere hazır hale getiriyor. Limitlerinden ötürü fren sistemi de elden geçirilen modelde önde 13 inç arkada 11,8 inç diskler tercih edilmiş.
Donanım olarak standart versiyona göre 18 ve 19 inç’lik jant seçenekleriyle satın alınabilecek olan Hyundai Veloster N’de kırmızı, beyaz, siyah ve N performans mavisi renk seçenekleri sunuluyor. İçeride ise yarış koltukları, direksiyon, N amblemleri, versiyona özel güncellenmiş sürücü ekranı gibi parçalar sportif ruhun farkını yaratan ana parçalar arasında. Bu yılın son çeyreğinden itibaren satışlarına başlanacak olan Veloster ailesinin fiyatı da önümüzdeki günlerde açıklanacak. Bu arada Veloster N’in Forza 7’de pistlere çıktığını da söylemeden bitirmeyelim.