Teknoloji devi Apple dün, PFAS barındırdığı iddia edilen “Apple Watch” kayışları üzerinden açılan bir dava ile gündeme gelmişti.
Kaçıranlar için Apple, yüksek seviyede PFAS içerdiği iddia edilen Apple Watch kayışlarını, bu kimyasalların varlığı ve ilişkili sağlık riskleri konusunda gerekli bilgilendirme yapmadan satması üzerinden açılan bir toplu davanın hedefi oldu. “Sonsuz kimyasallar’ olarak da bilinen PFAS hakkında BBC’de yer alan bir haberde şunlar aktarılıyor: “Perfloroalkil ve polifloroalkil maddeler (PFAS) su geçirmez giysilerde, kozmetik ürünlerde, mobilyalarda, leke tutmayan ürünlerde ve yangın önleyicilerde de bulunuyor. Kimyasalların hamilelik sorunları, karaciğer hastalığı, kanser ve diğer hastalıklarla bağlantılı olduğu bilimsel olarak ispatlandı.” Açılan toplu davada üç Apple Watch kayışının öne çıkarıldığı belirtiliyor. Bunların, cilt yağlarına ve tere karşı dayanıklılığıyla bilinen florokarbon bazlı sentetik bir kauçuk olan floroelastomerden üretilen Sport Band, Ocean Band ve Nike Sport Band modelleri olduğu belirtiliyor. Davacılar, Apple’ın ürünlerindeki PFAS’ın varlığından haberdar olduğunu ve buna rağmen gerekli adımları atmadığını öne sürüyor. Dava kapsamında ihlale yol açtığı iddia edilen saat kordonlarının satışının durdurulması için ihtiyati tedbir kararı alınması ve şirkete para cezası verilmesi talep ediliyor. Gündemde çok ses getiren bu konuda bir açıklama yapan Apple, “Apple Watch kayışları kullanım için güvenlidir. Kendi testlerimize ek olarak, ürünlerimizde kullanılan malzemelerin analizlerini yapmak için bağımsız laboratuvarlarla birlikte çalışıyoruz.” dedi.
Apple bundan önce çalışanlarıyla alakalı bir dava ile gündeme gelmişti. Bu davayı açan eski Apple çalışanı Amar Bhakta, teknoloji devini şirket tarafından yönetilen cihazlar aracılığıyla çalışan verilerine erişmekle suçlamıştı. Açılan dava kapsamında iddia edildiği kadarıyla Apple, çalışanlarına iş için şirkete ait bir cihaz kullanma seçeneği sunuyor, ancak buna rağmen çalışanlarını işe kendi iPhone’larını getirme konusunda da zorluyor. Şirket politikasına göre Apple’a bağlanan kişisel cihazlardaki e-postalar, fotoğraflar, videolar, notlar ve diğer bilgiler ihtiyaç halinde aranabiliyor. Bhakta, kendi iPhone’larını kullanan çalışanların kişisel iCloud hesaplarını şirketin sistemlerine bağlamaları gerektiğini belirtiyor ve bu altyapının Apple’ın çalışanların iş dışında bulundukları konumları ve diğer bilgilerini toplamasına olanak tanıdığını iddia ediyor. Apple’ın dava kapsamında ayrıca, çalışanlarının fiziksel, video ve elektronik olarak gözetlenmelerine izin veren bir politikayı kabul etmelerini isteyerek Kaliforniya yasalarını ihlal ettiği de belirtiliyor.