Bazen sadece hayatın stresinden uzaklaşmak için oyunlara vururuz kendimizi. Böyle anlarda büyük büyük konuşmaya çalışmayan, üzerimize içerik boca etmeyen küçük oyunlara sığınmak mantıklı bir yaklaşım oluyor. Şimdi sizlere böyle anlarda kaçabileceğiniz bir oyun önereceğiz. Pikuniku hakkında konuşmaya başlamadan önce Devolver Digital’a ayrı bir paragraf açmanın vakti geldi de geçiyor diye düşünüyoruz. Sektörün iyiden iyiye kendisini tekrara düştüğü bir dönemde, bağımsız oyunların elinden tutan, onları milyonlarca oyuncuyla buluşturan muazzam bir firma haline geldiler. Son yıllarda onlar sayesinde deneyimleme fırsatı bulduğumuz birkaç oyunu sıralasak ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılır sanıyoruz ki; Hotline Miami, Always Sometimes Monsters, OlliOlli, Gods Will Be Watching, The Talos Principle, Titan Souls, Not a Hero, Broforce, Enter the Gungeon, Reigns, Absolver, Minit, The Messenger ve son olarak da bizleri kendisine hayran bırakan Gris. Bu oyunların hepsinin ortak özelliği, sınırları kabul etmemeleri, yeni şeyler denemekten çekinmeyen yapımlar olmaları. Devolver Digital olmasaydı belki de böylesi eserlerle hiçbir zaman buluşamayacaktık. 2019’da bizlerle buluşacak Ape Out, Katana Zero ve My Friend Pedro gibi muazzam işler de sıralarını bekliyor. Ancak bu yılın ilk sürprizini Pikuniku ile gerçekleştirdiler. NORMALİ KİM NE YAPSIN? Pikuniku’yu kısaca açıklamak istesek; “alabildiğine saçma” tanımlamasını yapardık sanıyoruz ki. Saçma olmasını temel mekaniği olarak kullanmayı seçen oyunlar vardır ve bu oyunlar ancak kemik bir kitleye hitap ederler. Postal gibi, Goat Simulator gibi, Manuel Samuel gibi… O yüzden bu tarz sululuklara toleransı olmayan biriyseniz direkt olarak Pikuniku’dan uzak durabilirsiniz. Ancak saçmalığın içindeki eğlenceyi görebilenler için keşfedecek çok fazla şey barındırıyor oyun bünyesinde. Önemli uyarı; bu inceleme, tam olarak bu noktadan itibaren oyunun yapısına uygun bir şekilde hayatına devam edecektir. Oyuna küçük kırmızı bir top olarak başlıyorsunuz. Ardından etrafı görebilmenizi sağlayan iki küçük siyah göz ve hareket etmenize fayda sağlayacağına inandığımız vücudunuzla orantısız iki bacak ekleniyor envanterinize. Aslında yalan olmasın, bacaklarınızı saklayarak bir topun en önemli özelliği olan yuvarlanma mucizesini kullanarak da hareket edebiliyorsunuz ancak bacaklarınızı göz ardı etmeyin siz yine de. Zira yürümenin dışında zıplamak ve çok daha önemlisi tekme atmak gibi iki büyük eklenti ile geliyor bu uzuvlarınız. Oyun boyunca çok fazla şeye tekme atacaksınız, neden diye sormayın, başka bir ihtimal olsa biz size söylemez miyiz? Taş tekmeleyeceksiniz, top tekmeleyeceksiniz, örümcek tekmeleyeceksiniz ve bütün bunları durduk yere değil, hafifletici sebepleriniz olduğu için yapacaksınız. Gizli bir duvarın arkasında saklanan ve aynı zamanda nefes alan bir taş sizinle saklambaç oynamaya karar verirse ve söz konusu taşın, diğer normal, pespaye, beş para etmez taşlardan olup olmadığını anlayabilmek için tekme atmanız gerekiyorsa orada haklı bir sebebiniz var demektir. Ha keza kimsenin elleri olmadığı için üretilen ayak basketbolunun da abesle iştigal bir fikir olduğunu kimse iddia etmeyecektir sanıyoruz ki… BÜYÜK OYUNU BOZUYORUZ Tüm bunlar sanki avare avare dolaşıp, amaçsızlık girdabında sürüklendiğimiz bir dünyanın içinde olduğumuz hissiyatı verebilir. Ki oldukça dar ama varlığı su götürmez bazı açılardan bu hissiyat doğrudur da. Ancak genel perspektifte söz konusu iddianın sahibi alenen yalan söylemektedir. Aksi taktirde doğadaki gereksiz tüm çöpleri toplamamız karşılığında bize bedava para veren ve dev robotlarla “çöp” olarak nitelendirdiği ağaçları kesmekle işe başlayan o ponçik şirketin varlığını nasıl açıklayabilir ki? Sizce de burada bir “büyük oyun” yok mu? Yani şirketin devasa robotlarla ağaçları yok etmesi kısmı durumu normal gösteriyor olabilir ama dikkatli bakarsanız, çok yakından, “bedava para” ifadesinin araya sıkıştırıldığı gözlerden kaçmıyor sanki. O yüzden yarın bir gün biri size; “Pikuniku’nun da hikayesi yok!” derse hadlerini bildirmeyi unutmayın! Nereden geliyor bu paralar? Şirketin finansörü kim? Robot lobisi gözünü bu kez de buraya mı dikti? Evet yanlış duymadınız, kartlar Pikuniku’da yeniden dağıtılıyor. BEKLENMEYENİ BEKLEYİN Elbette oyun içinde son derece elzem ve önemi su götürmez olaylar da yaşanmaktadır. Örneğin bu diyarın sakinlerinden birinin, sanki biz ayak işlerine koşturan biriymişiz gibi tost makinesini tamir etmemizi talep ettiğinde vuku bulan ibret alınası olaylar gibi. Bu hadsiz talep sonrası o lanet olası tost makinesi tekmelememiz ve bir anda kendimizi “Tost evreninde” bulmamız elbette hiç de şaşırtıcı değildir. Sonrasında bu diyardan kurtulabilmek adına minik tostlardan kaçtığımız platform süreci bazı yeni dimağları şaşırtabilir ancak biz yılların oyuncuları için bu tam da beklenen bir sonuçtur. Pikuniku içinde nasıl durumlarla karşılaşacağını hala anlayamamış olan bazı okuyucularımız olduğunu buradan hissediyoruz, o nedenle mutlulukla bir örnek daha vermek isteriz. Tüm barışçıl niyetinizle sağa sola zıplarken ansızın içeri giremeyeceğinizi belirten bir robotla karşılaşacaksınız bir noktada. Neymiş efendim? İçeri girebilmek için yeterince seksi görünmüyormuşuz. Zırvalık! Ancak onları kendi oyunlarında da yenebilecek mükemmel bir canlı olduğumuz için anında seksi olmanın bir yolunu bulacak, o kapıdan içeri girecek ve pistte bekleyen robotu dans yarışmasında alt edeceğiz. Kurduğumuz bu cümlenin hiçbir noktasının saçma olduğunu düşünmüyoruz, teşekkürler. DEVRİM PIKUNIKU’DA YAYINLANACAK Ah, onca şeyden bahsetmişken bizi biz yapan şapkaları atladığımızı fark ettik. Haritada gezindikçe ve alakalı alakasız her şeyi tekmeledikçe her biri farklı ama bir o kadar da mühim amaçlara hizmet eden şapkalar edineceksiniz. Örneğin yeteneksiz biri yeterli ürkütme seviyesine sahip bir korkuluk yapamadığı ve diyarın her noktasına kuşlar dadandığı için iş elbette başa düşecek. Başa düşecek derken, kelimenin tam anlamıyla. Takacaksınız kafanıza kalem şapkasını ve göklerden gelen ilhamın da etkisiyle tarihin gördüğü en ürkütücü korkuluk yüzünü çiziktireceksiniz tuvalinize. Ve işte, eseriniz korkuluğun yüzünde sergilenmeye hazır. Oyun zevkinizi baltalamak istemediğimizden, üşengeçlikle alakası yok, diğer şapkaların içeriği ve yeteneklerinden bahsetmeyeceğiz. Zaten toplasınız oyun 4-5 saat sürüyor, o kadarını da siz keşfedin yani lütfen! Ancak şu kadarını söyleyelim; bulacağınız her şapka amansız devrim mücadelenizde kritik bir rol oynayacak, o çiçeğe benzeyen dahil. Ha evet, bayağı devrim yapacaksınız oyunda, siz bakmayın o sempatik ekran görüntülerine, işi gücü anarşizm bu oyunun. Yazıklar olsun. DENEYİN VE STRESİNİZDEN KURTULUN! İncelemenin bu noktasına kadar geldiyseniz ve yazının barındırdığı sululuk sizi rahatsız etmediyse, Pikuniku size uygun bir oyun demektir. Oldukça kısa, hemen hemen tadımlık diyebileceğimiz bir içeriğe sahip olsa da, son derece makul fiyat etiketi sayesinde deneyimlemenizde fayda var diye düşünüyoruz. Üstelik co-op modu da bulunuyor. Kim arkadaşıyla birlikte koltuğa yayılıp, top tekmeleyerek basketbol maçı yapmak istemez ki? DETAYLAR Oyun uzaktan bakınca oldukça çocuksu görünüyor olabilir ancak temelde dev bir şirketin, doğayı yok etmesine karşı gerçekleştiren başkaldırıyı anlatıyor. Yani belirli ölçülerde… Oyunun barındırdığı bulmacalar hiçbir noktada tökezlemenizi amaçlamıyor. İçeri girebilmek için seksi olmanız gerekiyorsa, gözlük takmanız gerektiğini şıp diye anlayıveriyorsunuz. İçinde yaşadığı makineye tekme attığınız için, kendinizi “Tost evreninde” bulduğunuz bir oyun Pikuniku. Mantıklı bir eylem bekleyenler kesinlikle koşarak uzaklaşmalılar. İçeriği zenginleştiren mini oyunlar da barındırıyor içerisinde. “Doğru zamanda doğru tuşa basmak” gibi alıştığımız eylemleri, robotla dans yarışmasına entegre edecek kadar da çılgın. PUANLAMA