Şu an piyasada neden Pokemon: Let’s Go, Pikachu! ve Let’s Go, Eevee! isimli iki adet oyun var bunu iyi analiz etmek gerekiyor. Eğer Pokemon’u çizgi film serisinden tanıdıysanız ve oynadığınız ilk oyun Pokemon GO olduysa, büyük bir külliyattan habersizsiniz demektir. Pek çok kişi gibi siz de, Pokemon’un aslında hayatına çizgi film olarak değil de bir oyun olarak başladığını da bilmiyorsunuzdur muhtemelen. 1996 yılında piyasaya sürülen Pokemon Red ve Pokemon Green ile hayatımıza giren bu marka, cep canavarları ile olan yakın münasebetimizin de başlamasına neden oldu. Sonrasında elden geçirilmiş Blue versiyonu piyasaya sürüldü, çizgi filmi hazırlandı (Evet inatla anime demiyoruz farkındayız) ve en son orijinal oyunun, çizgi filme yakınlaştırılmış hali olan Pokemon Yellow ile ilk jenerasyon yolculuğunu tamamlamış oldu. Bu detaylar önemli çünkü Let’s Go, Yellow’un yeniden uyarlanmış bir versiyonu ve GO ile seriye girmiş kişilerin afallamaması adına durumu anlaması gerekiyor. Hayır, Pokemon hiçbir zaman etrafta dolaşıp denk geldiğiniz canavarları yakaladığınız bir oyun olmadı. Pokemon bir rol yapma oyunudur. Karşılaştığınız pokemonu yakalamak da, saldırılarınızın etkisi de, aynı türün daha güçlü versiyonlarına denk gelme ihtimaliniz de karmaşık matematik problemleri ile hesaplanır. Aşmanız gereken GYM liderleri (Sun ve Moon’a kadar), toplamanız gereken rozetler, doldurmanız gereken bir POKEDEX, mücadele etmeniz gereken kötücül bir organizasyon ve üstesinden gelmeniz gereken bir Pokemon Ligi bulunur. İşte sevgili Pokemon GO oyuncusu; diğer tarafta yaklaşık 22 yıldır, 7 farklı jenerasyonda ve toplamda 722 pokemon ile mücadele etmiş bir güruh daha bulunuyor. Bir araya geleceğin ve aynı potada erimen gereken kitle bu. Ve Pokemon: Let’s Go tam olarak bunu amaçlıyor.