Pokemon Sword & Shield incelemesi
NE UĞRUNA?
Takip edenlerin bileceği üzere Pokemon Sword & Shield hayatına büyük tartışmaları da beraberinde getirerek başladı. Evet, artık yıllardır istediğimiz gibi dev televizyon ekranlarında Pokemon yakalayabilecektik ancak bu getirilerin sevdiğimiz bazı önemli unsurları götüreceğini bilmiyorduk. Oyunun Nintendo Switch’e çıkması demek, tamamen 3 boyutlu olarak tasarlanmış bir dünyada, etrafta gezinen Pokemonları da görerek yolculuk edebileceğimiz anlamına geliyordu. Bu zamana kadar çimenlerin arasına gizlendikleri için karşımıza neyin çıkacağını bilmeden attığımız adımlar, az ötede kıvrılarak hareket eden bir Onix’in etrafından dolanabileceğimiz bir duruma evriliyordu. Özgürce hayatlarını yaşayan Pokemonlarla dolu açık bir dünyada gezinebilmek arzu ettiğimiz şey değil miydi zaten hep? Eh, Pokemon Sword & Shield üzerinden değerlendirmek gerekirse pek değildi açıkçası. En azından bu şekilde hayal etmemiştik. Bir kere bu etrafta dolaşan Pokemonların animasyonlarının oyuna yerleştirilmesi, içeriğin kısıtlanması sonucunu doğurdu. Yıllardır her Pokemon oyununda en sevdiğimiz unsurlardan biri olan, hikayeyi tamamladıktan sonra açılan ve bugüne dek karşımıza çıkmış her Pokemon’u yakalamamıza imkan tanıyan National Dex bu oyunlarda bulunmuyor. Sword & Shield, 890 Pokemon’un yalnızca 400 tanesini içinde barındırıyor. Aslında baktığınız zaman 400 az bir sayı değil ve çok da şikayet etmeyi gerektirmiyor gibi. Ancak hayatına başladığı ilk günden bu yana; “Gotta catch ‘em all!” (Hepsini yakala!) mottosunu kendisine layık görmüş bir eser için elbette eleştirilecek bir karar bu. Yapılan açıklama; Switch’in bu denli fazla Pokemon’un animasyonunu kaldırabilecek seviyede bir cihaz olmadığı yönünde oldu. Breath of the Wild’ı oynayabildiğimiz bir konsol için tatmin edici bir açıklama değil bu.