Prey incelemesi
UZAYI FAZLA KURCALAMAYACAKSIN
Eğer oyunun ismiyle ilgili kafa karışıklığınızı bir nebze ortadan kaldırabildiysek, artık yapımın kendisine geçiş yapabiliriz. Oyunumuz alternatif bir zaman akışını konu ediniyor. Bu zaman düzleminde John F. Kennedy suikast girişiminden kurtuluyor ve kendisine bahşedilen ikinci şansla birlikte bir aydınlanma yaşayarak uzay projelerine tam destek kararı alıyor. Uzayda bizden başka canlı var mı diye fazla kurcaladıkları için bir noktada uzaylı kardeşlerimiz sinirleniyor ve toplanıp Dünya’ya bir saldırı düzenliyor. O kadar alternatif bir gerçeklik ki Amerika ve Sovyetler Birliği el ele veriyor ve uzaylıların üstesinden geliyor. Birlikte “Kletka” isimli uzay istasyonunu kurarak bu uzaylıları oraya hapsediyorlar (Ancak istasyonu Ay’ın yörüngesine koyuyorlar ki bir sorun olursa gelip yeniden canımıza okuyabilsinler).
Bu arada elbette uzaylılar üzerinde deneydir, araştırmadır bilimum tahrik edici harekete girişmekten de geri kalmıyorlar. Haliyle 1980 yılında “Pobeg Olayı” ismi verilen durum yaşanıyor ve uzaylılar isyan ederek istasyondaki bilim adamlarını hacamat ediyor (Araya eğlenceli bir bilgi sıkıştıralım; Rusya’da Pobeg isimli bir “Prison Break” dizi uyarlaması yayınlandı). Bunun üzerine; “Aman tadımız kaçmasın Ali Rıza Bey” diyen Birleşmiş Milletler, istasyonu içindeki uzaylılarla birlikte kendi haline bırakıyor. Aradan 45 yıl geçiyor, TranStar isimli bir şirket istasyonu satın alıyor, ismini Talos I olarak revize ediyor, gidiyor araştırmalara tekrar başlıyor ve nörobilim alanında önemli buluşlar gerçekleştiriyor. Buna uzaylıların DNA’sını insan beyni ile birleştirip yeni özellikler kazanmasına neden olan Neuromodlar da dahil. TranStar zenginleşiyor, istasyon giderek büyüyor, içine yaşam alanları inşa ediliyor ve 2032 yılında, karakterimiz Morgan Yu’nun gözlerini açmasıyla birlikte oyunumuz da başlıyor…