reklamı kapat

POPÜLER

Rainbow Six: Siege incelemesi

rainbow-six-siege-ek-3

BU SESE KULAK VER

Oyun, içerdiği özelliklerle de bu taktiksel bütünlüğe harika bir şekilde destek çıkıyor. Mesela Siege’i kesinlikle kaliteli bir kulaklıkla oynamanızı tavsiye ediyoruz. Çünkü oyun içi sesler, maçların tüm kaderini değiştirecek kadar ustalıkla kullanılmış. Çevrenizde olup bitenlere dikkat ederseniz; merdivenleri çıkmakta olan ayak seslerini, hareket etmekte olan bir drone’u veya hemen yanınızdaki duvara yerleştirilmekte olan bombanın biplemesini duyabiliyorsunuz. İşte bu küçük sesler, anlık planlamalarınıza kapı açarak oyun içindeki aksiyonları zirveye çıkarıyor.

Bir diğer önemli özellik de, haritaların hemen hemen tamamen parçalanabilir olması. Her duvar veya yapının yıkılmasını ilk kez görüyor değiliz tabii ki, ancak Siege gibi taktiksel bir oyunda buna sahip olabilmek kritik bir önem taşıyor. Pusu kurulmuş bir kapıyı tespit ettiğinizde, düşmanın hemen yanında beklediği duvarı yıkarak içeriye dalmanın verdiği hissiyatı ancak yaşayarak hissedebilirsiniz. Oyunda seçilebilir olarak yer alan 20 karakterin her birinin farklı özelliklere sahip olması (çekiçle duvar kırabilmek gibi) da denkleme eklendiğinde, tadına doyulmaz maçların tarifi oluşturulmuş oluyor.

rainbow-six-siege-ek-4
BİR ŞEYLER EKSİK SANKİ?

Ancak keşke her şey bu kadar güllük gülistanlık olsa. Zira bu maçlar çok keyifli olsa da, Rainbow Six: Siege ciddi bir içerik eksikliği ile dikkat çekiyor. Multiplayer dışında sadece Terrorist Hunt (akın akın gelen düşmana karşı mücadele) ve antrenman niteliğinde Situations modlarını barındırıyor oyun. Bir hikaye modunun olmaması gerçekten büyük eksiklik. Ubisoft’un gerçek para ile içerik almayı dayatma huyu da eklenince can sıkıcı ögeler keyfi iyiden iyiye kaçırıyor. Tüm bunlara rağmen, Siege özellikle arkadaşlarınızla birlikte eğlenmek için nokta atışı bir tercih olacaktır.