Renault, Twingo E-Tech konseptini yeniledi ve aracın içini gösterdi
Dünyanın en büyük otomobil üreticilerinden olmayı sürdüren Renault, sürpriz bir adım atarak Twingo E-Tech konseptini yeniledi.
İlk gösterimi uzun süre önce yapılan konsept elektrikli Renault Twingo E-Tech, önümüzdeki yıl satışa sunulacak ticari model için bir ön gösterim niteliğinde. Elektrikli Twingo’yu Avrupa pazarında 20 bin euro fiyatla satmayı hedefleyen Renault, dört kişilik kompakt aracın yeni versiyonunda biraz daha farklı tampon tasarımları kullanıyor. Bu sürümün üretime alınması planlanan ticari versiyona oldukça yakın olduğu aktarılırken, şirket yeni konsept ile beraber ilk defa aracın içini de gözler önüne seriyor. Daha çok gençlere hitap eden aracın konsolunda iki farklı ekran kullanılıyor. İçerisinde dış gövde rengiyle uyumlu detaylara yer verilecek araç, şu anda sadece kumaş koltuklar ile sergileniyor. Bazı ilginç detayların bulunduğu konsolda, standart bir direksiyona, büyük bir direksiyon arkası vites koluna ve döndürülebilir yapıda fiziksel klima kontrolcülerine yer veriliyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Renault dün önemli bir başarı ile gündeme gelmişti. Eğer görmediyseniz 2025 yılının ilk yarısında Türkiye’de satışa sunulacak olan Renault 5 E-Tech Elektrikli ve Alpine A290, European Car of the Year (COTY) “Yılın Otomobili” jürisi tarafından verilen prestijli bir unvan olan “2025 Yılının Otomobili” olarak seçildi. Bu konuda şirket şunları aktardı: “Renault 5 E-Tech Elektrikli ve Alpine A290 Avrupa’da “2025 Yılının Otomobili” seçildi. Sonuç, European Car of the Year (COTY) “Yılın Otomobili” jürisi tarafından 10 Ocak Cuma günü Belçika’da gerçekleştirilen Brüksel Otomobil Fuarı’nda düzenlenen törenle açıklandı. Bu ödül, Renaulution planının bir parçası olarak geliştirilen yeni Renault ve Alpine modellerinin kalitesini ve elektrifikasyon stratejisinin başarısını vurguluyor. Avrupa’da benzersiz olan AmpR Small platformu, her iki aracın da yüksek düzeyde müşteri değeri sunmasını sağlarken; her markayı tasarım, geliştirme, araç içi teknolojiler ve müşteri deneyimi açısından kendi konumunu ifade etmekte özgür bırakıyor.”