Resident Evil 6 incelemesi

ÇOKTAN BİR MODERN ZAMAN FENOMENİ HALİNE GELEN RESIDENT EVIL, SERİNİN ALTINCI OYUNUYLA BİRLİKTE ESKİ VE YENİ KAHRAMANLARINI TEK KADERDE BİRLEŞTİRİYOR. UMUDUN KALMADIĞI BİR DÜNYADA NEREYE KAÇABİLİRLER Kİ? Bu satırların yazarı için Resident Evil serisi ayrı bir önem taşır. 1997 yılında Resident Evil’ı ilk oynadığımız zamanlarda B-movie’leri andıran tarzı ancak bir yandan da sağlam şekilde korku öğelerine yer vermesi oyunu çok farklı bir yere taşımış ve adına “korku-hayatta kalma” dediğimiz farklı bir türün tanımlanmasına yol açmıştı. Türlü mahlukatlarla dolu bir malikanenin içinde teker teker avlanan özel tim üyelerinin çaresizliği, yıllar boyu unutamayacağımız anlar hediye etmişti bizlere. Seri, dördüncü bölümüyle birlikte kabuk değiştirmiş ve biraz daha aksiyon ağırlıklı bir oyun haline gelmişti. Beşinci oyun iyiden iyiye korku unsurlarını bir kenara bırakıp tam anlamıyla bir aksiyon-shooter olarak düşmüştü raflara. Bu durum oyunun sadık hayranlarının pek hoşuna gitmemiş ve serinin gidişatından endişe duyduklarını söylemelerine sebep olmuştu. Fakat bu kez durum farklı... Geliştiriciler tüm serinin en sevilen özelliklerini altıncı oyunda bir araya getirdiler. Ortaya hem hayatta kalma hem korku hem de aksiyon türlerinin birleşiminden oluşan soluksuz bir macera çıktı. Resident Evil 6 belki de şimdiye kadarki en uzun Resident Evil deneyimine sahip ve içinde her biri tek başına oyun olabilecek kadar iyi tam dört farklı oyun sunuyor. Oyunun diğer modlarını ve özelliklerini eklersek de ortaya içerikle dolu harika bir paket çıkıyor. BİYOLOJİK TERÖR Resident Evil 6, serinin hem yeni hem de eski hayranlarını mutlu edebilecek kadar dolu bir içeriğe sahip. Oyunda tam dört farklı senaryo bulunuyor. Leon-Helena, Chris-Piers, Jake-Sherry ve diğer üçünü bitirince açılan Ada Wong’un senaryoları 35 saatin üzerinde bir hikaye akışı sunuyor bizlere. Ada’nınki dışında bu senaryoların tümünü ister co-op, isterseniz de tek kişi olarak oynayabiliyorsunuz. Diğer yandan hikayelerin temaları da birbirinden oldukça farklı. Örneğin, Leon’ın senaryosu biraz daha Resident Evil 2’ye yakın duran ve korku öğelerinin ağırlıkta olduğu bir düzleme sahip; Chris’in senaryosunda daha çok aksiyon ön planda. Jake’in hikayesiyse ikisinin birleşiminden oluşurken tıpkı Resident Evil 3’ün Nemesis’i gibi sürekli ensenizde olan bir yaratık olan Ustanak’la tanıştırıyor sizi. Tüm karakterlerin yolları zaman zaman kesişiyor ve büyük resmi daha net görebilmenizi sağlayan hikaye parçaları içeriyor. En son açılan Ada’nın hikayesiyse diğer üç senaryoyu birleştirip karanlıkta kalan noktaları açığa çıkarıyor. Geri plan hikayesi o kadar güzel birleştirilmiş ki tempo ve merak bir an bile düşmüyor. Tüm hikayeler size hikaye örgüsü hakkında ipuçları sağlıyor ama kesinlikle tüm soruları cevaplamıyor. Asıl sürprizlerse son bölüme saklanmış durumda. Resident Evil 6, serinin cidden şimdiye kadarki en büyük macerası. Bu bölümde kim tarafından planlanıp uygulamaya konulduğu belli olmayan küresel bir biyoterör olayıyla karşı karşıyayız. ABD, Çin ve Edonia yeni bir tip virüs olan C-virus’ın saldırısı altında. Hatta oyunun hemen başında ABD Başkanı bile zombiye dönüşüp yakın koruması ve dostu Leon tarafından öldürülüyor. Kriz çok ciddi ve ölçek çok büyük… Bu nedenle oyun uzun sürüyor ve çok farklı tiplerde görev yapılarına imkan sağlayan bir altyapı sunuyor. Oyun boyunca çok farklı tipte düşmanlarla çatışacak, araç kullanacak ve bol bol QTE’lere (Quick Time Event) maruz kalacaksınız. Resident Evil 6 bu farklı tipte oyun özelliklerini tam yeri ve zamanında kullanmış ve oyunun temposunu çok üst düzeyde tutabilmeyi başarmış. Özellikle kaçış sahneleri çok başarılı. Bazen insanüstü refleksler gerektirse ve sizi çok yorsa da soluk soluğa kalıyorsunuz. Önce bir ton yaratıkla savaştığınızı; ardından C-virus’tan etkilenmiş devasa bir canavarın peşinize düştüğünü; siz kan, ter içinde ondan kaçmaya çalışırken bir yandan da helikopter ateşine maruz kaldığınızı, bu sırada uçurumdan aşağı düşmemeye çalıştığınızı düşünün. Oyun bir yandan sizi soluksuz bırakırken, bir yandan da kamera açılarını olabilecek en sinematik şekilde kullanıyor ki hem oynayanın hem de izleyenin ağzını açık bırakıyor. Oyunun genel olarak atmosferi ve size sunduğu ortam hem korku hem de aksiyon temalarını yoğun bir şekilde içeriyor. ► GİRİŞ ► MEZARLAR ARASINDA ► DETAYLAR ► PUANLAMA MEZARLAR ARASINDA Peki, oynanabilirlik nasıl? Açıkçası oynanabilirlik konusunda oyun çok mükemmel değil. Biz oynarken, oyun keyfimizi baltalayacak herhangi bir sorunla karşılaşmadık ancak oyunun temposunun yükseldiği dakikalarda kameranın çat diye dönmesi, kalabalık düşman gruplarıyla kapışırken karakterlerin ağır kalması gibi konular sıkıntı yaratabiliyor. Yine de önemli olan el alışkanlığı… Menü kullanımı zaman zaman sıkıntı yaratsa da bunu da çözecek olan durum elinizin hız kazanması. Her şeyin üzerinde oyunun çatışma dinamikleri iyi, siper sistemi gayet iyi çalışıyor. Düşman tiplerinin çok farklı olması sizi ciddi anlamda zorladığı için elinizin altındaki her türlü silaha ihtiyacınız var. Düşman tipleri, klasik zombilerden, uçan yaratıklara kadar değişkenlik gösteriyor ve bunlardan bazılarının nasıl ve nereden saldıracaklarını asla hesap edemiyorsunuz. Kimi düşmanlarsa sizi ciddi şekilde şok edebiliyor. Özellikle içlerinden birkaç tanesini görünce gözlerinizi kapatacağınıza bahse gireriz, o derece korkunç modellenmişler. Kısacası oyunun düşman tipleri, görev yapıları çeşitli; çatışma dinamikleri sağlam. SOLUKSUZ BİR ÖYKÜ Hikaye güzel, oynanabilirlik iyi… Bir de teknik detaylara bakalım. Grafikler her türlü ortamın atmosferini yansıtmayı çok iyi başarıyor. Dur durak bilmeyen aksiyon anlarından, mezarlıkların tekinsiz ıssızlığına kadar her türlü ortam olabilecek en iyi şekilde resmedilmiş. Karakter animasyonları akıcı ama grafik ve animasyonların asıl başarısını düşmanları gördüğünüz an anlıyorsunuz. Bazı düşmanların ölmeden hemen önce koza haline girmesi ve içeride evrim geçirip farklı bir tipte çıkması; bazı düşmanların vücut parçalarının ayrılması ve tüm parçaların hala sizi takip ediyor olması gibi tüyler ürperten detaylar harika modellenmiş. Oyunun bir diğer başarılı olduğu konuysa seslendirmeler. Hikayenin dramatik alt yapısını güçlendiren en önemli unsur iyi yazılmış diyaloglar ve profesyonel seslendirme. Resident Evil 6 bu konuda, piyasadaki oyunlar arasında belki de en iyisi. AJAN AVI Oyunun multiplayer modlarına da bir parantez açmak gerek. Özellikle Agent Hunt modunda, düşman olarak diğer oyuncuların oyunlarına girmek ve onlara karşı savaşmak inanılmaz keyifli olmuş. Yine Mercenaries modu da geri dönmüş ve oyunun içerik yoğunluğunu artırmış. Her şeyiyle Resident Evil 6, Capcom’un bugüne kadar geliştirdiği en pahalı ve en iddialı proje olmuş. Vereceğiniz her kuruşun hakkını veren mükemmele yakın bir oyun duruyor karşımızda. Resident Evil 6 ► GİRİŞ ► MEZARLAR ARASINDA ► DETAYLAR ► PUANLAMA Oyunun tüm karakteri ayrı ayrı ve detaylı bir şekilde ele alınmış ancak aralarında en karizmatiği Ada Wong. J'avo ado verilen düşmanlar koza haline gelebiliyor fakat normal halleri de en az Resident Evil 4'teki Los Danados'lar kadar zeki. Resident Evil 6'nın ara sahneleri inanılmaz derecede başarılı. Oyunu bitirdikten sonra oturup film niyetine izleyebilirsiniz. Düşmanların ne zaman, nasıl saldıracaklarını anlayamıyorsunuz. Siper ardında kendinizi güvende hissederken bir anda kendinizi havada bulmanız olası. Resident Evil 6 ► GİRİŞ ► MEZARLAR ARASINDA ► DETAYLAR ► PUANLAMA PUANLAMA-EDITORUN SECIMI- OYNANABİLİRLİK -8PUAN- GRAFİK -10PUAN- EĞLENCE -10PUAN- SES – MÜZİK -10PUAN- 9,5 YAPIMCI - DAĞITICI • CAPCOM • CAPCOM PLATFORM • PC, PS3, XBOX 360 Resident Evil 6 ► GİRİŞ ► MEZARLAR ARASINDA ► DETAYLAR ► PUANLAMA

Resident Evil 6 incelemesi

Resident Evil 6

İLGİLİ HABERLER