Münih Otomobil Fuarı’nda gösterimi gerçekleştirilen Dacia Jogger için altyapı seçeneklerinin geleceği resmi kanat tarafından onaylandı.
Dacia’nin ilk kez Münih Otomobil Fuarı’nda görücüye çıkarttığı Jogger, Logan yerine ürün gamına eklenerek kullanıcılara sunulacak. Özellikle Volvo Cross Country, Audi Allroad ve Mercedes AllTerrain modellerini akıllara getiren Extreme versiyonuyla büyük beğeni kazanan Jogger, kaputunun altında getireceği hibrit motor dinamikleriyle de markası için bir ilk niteliği taşıyor. Dacia Jogger için kullanıcılardan gelen geri dönüşlerden memnun olan yönetim, modelle ilgili akıllarda var olan önemli bir soruya da açıklık getirdi. Fuar kapsamında katılımcıların sorularını yanıtlayan Ürün Sorumlusu Andreea Guinea, Jogger’ın 4×4 versiyonu olmayacağını ve önden çekişli sürüş dinamikleriyle sunulacağını ilk ağızdan resmiyete kavuşturdu.
Jogger’ın 7 kişilik yolcu kapasitesiyle öne çıkan bir araç olacağını vurgulayan Guinea, arazi felsefesini taşıyan versiyonda artırılmış yükseklik ve tasarımdaki ufak geliştirmelerle sınırlı kalınacağını net bir dille ifade etti. Aracı ufak crossover nitelikleri taşıyan bir SW olarak tanımlayan Guinea, Dacia’nın 4×4 sürüş yeteneklerinin şimdilik Duster ile sınırlı olduğunu ifade etti. Önümüzdeki süreçte birlikte amiral gemisi olarak Duster’ın üzerinde konumlanacak olan Bigster’ın gelmesiyle, Dacia ürün gamının ikinci 4×4 modeli de yollarda olacak. Bigster, yeni marka logosunun kullanılacağı ilk model olmasından ötürü de Romanyalı üretici için kilometre taşı niteliğini taşıyor.
2023 yılında satışa sunulacak olan Jogger hibrit, bu teknolojiye sahip ilk Dacia modeli olarak dikkat çekiyor. Piyasadaki en uygun fiyatlı 7 koltuklu hibrit otomobil rozetiyle satışa sunulacak olan versiyonda 1,6 litrelik benzinli motor temeli oluşturacak. Bu motora bir adet elektrikli motor ve ve bir yüksek voltajlı marş motoru olmak üzere iki elektromotor ve çok modlu debriyajsız bir transfer kutusundan eşlik edecek. 1,2 kWh (230V) kapasiteli batarya sisteminde rejeneratif fren sistemi sayesinde enerjisi geri-kazanım verimliliği de modelin sürüşünde ön planda. Dacia bu sistem sayesinde şehir içi kullanımlarında yüzde 80 oranında tamamen elektrikli sürüşe imkan tanıyor ve böylece aynı hacimdeki standart benzinli motora göre yüzde 40’a varan yakıt tasarrufunun yakalanabildiğinin altını çiziyor.