RUHANİ TAKİPÇİ
Risen’a üç oyundan oluşan bir seri gözüyle bakmak yanlış olacaktır. Risen, yapımcı ekip Piranha Bytes’ın ellerinden çıkmış olan Gothic serisinin ruhani takipçisi olma özelliğini de taşıyor. İki serinin toplamı göz önüne alındığında altıncı oyunla karşı karşıya olduğumuzu söylemek yanlış olmaz. Elbette kurgusal anlamda birbirinden oldukça farklı olsalar da (Aynı seri oyunları içinde bile ciddi farklılıklar var) özellikle yapısal anlamda birbirine benzeyen oyunlar bunlar. Piranha Bytes’ın önceki işlerinde daima bir önceki oyuna göre ciddi adımlar atma çabası olduğunu görmüştük. Her ne kadar bu adımlar çoğu zaman olumsuz yönde değer katmış olsa da, sonuçta ortada bir çaba olduğu aşikardı. Risen 3, bu bağlamda firmanın en garantici hareket ettiği yapım olma özelliğini taşıyor. Genel anlamda kötü eleştiriler alan Risen 2’yi daha toparlanmış bir şekilde karşımıza çıkarmak istemiş gibi bir halleri var. Hikaye ve kurgusal benzerlikler bir yana, oyunun geçtiği harita bile neredeyse bire bir aynı. Yine bir korsan öyküsü anlatan oyun, deniz ve adalardan oluşan haritasını kozmetik değişiklikler dışında aynen koruyor. Elbette bu, Risen 2’de yaptığımız şeylerin aynılarını yaptığımız anlamına gelmiyor.
Hatırlarsanız, bir önceki oyunda hikaye gereği insan cümbüşünden oluşan bir harita ile karşı karşıyaydık. Bu kez durum biraz daha farklı. Karanlık güçler tarafından ruhu ele geçirilen isimsiz ana karakterimiz (Daha cümlenin girişinden klişe damlıyor), zorlu bir yolculuğa çıkarak ruhunu geri almaya çalışıyor. Aynı karanlık gücün tüm haritayı istila etmesi sebebiyle önceki oyuna göre daha az insan, daha çok düşman kalabalığı ile karşı karşıyayız. Her ne kadar biraz işin kolayına kaçmak olsa da, bu kurgusal değişiklik sayesinde aynı oyunu oynuyormuş hissiyatını yaşamıyorsunuz. Bölgede yer alan adalar aynı olsa da içeriklerinin ve yer şekillerinin değişkenlik barındırması da bu farklılığı destekleyen bir başka unsur. Risen 3 ziyaret edebileceğiniz daha fazla orman, zindan ve yerleşim bölgesi barındırıyor. İşin güzel yanı ise, oyunun tamamen açık dünya yapısında bulunması. Yani oyunda x görevi şurada, onu al ve y bölgesine git tadında bir yapı yer almıyor. Dilediğiniz gibi dolaşabileceğiniz ve keşfedebileceğiniz bu büyük haritanın içine yedirilmiş durumda tüm görevler. Geminizle yola çıkıp, kafanıza esen bir adaya gidip, burada karşılaşacağınız insanlardan irili ufaklı görevler alarak ilerliyorsunuz.
Siz ruhunuzun derdine düşmüşken, yabani bir maymunu hırsızlık yapmak üzere eğitirken buluyorsunuz kendinizi. Peki görevler kendini belli etmezken ana senaryoda nasıl ilerliyoruz? Bunun net bir cevabı yok. Yapımcı firma, keşif duygunuzu da körüklemek amacıyla izleyeceğiniz rotayı tamamen size bırakıyor. Ancak aslında farkında olmadan bu yolda ilerlerken ana görevinizi de yapmış oluyorsunuz. Gerçekleştirdiğiniz her eylem, verdiğiniz her cevap sizin insanlıktan ne kadar uzaklaştığınızı belirliyor. İyiliğin yolunda ilerleyip insan olmak da var işin sonunda, karanlığın güçlerine hükmetmek de…
ALIŞMAYA ÇALIŞIN
Önceki oyuna nazaran daha az insanla karşılaştığımızı söylemiştik. Bu durum vahşi yaşamın daha etkin bir rol oynamasını sağlamış oyun üzerinde. Nereye baksanız dev yengeçlerle, maymunlarla, domuzlarla ve bunun gibi pek çok canlıyla karşılaşıyorsunuz. Elbette hepsi bu kadar “normal” yapılara sahip değiller. Geminizi alabora etmeye yetecek büyüklükteki dev deniz yaratıkları, bina boyutunda örümcekler derken Risen 3, oldukça geniş bir canlı yelpazesine sahip. Ancak bu noktada ufak bir sıkıntı var. Boyut olarak büyük ve çarpışması keyifli yaratıklar çok sık çıkmıyor karşınıza. Genel olarak bitmek bilmeyen küçük yaratık saldırılarına maruz kalıyorsunuz, ne yazık ki bu durum işin keyfini bir nebze baltalıyor.
Neyse ki dövüş mekanikleri fena durumda değil de bu kapışmalar çok fazla can sıkmıyor. Rol yapma oyunlarının pek çoğundan aşina olduğumuz yakın dövüş ve büyü seçenekleri Risen 3’te de yer alıyor. Ancak sistematiğe alışmanız gerekli. Her hareketin belirli bir yapılış şekli bulunduğundan bir sonraki harekete geçiş yapmak için bu sürenin bitmesi gerekiyor. Çoğu kişi bu durumu oyunun hareketleri algılamada gecikmesi olarak yorumluyor ancak durum öyle değil. Dikkatli olursanız eğer, oldukça tutarlı bir dövüş sistemi yer alıyor oyunda.
► GİRİŞ
► RUHANİ TAKİPÇİ
► TEKRARA DÜŞÜNCE
► DETAYLAR
► PUANLAMA