Sonda söyleyeceğimizi en başta, daha tasarımı dahi anlatmadan söyleyelim. Bize göre DeX son tüketiciye uygun bir cihaz kesinlikle değil. Sebeplerine ise tasarım detaylarından başlayacağız. Öncelikle DeX salt cihaz olarak geliyor. Yani ne bir adaptör ne de cihazı monitöre bağlayabileceğiniz bir HDMI çıkıyor kutusundan. Sadece cihaz ve kurulum kılavuzu, o kadar. Yani cihaz sizin telefona da sahip olacağınızı göz önünde bulundurarak hem adaptöre hem USB Type C kablosuna hem de HDMI’ya sahip olduğunuzu var sayarak geliyor ki olabilir pek çok kullanıcının evinin bir yerlerinde mutlaka bir HDMI kablosu var. Cihaz da zaten yeni nesil Galaxy’lerle çalışıyor. Ancak DeX’in yurt dışında satılan versiyonunda adaptör yer alıyor. Keşke bizim kutu içeriğimizde de en azından adaptör olsaydı. Cihaz oldukça hafif. Yani sağa sola götürecekseniz hakikaten yanınızda bir dizüstü yükünden kurtaracak kadar hafif. Zaten oval tasarımlı küçücük bir cihaz DeX.
DeX’in üzerindeki oval bölgeyi aşağı ittirdiğinizde ise tasarım telefonunuzu dikey olarak oturtabileceğiniz bir standa dönüşüyor. Telefon USB Type C girişine oturuyor ve DeX’e bağlanıyor. DeX’in arkasında klavye ve mouse için iki adet USB 2.0 girişi, monitöre bağlanmak için bir adet HDMI ve cihazı ayrıca internete bağlamak isteyenler için de bir Ethernet girişi yer alıyor. Elbette cihazı güç kaynağına da takmak durumundasınız. Bunun için de ikinci bir USB Type C girişi cihazın arkasında konumlandırılmış. DeX’in üzerinde herhangi bir tuş bulunmuyor zaten bulunmasına da gerek yok, çünkü her şeyi telefonunuz otomatik olarak hallediyor. Cihazı kaldırıp stant konumuna getirdiğinizde arka tarafındaki fan sistemini görüyorsunuz. DeX kullanımı sırasında cihazın fazla ısınmasını önlemek için düşünülmüş akılcı bir yöntem olmuş diyebiliriz. Sonuç olarak DeX masanızda çok yer kaplamayacak bir cihaz olmayı başarıyor. Ancak elbette DeX’i yanında taşımayı planlayan kullanıcıların gittikleri yerde bir monitör, bir klavye ve en azından bir de HDMI kablosu olduğundan emin olması gerekiyor.