Galaxy Note7’in S Pen’i tasarım olarak Galaxy Note5’tekiyle hemen hemen aynı olsa da ayrıntılara girildiğinde farklılıklar göze çarpıyor. Galaxy Note5’te kalemin ucu 1,6 milimetreyken Galaxy Note7’de bu değerin 0,7’ye düşürüldüğü görülüyor. Uçlar eskidiğinde kutu içeriğinde bulunan yedek uçlarla kolayca değiştirilebiliyor. Daha ince kalem ucu, daha hassas çizimler yapılabilmesini mümkün hale getiriyor. Basınç hassasiyeti konusunda da bir takım gelişmeler mevcut. Galaxy Note5’te 2.048 olan basınç hassasiyeti 4.096’ya çıkarılmış. Bu değer, piyasada mevcut birçok çizim tabletinden bile daha fazla. Böylece çizim yaparken en ufak dokunuştan en sert çizgilere kadar istenilen etkiyi yaratmak mümkün oluyor.
S Pen’de geçtiğimiz yıldan alıştığımız üzere ekran görüntüsü alma, ekranda belirli bir bölümü kırpma gibi özellikler yerini koruyor. Bunlar haricinde S Pen’i daha fazla kullanmayı sağlayacak keyifli ve işe yarar özellikler karşımıza çıkıyor.
Çeviri özelliği istediğimiz bir dilden bi diğerine çeviri yapabilmeyi mümkün hale getiriyor. Çevirinin yapılabilmesi için kalemin istenen kelimeler üzerinde gezdirilmesi yeterli oluyor.
Büyüteç özelliği de yine kalemin dikkat çekici özelliklerinden biri. Yazı okurken veya bir görseli incelerken daha fazla detaya inmek istediğinizde yine S Pen’i ilgili alanın üzerine getirmeniz, büyütecin açılmasını sağlıyor.
Son olarak hareketli .gif hazırlama özelliği ise diğerlerinin arasında belki de en eğlencelisi. Hareketli .gif’ler günümüzde yaygın olarak kullanılıyor ve özellikle mesajlaşmalarda sıkça karşımıza çıkıyor. Ne var ki akıllı telefon üzerinden hareketli .gif hazırlamak normal şartlarda pek kolay olmuyor. Akıllı seçim menüsü üzerinden ulaşılabilen özellik ile ekranın herhangi bir bölümü seçiliyor ve bu alanda oynayan görüntü hızlıca .gif’e dönüşüyor. Sadece bu özelliğin bile başlı başına S Pen kullanımını artıracağını söylemek mümkün. Bu yeni özelliklerle S Pen telefonun köşesinde unutulan bir aksesuar olmaktan ziyade hayatın içine dahil olmayı amaçlıyor ki bunda gayet başarılı olduğu da bir gerçek. S Pen’in geçen yıl Galaxy Note5’in tasarımsal sorunu nedeniyle bazı zorluklar yaşatmıştı. Kalem kısmının tasarımı nedeniyle kalem ters olarak yerine yerleştirildiğinde geri çıkmıyor ve cihazın iç kısmı zarar görebiliyordu. Galaxy Note7’de Samsung dersine iyi çalışmış olacak ki kalemi ters olarak azıcık bile olsa cihazın içine yerleştirebilmek mümkün olmuyor.
Samsung Galaxy Note7’deki yeniliklerden arayüz de nasibini almış. Her yeni telefonda Touchwiz arayüzünü daha sade ve anlaşılır hale getiren Samsung, Galaxy Note7’de de bu durumu devam ettiriyor. Elden geçirilmiş olan uygulama ikonları daha modern bir görünüme kavuşuyor. Aynı şekilde menülerin renk paletinde de değişiklikler yaşanıyor ve arayüz daha anlaşılır hale geliyor.
Galaxy S7 edge’in alametifarikası olan edge ekranı, çift kavisli yapıya sahip Galaxy Note7’de de kullanılabiliyor. Ekranın sağ veya solunda yer alan edge menüsü, orta kısma doğru çekilerek açılabiliyor. Buraya favori kişiler eklenerek hızlı arama yapılabiliyor, sık kullanılan uygulamalara erişim sağlanıyor veya görevlere ulaşılabiliyor. Ayrıca pusula, hava durumu ve haberler gibi işe yarar araçlar da bulunuyor. Eğer bunlar da yeterli gelmezse Samsung mağazasından ücretli veya ücretsiz edge ekranları edinilebiliyor.
Galaxy S7 ile karşımıza çıkan Daima Açık Ekran (Always On Screen) özelliği Galaxy Note7 ile birlikte ilk kez Note serisinde kendisini gösteriyor.
Özelleştirilebilir ekran sürekli olarak açık kalarak saat, takvim ve bildirimleri gösteriyor. Bildirimlere çift dokunulduğunda ekran açılıyor ve kilit ekranı aşılarak ilgili bildirime gidilebiliyor. Ayrıca şarj durumu da buradan görülebiliyor. Böylece cihazı sürekli açmaya gerek kalmıyor ve pil tüketiminin azaltılması hedefleniyor. Ekran kapalı konumdayken S Pen’le alınan notlar bu ekrana tutturulabiliyor ve ekranı açmadan ilgili nota ulaşmak mümkün oluyor.
Yeni arayüzle birlikte gelen ilgi çekici özelliklerden biri de güvenli klasör. Yeni iris tarayıcısıyla güvenlik düzeyini bir kat daha artıran Samsung, bu güvenlik önlemlerini kullanıcıların daha etkin bir şekilde kullanabilmesi için güvenli klasör özelliğini sunuyor. Bu özellik sayesinde kullanıcılar, hassas verilerini bir klasör altında gizleyebiliyor. Ayrıca isterse aynı uygulamanın iki farklı kopyasını edinerek gizli olmasını istediği sürümü bu klasör içine yerleştirebiliyor. Sonrasında klasör parmak izi okuyucuyla, iris tarayıcıyla, PIN, desen veya şifreyle kilitlenebiliyor.
Mavi ışığın uykusuzluğu tetiklediği uzun süredir biliniyor. Akıllı telefonların ekranlarında da bulunan mavi ışık, gece telefonla vakit geçirildiğinde uyku kalitesini düşürüyor. Bu ışığı azaltan üçüncü parti uygulamalar bulunsa da tam verimli olarak çalışmayabiliyor. Samsung Galaxy Note7’de mavi ışık filtresi işletim sistemi düzeyinde sunuluyor. Bildirim paneli üzerinden elle aktif edilebilen özellik için ayrıca belirli zaman aralıkları da tanımlanabiliyor.