Samsung Galaxy NX incelemesi

BEKLENTİLERİ KARŞILIYOR
Çekim modları arasında yer alan “akıllı” modu makinenin kolay kullanımının anahtarı. Buraya yazamayacak kadar ön tanımlı çekim ayarını bünyesinde barındıran bu modda fotoğraf çekmek istediğiniz her duruma ve ortama özel bir ayar muhakkak vardır. Makine ayrıca çektiğiniz fotoğrafları düzenleyebileceğiniz farklı uygulamalar da barındırıyor. İsterseniz Google Play Store üzerinden farklı uygulamalar da indirebiliyorsunuz. Android’in dezavantajı olarak makinenin 4360 mAh’lik pili standart fotoğraf makinelerine kıyasla daha az gidiyor.

Yine Android’li olmasından ötürü şayet Galaxy NX tamamen kapalıysa açılması normal bir Android’li telefon kadar sürüyor. Bu da anı yakalamak isteyen fotoğrafçılar için büyük bir eksi tabii ki. Makine açık ve uyku modundayken deklanşör beklemesi oldukça az. Pega-Q + DRIMe4 + MDM9215 (XMM6360) olarak geçen yonga seti içinde işlemci ve görüntü işlemcisine yer veren Galaxy NX’te 2 GB RAM bulunuyor. Bu donanım, Android özelliklerini kullanmak için yeterli performansı sağlıyor. Herhangi bir yavaşlık göze çarpmıyor.

Makinenin genel performansı beklentileri karşılayabilecek seviyede. ISO 800’e kadar fotoğraflarda kirlilik oldukça az. 6400’e kadar ise kabul edilebilir seviyede. 12.800 ve 25.600’de ise ciddi oranda kirlilik söz konusu. 18-55 mm kit lensle çekilen fotoğraflar bir parça keskinliğe ihtiyaç duyuyor. Photoshop vb. programlarla daha iyi sonuçlar için fotoğraflara müdahale etmeniz gerekiyor. Hibrit sistemli otomatik odaklama sistemi oldukça hızlı çalışıyor. Bunun yanında kullanımı zor arayüz ve çekilen fotoğrafların yavaş işlenme süresi makineye puan kaybettiriyor. Tüm artılarına rağmen Galaxy NX arada kalan bir makine olmaktan pek öteye gidemiyor. Bu haliyle yeni bir konseptin gelişmeye muhtaç ilk örneği olarak duruyor. Ancak Samsung’un geleceğinin parlak olduğu aşikar.