KÜÇÜK DEĞİŞİKLİKLER
Aynı cihazın iki versiyonu farklı zamanlarda çıktığında bu durum kullanıcılar için oldukça can sıkıcı bir hale gelebiliyor. Özellikle de önce duyurulan cihaz satın alındıysa. Benzer bir durum büyük ekran seven kullanıcılar için Galaxy S6 edge+’ta da yaşanabilir gibi görünüyor. Aralarında 5 ay gibi bir süre bulunan Galaxy S6 edge ve Galaxy S6 edge+, çok küçük detaylarda birbirlerinden ayrılıyor.
Öncelikle tasarım açısından büyüyerek 5,5 inç boyuta gelmiş ekran dışında hiçbir yenilik olmadığını belirtelim. Yani bu cihaz yazılımsal birkaç yenilik dışında Galaxy S6 edge’in büyüğü. Söz konusu cihaz bir öncekiyle hemen hemen aynı olunca tasarım açısından da beğeni ve eleştirilerimizin çoğu geçerliliğini koruyor. 6,9 mm kalınlığıyla bir önceki modelin inceliğini koruyan Galaxy S6 edge+, çift tarafı kavisli ekranıyla oldukça şık görünüyor. Ancak ekranın büyümesinin böyle zarif bir tasarım için biraz fazla olduğu kanaatindeyiz. Galaxy S6 edge’in de ekranı küçük sayılmazdı ancak 5,5 inçlik ekran Galaxy S6 edge+’ı tutmayı zorlaştırmış. Kenarlara doğru incelen cihaz sağlam bir tutuş hissi oluşturmuyor. Özellikle Galaxy Note5’in gövdesinin arkasındaki kavislerin yarattığı ergonomik rahatlılıktan sonra Galaxy S6 edge+ ne yazık ki biraz rahatsız etti.
Bir diğer problem ise bir önceki modelde de olduğu gibi çıkıntılı parmak izi okuyucusu ve kamera. Özellikle kameranın bu kadar dışarıda olması, tasarımın zarifliğiyle büyük tezat oluşturuyor. Devam eden bir başka negatif nokta ise cihazın leke tutması. Galaxy S6 edge+’ın cam gövdesi her an parmak izleriyle dolu. Bu sebeple cihazı alırken bir de temizleme bezi almak isteyebilirsiniz. Zira cihaz kılıfla örtülemeyecek kadar şık görünüyor. Tabii bu negatif noktalar sizi yanıltmasın; Galaxy S6 edge+ çok şık ve çok dikkat çekici. Her ne kadar leke tutsa da Samsung’un cam gövde tercihinin cihazların görünümünü pozitif yönde etkilediği su götürmez bir gerçek. Bu noktada biraz dikkatli bir kullanımla tasarımsal kusurların bir çoğu görmezden gelinebilir.
