Samsung Gear Sport incelemesi

AKICI VE YERİNDE ÖZELLİKLER

Söz konusu deneyim olduğunda ise Samsung Gear Sport’un oldukça başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Burada ilk bahsedilmesi gereken nokta tıpkı diğer serilerde olduğu gibi Android’in yanında iOS desteğinin de sunuluyor olması. Bu sayede cihazı herhangi bir Android tabanlı telefonun yanı sıra iPhone üzerinden de kontrol edebiliyorsunuz. Elbette bir Samsung cihazına bağlanıldığında bölüm sonunda tüm altınları toplayan Mario gibi saatin de yapısı gözle görülür şekilde esniyor ve değişiyor. Arayüz olarak hissedilmeyecek değişimler gözlemlense de diğer serilerde gördüğümüz karakter ve geçişlerin birebir şekilde devam ettiğini söyleyebiliriz. Tüm arayüz deneyimlerini bize gözlemleme fırsatı sunan 360×360 çözünürlüklü 1,2 inç’lik AMOLED ekranın deneyimiyse kesinlikle başarılı. Gündüz yoğun güneş altında bile sorunsuz şekilde kullanılabilen Sport’un ekranının tek bir avuç içi dokunuşuyla kapatılabiliyor olması pratik kullanım anlamında sahibini fazlasıyla memnun ediyor.

Kullanım kısmının spor ve aktivite boyutu da başarılı bir yapı üzerinden ilerliyor. Oturduğunuz anlarda da anlık olarak kalp ritmini takip etmeye devam eden Gear Sport’ta yapılan etkinliğin algılanması çok uzun sürmüyor. Üzerinde dahili GPS bulunmasının da bir nimeti olan bu özellik içerisinde örneğin bir bisiklet sürüşü için yola çıktığınız andan kısa bir süre sonra saat bunu “bisiklet sürüşü” olarak hemen algılıyor ve başarılı şekilde kat edilen yolu ve yakılan kaloriyi ekrana yansıtıyor. Aynı mantık üzerinden koşu ve hatta ağırlık kaldırma egzersizleri bile cihaz üzerinden başarılı bir şekilde takip edilebiliyor. Gear Sport’un aktivite takibiyle birlikte kullanıcılarına sunduğu en önemli destek müzik kısmında. “Ben spor yaparken de müziğimi yanımda taşırım” diyen kullanıcıların en çok hoşuna gidebilecek bu özellikte, Spotify üyeliği olanlar dahili olarak 4 GB’lık bir hafızası bulunan cihaza müziklerini indirerek çevrim dışı olarak da dinleyebiliyor. Bu da eğer bir kablosuz kulaklığa sahipseniz spor yaparken telefonunuzu yanınızda taşımanıza gerek olmayacağı anlamına geliyor elbette.

Kullanıcı deneyimi madalyonunu son dilimindeyse yazılımsal destek geliyor. Piyasaya baktığımız zaman Android ayağında en iyi olarak nitelendirebileceğimiz saat olan Gear serisinin başlıca rakibi şüphesiz Apple Watch. Hal böyle olunca yazılım desteği bakımından baz alacağımız model için gözümüz de iOS sınırlarını arıyor. Öncelikle kağıt üstünde göründüğünü söylemek gerekirse uygulama desteği konusunda Tizen işletim işletim sistemli cihazın mağaza kısmında Apple’a rakip olmasının imkansız olduğu bir gerçek. Lakin iş “Gerçekten ne kadarını kullanırsın?” sorusunun cevabına geldiğinde ise işler biraz daha yumuşuyor. “Gear S” uygulaması üzerinden erişilen uygulama mağazasının saat arayüz cenneti olduğunu söyleyebiliriz. İçerisinde Golf oynarken bile işinize yarayabilecek özel bir arayüzden, Snoopy’e kadar uzanan bu çeşitlilik sayesinde saatten sıkılma ihtimaliniz neredeyse sıfır. Spotify gibi önemli platformların uygulamalarının bulunmaması kimilerine göre bir eksi olarak nitelendirilse de Twitter ve Facebook’tan gelen bildirimlerin sorunsuz bir şekilde görüntülenebiliyor olması bunu size pek hissettirmiyor.