Güney Kore merkezli teknoloji devi Samsung ve Avrupa Uzay Ajansı (ESA) bir araya gelerek akıllı saatler için “Galaxy Time” uygulamasını hazırladı.
Samsung ve Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ortaklığıyla doğan “Galaxy Time” hakkında şu açıklama yapıldı: “Samsung ve Avrupa Uzay Ajansı (ESA) arasındaki iş birliğinin bir parçası olarak geliştirilen Güneş Sistemimizin ilk saat yüzü. Bunu yaparken, daha önce hiçbir şeye benzemeyen yeni bir gezegensel zaman sistemi tanımlandı. Sekiz gezegenin tamamının saatini doğrudan bileğinizde görüntüleyin ve komşu gezegenler hakkında yeni bilgiler öğrenin. Örneğin, Venüs’teki bir gün 243 Dünya günü sürerken, Jüpiter’deki bir gün 10 Dünya saatinden biraz daha kısa sürer. Bu dünyanın dışında olan özellikleri keşfedin: Ayların sayısı, Güneş’e olan mesafeler ve diğer ayrıntılı bilgiler bir arada.” Wear OS işletim sistemine sahip olan Galaxy akıllı saatlerde kullanılabilen “Galaxy Time”, uzay tutkunlarının çok hoşuna gidecek saat arayüzleri getiriyor ve direkt olarak buradan elde edilebiliyor. Samsung’un Dünya dışına ilgisi uzun zamandır sürüyor. Örneğin firmanın Galaxy Watch6 Classic Astro Edition isimli burada görebileceğiniz bir akıllı saati bulunuyor. Bu saat için resmi olarak şu açıklama geçiliyor:
“Zaman kavramı, tarih boyunca gelişti ve bugünkü modern halini aldı. Coğrafyamızda yaşamış pek çok kâşifin bu gelişime benzersiz katkıları oldu. İsimleri tarihe altın harflerle kazınan bu bilim insanlarına saygımızı ifade edebilmek için bugüne kadarki en özel akıllı saatimizi tasarladık. Galaxy Watch6 Classic Astro Edition ile zamanın bilimsel mirasını onurlandırın. Yüzyıllar boyunca evreni avuçlarımızın arasında tuttuk.
Gökyüzündeki cisimleri incelememize yarayan ilk ölçüm aracı olan usturlap, bizi ancak hayallerimizde cesaret edebileceğimiz yerlere götürdü. Artık maceralarımıza rehberlik etmesi için gökyüzüne ve yıldızlara eskisi kadar bakmasak da, usturlabın mirası bize ilham vermek için yeni yollar bulmaya devam ediyor. Galaxy Watch6 Classic Astro Edition ile cesur yeniliklerin ve sınırsız olasılıkların olduğu bir çağa doğru yolculuğa çıkıyoruz.”