Savaşın sonu; Game of Thrones 8. sezon 6. bölüm “The Iron Throne” incelemesi
8 sezonluk uzun bir maratonu geride bıraktık. Game of Thrones 8. sezon 6. bölüm ile koca bir seri kapanışı yaptı. Peki bu kapanış nasıldı?
UYARI!
Devam etmeden önce uyaralım; haberimizin bundan sonraki kısmı dizinin Game of Thrones 8. sezon 6. bölüm içeriğine dair spoiler içermektedir. Okuyacağınız gerçekler izleme keyfinizi kaçırabilir.
Game of Thrones 8. sezon 6. bölüm bu gece yayınlanarak, George R.R. Martin’in bir türlü bitiremediği Buz ve Ateşin Şarkısı serisine bir nokta koydu. Hayranların çok uzun zamandır beklediği, teorilerden teorilere koştuğu, beyin fırtınası yaptığı ve tüm beklentilerinin 8. sezonda her bir bölüm ile yıkıldığı bir yılı geride bıraktık. Bir noktada dizinin bittiğine neredeyse sevinecek hale geldik dahi diyebiliriz. Peki bize uzun zamandır söz verilen “acı-tatlı” son bu muydu dersiniz? Açıkçası Game of Thrones dizi yaratıcılarının geçmişte yaptığı “ağzınızda kötü bir tat bırakacak“, “seriye yakışan bir son olacak” açıklamalarını düşünüp, final bölümünü izlediğimizde durumu birbiriyle bağdaştıramadık. Çünkü bu düpedüz mutlu sondu. Evet, Game of Thrones 8. sezon 6. bölüm, seriye mutlu sonla veda etti. Biz de bunun olmasını izledik.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Daenerys’in ölümü
İncelemelerimizi sıkı takip edenler hatırlayacaktır, Daenerys’in herhangi bir noktada dizide yaşamasını beklemiyorduk. Hiç de beklememiştik. Bir noktada Daenerys’in hikayesi dönüp dolaşıp ölümle bitecekti. Dizinin yazarları için o “acı-tatlı” sondaki tek acı da buydu herhalde diye düşünüyoruz olayların gidişatına bakınca. Bizim için tek soru vardı o da Daenerys’i kimin öldüreceği. Açıkçası her şey çok hızlı ve çabuk oldu. Tahtta oturma fırsatı bile bulamayan Dany’i 78 dakika içinde bir an önce öldürüp hikayeyi bağlamaları ve krallığı bölüştürmeleri gerekiyordu. Bunu yapan isim beklentileri karşılayarak Jon Snow oldu. Bölümdeki en üzücü sahnelerden biri ise Drogon’un tepkisiydi. Devasa bir ejderhanın duygusal bir sahnede başrol almasını beklemiyorduk açıkçası. Ancak Dany’i uyandırmaya çalışması, uyanmayınca kendini kaybetmesi çok güzel işlenmişti. 8. sezonda en çok etkilendiğimiz sahne CGI bir ejderhanın acı çığlıkları oldu. Gerisini siz düşünün.
Jon’a olan hayal kırıklığının ardından “Her şey bu taht yüzünden oldu” dercesine tahtı yok etmesi ise Jon’un da tahta oturmayacağını gösteriyordu. Bunu geçmiş incelemelerde de tartışmıştık. Jon bu adımı atarken zaten “Tahta ben otururum” mantığında atmamıştı. Jon için hikayenin dönüp dolaşıp Jaime gibi “Kral Katili” örgüsüne girmesi de “kaderin” cilvesi tabii.
Kötü yazılmış diyaloglar
Demir Taht’ın yok olmasıyla beraber bir sembol de tarihe karışıyor elbette. Ancak her şeyden önemlisi Targaryen’ler bu bölüm tamamen tarihin tozlu sayfalarındaki yerini alıyor. Görünen o ki Sansa başlarda Jon’un gerçek kimliğini duyurma konusunda çok hevesliyken şimdilerde ise Jon Snow, gerçek kimliğine kavuşamadan Duvar’a gönderiliyor. Diğer ailelerin Jon’un gerçek kimliğini bildiğine dair herhangi bir ipucu vermezken, kendisinden de doğrudan Jon diye bahsedildiği için bunun pek çok aile açısından gizli kaldığına inanıyoruz. Hala Duvar olmasının tartışması ise bambaşka bir konu. Duvar’ı affedilmez suçlar işleyenler için bir çeşit hapishane olarak kullanmaya karar vermiş olacaklar diye düşünüyoruz.
Elbette Jon’un Daenerys’i öldürdüğü sahne de ikna edici gelmeyenler arasında. Diyalogların çok zayıf olmasını geçtik, Jon’un tekrar “aşkından ölüyormuş ama mecburmuş” tavrı tam bir saçmalık gibi görünüyor. Bir önceki bölümde mesafesini korumaya gayret eden Jon ve ona hala aşık olan Dany ilişkisi 6 bölümde anlatılamayacak kadar karmaşık ve zaman isteyen bir durumdu. 6 bölümde Jon inanılmaz aşık oldu ve bağlandı, sonra halası olduğunu öğrendi ve mesafesini korumaya çalıştı, sonra yeniden çok aşık olduğuna karar verip derin bir üzüntüyle “diyar için” onu öldürdü. Yazarken bile çok saçma ve hızlı gelişmiş gibi geliyor. Bu tarz detaylar karakter gelişimini öldürüyor.
Her şey bittikten sonra Bran’ın da katıldığı karar toplantısındaki diyaloglar ise gerçekten güldürdü. Sahne tam anlamıyla “kitaplar hiç olmasaydı Game of Thrones’un ilk bölümü nasıl olurdu?” sorusunun cevabı gibiydi. Dizinin devasa trajedi sonrası zaman atlaması yapıp tekrar herkesin mutlu ve şakacı olduğu bir ana geçmesi de yine hikayeyi zayıflattı. Bizim ihtiyacımız olan bir son, bir “hikaye bağlama durumu” değildi. Ucu açık bırakılmış ama yumruk etkisi yaratmış bir finali buna tercih ederdik. Her karaktere ne olduğunu, hepsinin mutlu ve gücü elde etmiş olduğunu bilmemize gerek yoktu. Diyarın kurtulduğunu bilmemize gerek yoktu. Bunlar ucu açık bırakılsa ve o söz verilen “acı-tatlı” son yazılsa görüşlerimiz çok daha farklı olabilirdi belki de…
Game of Thrones 8. sezon 6. bölüm için yazılan mutlu son
Sürekli savaşmaya devam edecek ve tüm dünyayı ele geçirene kadar durmayacak bir tiranı öldüren Jon Snow’un ardından devasa mutlu son çığ gibi üstümüze yığıldı. Diyar neredeyse tam demokrasi dahi getiriyordu! Bran’ın kral olmasının ardından Sansa kardeşinin de tatlı taviziyle Kuzey’in Kraliçe’si oldu. Arya, Stark gemisiyle Christopher Columbus olmaya karar verdi. “Kraliçesine çok sadık” Yara bile sonuçtan memnun Bran’a sadakat yemini etti. Yedi Krallık yerini Altı Krallık’a bıraktı. Tully şakası bile yapıldı! Bu bölümde Tully şakası yapıldı… Yani daha ne kadar düşebilirdi dizi bilemiyoruz.
Jon Snow ise elde edebileceği en mutlu sonu elde etti. Gerçekten inanılmaz bir noktada dizi. Duvar’a sürülen Jon yabanıllarla daha da Kuzey’e açıldı. Arkasında baktığında ise dönmeyeceğini hepimiz anlamışızdır diye düşünüyorum. Yabanılların yeni Mance Rayder’ı olarak hayatına misler gibi devam edecek olan Jon Snow, orayı terk ederken zahmet edip vedalaşmadığı Ghost’a bile kavuştu. Bu nasıl bir “acı-tatlı” son? Şeker komasına gireceğiz neredeyse. Dizi Jaime ve Cersei’ye dahi sempatik bir son vermeye çalıştı. İnanılmaz gerçekten.
Gri Solucan da “el mahkum” halde Missandei’nin Naath hayallerini gerçekleştirmeye gitti. Şu halde dizi “Her şey Bran’ın rüyasıymış aslında” diyerek bitse ve bir anda 1. sezonda Bran yatakta uyansa daha iyi final olurdu diye düşünüyoruz.
Game of Thrones 8. sezon 6. bölüm sonrası bizi ne bekliyor
Bu finalin teknik olarak George R.R. Martin’in kitaplarıyla aynı olması gerekiyor. Ara karakterlerin hikayeleri değişse de bu tarz bir sona ulaşacağız sanıyoruz. En azından George R.R. Martin’in geçmişteki açıklamaları öyleydi ama bu açıklamalara ne kadar güvenirsiniz orası size kalmış. Gerçi Martin kitabı hiç bitirmeyebilir de.
Bundan sonra kendi adımıza ciddi anlamda hevesimiz kırıldı. Dizi yaratıcıları ellerinin altında bir kaynak olmadan ne kadar başarısız olduklarını bir kez daha kanıtladı. Diplomatik cümlelerde de rahatlıkla görebileceğiniz bu farkı dizinin ilk üç-dört sezonundan rastgele bir bölüm açarak da deneyimleyebilirsiniz. Ama yaratıcıların Game of Thrones’la işi bitmiş değil. Yeni diziler kapıda. Üstelik birinin çekimlerine de başlandı. Geçmişte geçecek olan dizi şimdilik The Long Night olarak anılıyor ancak isim resmileşmiş değil. Şu finalden sonra ise içimizde en ufak bir heyecan dahi kalmadı.