Bu ay “EXCLUSIVE” oyunlar soframızı şenlendiriyor. Sony’nin God of War ile şov yaptığı bir dönemde, MIcrosoft da çok güvendiği Sea of THIEVES ile insanların radarında kalmaya çalışıyor. Her ne kadar an itibarıyla bunu gerçekleştirmekte zorlansa da, uzun vadede beklentileri karşılama ihtimali hayli yüksek görünüyor. Rare çok kendine has özellikleri olan bir firma. Kataloğunda Battletoads, Killer Instinct, GoldenEye 007, Banjo-Kazooie ve daha nice benzersiz oyun bulunan firmanın, Sea of Thieves isimli bir oyun yapmakta olduğunu öğrendiğimizde hiçbir şey olmasa bile ortaya ilginç bir şeyler koyacağından emindik. Hele de konsept olarak oyun dünyasında olması gerekenden daha az işlenmiş korsanlığı seçmişlerken. İlk duyuru ve gösterilenler muazzamdı. Bir kere oyunu arkadaşlarınızla birlikte, başka insanlara karşı oynayabiliyordunuz. Bu “tayfa” tecrübesi bile tek başına üst düzey eğlence vadediyordu. Eğer bu oyun, arkadaşlarımızla birlikte zorlu mücadeleler sonucu elde ettiğimiz ganimete yaslanarak, gün batımına karşı gemimizde içki yudumlamamıza imkan tanıyacaksa başka bir şey söylemesine de gerek yoktu hani. Ki gösterdikleri de hemen hemen bunlardan ibaretti ve biz bunun yeterli olduğunu düşünmüştük. Şu an gördüğümüz şey ise, vadettiklerini vermiş olmalarına rağmen bunun çok da yeterli olmadığı aslında… BAŞROL HAYAL GÜCÜNÜZ Evet, Sea of Thieves tamamen arkadaşlarınızla birlikte “korsancılık” oynamanıza odaklanıyor. Korsancılık diyoruz çünkü oyun yapısal olarak da, hissiyat olarak da, içerik olarak da, çocukken minderle kurduğumuz kaleler içinde yaptığımız oyunları andırıyor. Bunu; “Sea of Thieves çocuk oyunudur!” anlamında söylemiyoruz. Daha ziyade, çocukken hayal gücümüzle yarattığımız maceraların bir benzerini sunma gayreti taşıyor diyebiliriz. Nasıl ki bir çocuksanız ve elinizdeki şeyin tuzluk olması, sizin hayal gücünüzde onun uzay mekiği olmasına hiçbir engel teşkil etmiyorsa, burada da hayalinizdekileri yaşamanızın önünde bir engel bulunmuyor. Sea of Thieves mevcut haliyle; birbirleriyle korsancılık oynamak isteyen insanlara yeterli zemini sağlama görevi üstleniyor büyük oranda. Sularında yelken açabileceğiniz engin denizleri, üzerine çıkıp ganimet arayabileceğiniz kara parçaları, kılıcınızdan nasibini almak üzere bekleyen düşmanları ve elde etmeniz için hazır kıta bekleyen rakip gemileri size birer araç olarak sağlıyor. Lakin bu araçları bir amaca dönüştürme noktasında kendisi hemen hemen hiçbir şey yapmıyor. “Burada gizlenen hazineyi herkesten önce sen bulmalısın çünkü eğer yanlış kişilerin eline geçerse, hazinenin içindeki büyük güç yıkıcı sonuçlar doğurabilir” gibi cümleler kurmuyor asla oyun. Gemiyi veriyor, denizi veriyor, adayı veriyor, hazineyi veriyor ve bu noktaların arasındaki hikayeyi yazma görevini hayal gücünüze bırakıyor. Oyunu günün sonunda, geminiz hazineye doğru pupa yelken ilerlerken, güvertede arkadaşlarınızla birlikte döndüreceğiniz muhabbet ve yolculuğun kendisi anlamlı. Bu bağlamda Sea of Thieves’i, bir avuç oyun hamuruna benzetmek yersiz olmayacaktır. O hamurla pek çok şey yapabilirsiniz ancak işin sonunda övgüyü alan hayal gücünüz mü olmalı yoksa hamurun kendisi mi, burası birazcık muamma sanıyoruz ki… İÇERİĞİ SİZ SAĞLIYORSUNUZ Söylediklerimizden anlayabileceğiniz üzere, Sea of Thieves içerik anlamında oldukça boş an itibarıyla. Her ne kadar halihazırda oynayanlar ve sevenler dolu olmasının gerekmediğini, kendi yazdıkları hikayelerin eğlenmek için yeterli olduğunu iddia etseler de, böylesi “geniş” bir oyunun çok daha fazla yapılabilecek öge ile dolması gerektiğini düşünüyoruz. Gezindiğimiz bölgelerin biraz daha yaşam dolu olduğunu, keşfedilmeye hazır bölgelerin ortaya çıkardıkları gizemlerle gerçekten keşfetmeye değer olduğunu, icra ettiğimiz görevlerin oyun dünyasının genelini etkileyen olayları tetiklediğini ve bunun gibi pek çok unsuru hissedebilmek isterdik. Ancak bunun yerine sürekli olarak detayda farklılık gösteren birbirinin aynısı görevlerin peşinde koşturuyor, sanki rastgele otomatik tasarlanmış gibi duran birbirinin laciverti adaları keşfediyor ve hiçbir şekilde tatmin yaratmayan temel düzeyde kılıç dövüşlerine giriyoruz. Oyun, içinde bulunduğunuz dünyanın kendisine yönelik bir merak ve heyecan duymanızı hiçbir şekilde sağlayamıyor. Oyuna girmek için sahip olduğunuz tek heyecan, arkadaşlarınızla nasıl saçma ve geyik aksiyonlar yaşayacağınıza yönelik oluyor ki bunun da tadı ayrı elbette. RÜZGAR NEREYE GÖRÜRÜRSE Sea of Thieves içinde, sağa sola dağıtılmış bazı küçük görev kırıntılarının dışında 3 temel görev çeşidi bulunuyor; Gold Hoarders, Order of Souls ve Merchant Alliance. Bunların her biri ayrı bir fraksiyonu temsil ediyor ve görevlerini yaptıkça seviye atlayarak ilerliyorsunuz. Gold Hoarders, çeşitli ipuçlarıyla yönlendirerek hazine bulma görevleri verirken, Order of Souls ise bizleri sürüsüne bereket iskeletlerin peşinde koşturuyor. Merchant Alliance içinse adalardan hayvan ve benzeri şeyler yakalayarak stok toplama odaklı görevlere çıkıyoruz. Seviye atladıkça görevlerin içeriği birazcık ilerlese ve dallanıp budaklansa da, “getir-götür” temalı olmaktan öteye geçemiyor. İçeriksel anlamda, bu görevlerden ziyade şans eseri karşınıza çıkan haritaların katman katman çözülen şaşırtıcı görevlerini daha çok beğendik biz. Genel anlamda ise görev yapısı ve çeşitliliği büyük bir hayal kırıklığı ne yazık ki. Bu nedenle Sea of Thieves oynamaya karar verirseniz; “Girelim de biraz görev yapalım” motivasyonunu aklınızdan çıkarmanız faydanıza olacaktır. Bunun yerine gelin, karşınıza ne çıkacağını bilmeksizin yelken açın siz. Belki karşınıza bir düşman gemisi çıkar ve kapışırsınız veya batık bir geminin ganimetlerine göz dikersiniz. Bu engin denizlerin yarım saat sonra size nasıl bir sürpriz hazırlayacağını nereden bilebilirsiniz ki? GELECEĞE YÖNELİK ADIMLAR Yapımcı ekibin, “Hayal gücümüzü biz hep kullanırız, oynamak için bu kadar para isteyen bir oyunun bize daha fazla içerik sunuyor olması lazım!” şeklinde düşünen oyuncular için güzel haberleri var en azından. Yaz dönemine kadar, “The Hungering Deep”, “Cursed Sails” ve “Forsaken Shores” isimli üç içerik eklentisi gelecek oyuna. The Hungering Deep; oyuna yeni bir azılı yapay zeka düşman ekleyecek ki isminden anlayabileceğimiz üzere, denizlerin altından gelecek bir tehditten bahsediliyor burada. Bunun yanında Cursed Sails ile birlikte yeni bir gemi türü eklenecek ve Forsaken Shores sayesinde de keşfedilmeye hazır yepyeni bir bölge dahil olacak oyun haritasına. Tüm bu eklentilerin yeni oynanabilirlik mekanikleri, ödüller ve düşmanlar da barındıracağını ve hepsinin tamamen ücretsiz olacağını da belirtelim. Tüm bunları bilmek önemli çünkü mevcut durumdaki tek sıkıntı içerik eksikliği gibi görünüyor. Teknik anlamda büyük sorunları yok, görsel ve işitsel anlamda işini çok güzel yerine getiriyor ve eğlenmek isteyene bu eğlenceyi bir şekilde sunmayı başarıyor. Biz yine de mevcut hali üzerinden oyunu değerlendirecek ancak planlanan içerikleri de dikkate alarak ekstra 1 puan ekleyeceğiz nihai görüşümüze… DENEMEDEN ALMAYIN An itibarıyla Sea of Thieves’i gözü kapalı bir şekilde herkese önermek pek mümkün değil. Ancak çok güzel bir altyapıyı şimdiden oluşturduklarını ve gelecekte harika bir oyun haline gelebileceğini de kabul edelim. Üstelik Xbox Game Pass ile aylık 29 liraya oyunu oynama imkanı da bulunuyor. Hiç olmazsa deneyip, son kararı kendiniz verebilirsiniz… DETAYLAR Oyunda tayfanızı toplayıp birlikte içmek, çılgınlar gibi şarkı söylemek vs. inanılmaz keyifli olmuş. Büyük aksiyonlardan ziyade, bu küçük anları çok daha iyi kotarmışlar. Yalnızca suyun üzeri değil, altı da keşfetmenizi bekliyor oyunda. Batmış gemilerden ganimetler çıkarabilir, mağaralara girebilir, köpekbalıklarına akşam yemeği olabilirsiniz. Serüvenleriniz boyunca bulduğunuz hazinelerle elbette bir şeyler alabiliyor olmanız lazım. Sadece karakterinizi değil, geminizi de gönlünüzce süsleme imkanınız bulunuyor. Tamam, güldük eğlendik ama korsanlık bunlardan ibaret değil. O denizlerin tehlikelerle dolu olması gerekiyor ve düşününce aklımıza Kraken’dan daha büyük bir tehlike de gelmiyor hani. PUANLAMA