reklamı kapat

POPÜLER

Volkswagen Golf

Sekizinci jenerasyon öncesinde tarihe iz bırakan Volkswagen Golf modellerine yolculuk

Önümüzdeki hafta içerisinde yeni jenerasyonuyla karşımıza çıkacak olan Volkswagen Golf, geride bıraktığı ilkleriyle tekrar yakın markajımızda.

Volkswagen Golf şu günlerde tanıtımını beklediğimiz yeni jenerasyonu üzerinden dünya gündemini işgal etmekle meşgul. Sekizinci nesli ile yola çıkmaya hazırlanan otomobil dünyasının bu ikonik ismi için geri sayımımız devam ediyor. Hafta içerisinde ortaya çıkan sızıntı görselleri üzerinden değişen tasarımına en net bakışı yapabildiğimiz Golf, bir süre daha eleştirilere maruz kalacak gibi de görünüyor. LOG okuyucularının büyük çoğunluğu gibi bizim de yeni yüzüne pek fazla alışamadığımız yeni nesil, bazılarımıza “nerede o eski yüzler…” dedirtmiş olabilir. Biz de 24 Ekim Perşembe günü düzenlenecek tanıtım etkinliği öncesinde Golf’ün tarihine ufak bir yolculuk yapıp, hala akıllarımızda yer edinen bazı yüzleri tekrar hatırlayalım istedik.

Volkswagen Golf macerasında dönüm noktaları ve ilkler

Sıkı LOG takipçileri aslında bahsedeceğimiz bu modellerin hemen hepsini kolaylıkla anımsayabilme ayrıcalığına sahip. İçerisinde Nissan Skyline, Lada Niva, Toyota Corolla ve Lotus Esprit gibi isimlerin yer aldığı şu ana kadar 11 bölümünü yayınladığımız Nereden Nereye serimizde Golf’ün hikayesine yer vermiştik. Burada da o yazımızdan ana hatlarıyla öne çıkan parçaları yeni nesil öncesinde bir kez daha sizlerle paylaşıp bilgileri tazelemek istiyoruz.


Volkswagen Golf’ün hikayesi takvimler 1974‘ü gösterdiğinde MK1 ile başladı. Lotus Esprit‘in yaratıcısı olan İtalyan tasarımcı Giorgetto Giugiaro tarafından tasarlanan ilk nesili Avrupa ile birlikte Amerika, Kanada ve Meksika gibi pazarlarda sunulurken gördük. Önden çekiş altyapısına sahip birinci jenerasyonunun kaputunun altında 1.1 litre hacminden başlayan motor seçenekleri 1.8 litreye kadar yükselmişti. En küçük motor seçeneğiyle 50 beygirlik bir güce sahip olan Golf’un maksimum güç değeri 115 beygire kadar değişkenlik gösterdi. Çoğu markadan farklı olarak ilk jenerasyonundan itibaren otomatik şanzıman (3 ileri) seçeneğiyle sunulan Golf’te 4 ve 5 ileri manuel şanzıman seçenekleride sunuldu.


Golf tutkunları için ayrı bir yerde olan GTI modeliyse birinci jenerasyonla birlikte kullanıcılarla buluşmaya başladı. 1975 yılının Frankfurt Otomobil Fuarı‘nda ilk kez kullanıcılarla buluşan birinci jenerasyon Golf GTI’da 4 silindirli 1.6 ve 1.8 litrelik motorlar bulunuyordu. Bosch’un ürettiği K-Jetronik benzin enjeksiyon sistemine sahip olan GTI, 110 ve 115 beygirlik güç değerlerine ve 140 Nm tork değerine sahipti. Sadece 810 kg ağırlığı bulunan birinci jenerasyon Golf GTI, 0‘dan 100‘e 1975 yılı gibi bir tarih için oldukça başarılı sayılabilecek bir değer olan 9 saniyede erişebiliyordu.


İlk jenerasyonun başarısının ardından ikinci nesil Golf’ü takvimler Eylül 1983‘ü gösterdiğinde selamladık. Daha geniş bir yüz ve ferah bir iç dizayn ile kullanıcılara sunulan ikinci jenerasyon Golf’te ilk jenerasyona göre daha geniş bir motor gamı sunuldu. 1.8 litrelik turbo dizel ve DOHC motora sahip GTD model seçeneğiyle sunulan yeni jenerasyonda dört tekerlekten çekiş altyapısıda ilk defa sunulmaya başlandı. Golf GTI, birinci jenerasyonda olduğu gibi 1.8 litre hacminde 115 beygir gücünde sunuldu. 1986 yılında Golf GTI, 16V‘lik motoruyla sınırlı sayıda üretildi. 16V’lik versiyon 1.8 litrelik motorun gücünü 149 beygire kadar yükseltti. Volkswagen Motorsport departmanı tarafından sadece 71 adet üretilen modelde dört cam ve aynalar tamamen elektrikliydi. Bununla birlikte sunroof, ABS ve deri iç döşeme özel sürümde sunulan özellikler arasındaydı.


Üçüncü jenerasyon ise geride bırakılan iki versiyonun taçlandığı dönemlere denk geldi. Avrupa’da 1991 yılında sunulmaya başlanan yeni nesille birlikte markanın kullanıcılara bir sürprizide vardı. Golf’ün Variant modeli 1993 yılında dünyayla tanıştı. Variant’ı 1994 yılında Golf’ün Cabrio modeli izledi. Üçüncü jenerasyonla birlikte ilkler bununla sınırlı kalmadı. Golf ailesi direkt enjeksiyona sahip ilk turbo dizel motora üçüncü jenerasyonda kavuştu. 2.9 litre hacme kadar yükselen motor hacmiyle zamanının en çok motor seçeneği sunan modelleri arasında yer aldı. Tamamen elektrikli motora sahip ilk Golf olan CityStromer‘ı da bu yıllarda merhaba edik. Menzili ise 50 km olarak açıklanan bu versiyonla birlikte 1992 yılı “Golf’ün Avrupada Yılın Otomobili” ödülüne layık görüldüğü ilk tarih olarak kayıtlara geçti.


Volkswagen üçüncü jenerasyonda 1000 adetlik bir üretim rakamıyla birbirinden farklı özel modelleri de kullanıcılara sundu. GTI’ın 20. yıl özel modeli bu seçenekler arasında en çok dikkat çeken model olarak öne çıktı. The Harlequins modelinin yanı sıra 90’larda zamanının en önemli rock gruplarına sponsor olan Volkswagen, sponsor olduğu grupların adıyla özel versiyonları satışa sundu. Pink Floyd (1994), Rolling Stones (1995) ve Bon Jovi (1996) gibi grupların özel sürümü Golf’te sunulan özel versiyonlar arasındaydı.


Volkswagen Golf dördüncü jenerasyonuyla ilk kez 1997 yılının Ağustos ayında ortaya çıktı. MK3’te yer alan şasi üzerine geliştirilen dördüncü jenerasyon, eski nesillere göre daha dinamik ve modern bir görünüme kavuştu. Dördüncü jenerasyonun iç tasarımındaki yeniliğin yanı sıra dış tasarımda hem arkada hem önde yeni bir görünüme kavuştu. Volkswagen Golf’ün dördüncü jenerasyonu Volkswagen tarihinin yanı sıra dünya otomobil tarihine adını yazdıran bir özellikle sunuldu.

2002 yılında R32 koduyla üretimine başlanan Golf, 2003 model yılıyla dünyada, seri üretim bandında olup, çift kavramalı vites kutusuna sahip ilk model olarak kayıtlara geçti. Volkswagen’in beklediği rakamların çok çok üstünde satışlara ulaşan R32, Amerika’da da sunulmaya başlandı. Volkswagen’in o dönemde sunduğu motorların en yenisi olan 3.2 litre hacminde 24V‘lik VR6 motor 237 beygir güç üretiyordu. Motorun tork değeriyse 320 nm olarak açıklandı. Golf GTI’ın 25. yıl özel versiyonu 1750’lik üretim rakamıyla sınırlandırıldı. 2000 yılının En İyi HB Modeli, 2000 yılının En İyi Dizel Otomobili dördüncü jenerasyonun elde ettiği önemli başarılar arasındaydı.


Volkswagen, Golf’ün zafer sarhoşluğunu yaşarken 2003 yılında beşinci jenerasyonu yepyeni bir platform ile sunmanın heyacanını da yaşadı. Tamamen elden geçirilen süspansiyon sistemi ve şasi dinamikleriyle beşinci jenerasyon, o zamana kadar üretilmiş tüm Golf modelleri içerisinde en iyi sürüş deneyimini sunan model olarak kabul edildi. Volkswagen geride bıraktığı süreçte kazandığı “En İyi Aile Arabası” ödüllerine adeta teşekkür niteliğinde 20 litre daha geniş bir bagaj hacmini artık kendi kitlesini oluşturmuş Golf tutkunlarına sundu. 1.4 litre ve 3.2 litrelik motor seçenekleri ile sunulan beşinci jenerasyonda, 6 ileri manuel vites seçeneğinin yanı sıra günümüzde de sunulan 7 ileri DSG ilk kez sunuldu.

Volkswagen Golf tarihi için en önemli anlardan birisi 2008 Cenevre Otomobil Fuarı‘nda gerçekleşti. Golf’ün ilk Hybrid versiyonunu tanıtan Volkswagen, 74 beygirlik 3 silindirli içten yanmalı motor ile 27 beygirlik elektrik motorunu Golf Hybrid’te harmanlanmış bir şekilde kullanıcılarla tanıştırdı. 2004‘ün Aralık ayında Volkswagen, beşinci jenerasyona özel olarak Golf Plus modelini tanıttı. Markanın kompakt Van modeli olan Touran’ı andıran Golf Plus, standart Golf’ten 95 mm daha uzun olarak üretildi.

Volkswagen’in “fantastik” özel versiyonları beşinci jenerasyonda da devam etti. Ekim 2006‘da Volkswagen, Playboy Malikanesi’nde Golf Fahrenheit modelini ortaya çıkardı. Kendine özgü renk seçeneğine sahip olan Golf Fahrenheit, sadece belirli yerlerde satışa sunuldu. MK5’e özel olarak geliştirilen bir diğer konsept modelde, Bentley Continental GT‘den alınan 6.0 litrelik twinTurbo 12 silindiri motoru ve Volkswagen Phaeton‘un altı ileri otomatik vites kutusu kullanıldı. Motor üzerinde yapılan modifikasyonla birlikte arkadan itiş altyapısına konsept Golf GTI MK5’in gücü 641 beygir olarak kaydedildi. Aracın 0‘dan 100‘e erişme süresi ise sadece 3.7 saniyeydi.


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Günümüzde de Volkswagen Golf tarihinin geldiği son noktayı temsil eden yedinci jenerasyon, 2012 Paris Otomobil Fuarı‘nda gün yüzüne çıktı. Audi A3 ve Seat Leon’da da kullanılan MQB platformu üzerine inşa edilen MK7, tarihinin en geniş formuna kavuştu. Eski jenerasyonuna göre motor hacimlerindeki farklılıklarla 100 kg’a kadar daha hafif bir rakama gerileyen yeni jenerasyon gelişen teknoloji ve değişen şartlarla birlikte yine Golf tarihinde önemli değişikliklerin yaşandığı bir jenerasyon olarak dikkat çekti. 2013 yılında elde ettiği Japonya’da Yılın Otomobili, Dünyada Yılın Otomobili, Avrupada Yılın Otomobili ödüllerinin yanı sıra 2015‘te elde ettiği Motor Trend Yılın Otomobili ve Kuzey Amerikada Yılın Otomobili ödülleri Golf’ün ödül müzesindeki en son başarıları olarak tazeliğini koruyor. Siz de Golf tarihi içerisinde aklınızda en çok yer edinen versiyonu bizimle yorum olarak paylaşabilir, Nereden Nereye serimizin bölümlerine aşağıdaki liste üzerinden ulaşabilirsiniz.

NEREDEN NEREYE SERİSİ
Nereden Nereye #1: Nissan Skyline GT-R
Nereden Nereye #2: Ford Focus
Nereden Nereye #3: Volkswagen Golf
Nereden Nereye #4: Mitsubishi Lancer EVO
Nereden Nereye #5: BMW 3 Serisi
Nereden Nereye #6: Subaru Impreza
Nereden Nereye #7: Toyota Corolla
Nereden Nereye #8: Lotus Esprit
Nereden Nereye #9: Mercedes-Benz G-Class
Nereden Nereye #10: Alfa Romeo Giulia

İlginizi çekebilir

Volkswagen T-Roc R

İLGİLİ HABERLER